Bolu’nun Pamukkalesi olarak bilinen Akkayalar Travertenleri, şifalı suyu ve yeşil doğasıyla sıcak havalardan bunalan tatilcilerin ilgi odağı haline geldi. Bolu kent merkezine 10 kilometre uzaklıkta bulunan ve ‘Bolu’nun Pamukkalesi’ olarak adlandırılan Akkayalar Travertenleri haftasonu tatilcilerin akınına uğradı. Yeşil doğası ve mineral yönünden zengin şifalı sularıyla ilgi odağı haline gelen Akkayalar, ziyaretçilerine keyifli anlar yaşatıyor. Özellikle şehir dışından gelen tatilcilerin yoğunluk oluşturduğu Akkayalar’da tatillerini geçirenler, şifalı suyla doldurulan havuzlarda yüzerken, yeşil alanlarda piknik yapabiliyor. Ayrıca, sedef ve egzama gibi deri hastalıkları olan vatandaşlar da şifa bulabilmek için özellikle Akkayalar Travertenleri’ni tercih ediyor. “Avrupa’nın en zengin suyu” Akkayalar Travertenleri işletmecisi İrşat Zengin, “Travertenlerimiz tamamen doğal oluşum. Herhangi bir katkı maddesi yada sonradan eklenen bir kimyasal yok. Suyun kendi kalsiyum mineralinin sertleşmesiyle oluşan Pamukkale benzeri bir traverten. Bu kadar büyüklükte bir traverten, Pamukkale’nin yaklaşık üçte biri kadar büyüklüğünde bir travertenin işletme halinde olan başka bir örneği yok. Aynı zamanda suyumuz çok mineralli bir su. Kalsiyum bakımında Avrupa’nın en zengin suyu. Tuz bakımından da neredeyse hiç tuz yok” dedi. “Deri hastalıklarına iyi geliyor” Zengin, Akkaya’larda bulunan suyun deri hastalıklarına iyi geldiğini ifade ederek, “Bütün deri hastalıklarına şifalı. Sedef, egzema, mantar, kurdeşen gibi deri hastalıklarına karşı şifalı bir su. Buraya gelen ziyaretçiler mesire alanlarında oturabilir, piknik yapabilir. Midilli atlarımız var. Çocuklarını gezdirebiliyorlar. 3 bin 500 metrekarelik büyük bir yüzme havuzumuz var. Bu da tamamen şifalı suyumuzdan oluşuyor. Burayı gün boyu kullanabiliyorlar” şeklinde konuştu. “Her sene 3-4 kez gelirim” Ankara’dan ailesiyle birlikte haftasonu tatilini geçirmek için Akkayalar’a gelen Erkal Tezcoşkun, “Buraya gezmeye geldim. Her sene 3-4 defa geliyorum. Çok güzel bir yer. İnanılmaz bir doğa harikası. Aynı Pamukkale’ye gitmiş gibiyim. Orayı da gördüm ama burası daha doğal. Hiç oynanmamış. Buraya geldiğim zaman sürekli suyundan doldururum ve içerim. Yine su götüreceğim” ifadelerini kullandı.