Ortahisar ilçesi Bengisu mahallesinde yapımına 2013 yılında başlanan ve fiziki olarak büyük oranda tamamlanan caminin tasarımını ve mimarlığını Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Fatih Şahin yapıyor. Şahin, görüntüsü ile de farklı olan caminin minaresinden minberine, mihrabından sütunlarına kadar farklı anlam ve semboller taşıdığını söyledi. Şahin "Caminin 3 temel ayağı var. Bu yapıyı o şekilde değerlendirmek gerekir. Son cemaat mahfiline baktığınız zaman dünyayı temsil eden bir unsuru vardır. Namaz kılınan ana kısım ise ahireti temsil eder. Bu iki yapıyı tamamlayan duvar ise ölümü anlatır. Yani; dünya, ahiret ve ölüm. Üçlemesi bu şekilde oluşuyor. Biz de mimari olarak bu yapıyı tasarlarken bu 3 sembolün hiç dışına çıkmadık. Kubbeyi de Allah’ın birliğini hissetmek anlamında tasarladık. Bu camiye girerken de çıkarken de dünya ve ahiret hayatını anlatmayı amaçladık" dedi. "Sütunların hepsinin bir anlamı var" Dünyayı anlatan son cemaat mahfilinin 6 sütundan oluştuğunu, ahireti anlatan namaz kılınan ana bölümün de 6 sütundan oluştuğuna vurgu yapan Şahin "Bu toplam 12 sütun ile namazın 12 şartını anlatmak istedik. Bu sütunlar üzerinde 5 boşluğa yer verdik onlar da İslamın 5 şartını anlatıyor. Dünya ve ahiret ilişkisini kurmak üzere böyle düşündük. 6 sütun aynı zamanda imanın 6 şartını da temsil ediyor. İç mekanda dünya ahiret ilişkisini hem mihrap hem de minberde yansıtmaya çalıştık" diye konuştu. Dr. Fatih Şahin, caminin minaresini de sekizgen olarak tasarladıklarını belirterek "O da cennetin 8 kapısını anlatıyor. 4 farklı noktadan ışık alıyor, 4 farklı noktada sesin yankılanmasını istedik. Burada da simgesel bir durum var. İçindeki merdiveni de Kabe’deki tavaf yönüne sol tarafa doğru yaptık. Minarenin yüksekliği 33 metredir, 2 tane şerefeden oluşmaktadır. Şadırvan da bitmedi onu da cennetin 8 kapısını düşünerek sekizgen olarak tasarladık. 4 boşluğu vardır onda da cennetteki 4 pınarı düşünerek yaptık" şeklinde konuştu. "Üst noktada kromdan 99 ‘Vav’ kullandık bununla da Allahü tealanın 99 ismini ifade ettik" Minberde güneş ve 8 gezegeni farklı bir şekilde anlatmaya çalıştıklarını, 4 parçadan oluşan kürsünün 4 hak mezhebi simgelediğini ifade eden Şahin "Kapalı bir duvar yapmak istemedik. Müezzin mahfilini de güncel bir yorum kattık, Bilal Habeşi efendimizi de unutmadık. Caminin yapımında rölyef ve kabartmalar kullanmadık. Malzemeleri Eskişehir’den getirttik. Ayrıca Trabzon ve Gümüşhane taşı olmak üzere farklı taşlar kullanıldı ama kendi doğal dokularını bozmadık. Üst noktada kromdan 99 ‘Vav’ kullandık bununla da Allahü tealanın 99 ismini ifade ettik" dedi. "Hazır mihrap da alırdık, kürsü de alırdık ama bunları hazır almayı tercih etmedik" Caminin aydınlatmasında ve ışık sisteminde ise her camide olduğu gibi avize kullanmadıklarını da kaydeden Şahin "Avizeler falan yok. Kendi içerisinde doğal akışkanlığını sağlayabilecek bir biçimsellikte bunları değerlendirdik ve led lambalar kullandık. Caminin sağ ve sol tarafların içeriye doğru gündüz ışığını alırken, akşam vakitlerinde led lambaları kullanmayı tercih ettik. Biz hazır mihrab da alırdık, kürsü de alırdık ama bunları hazır almayı tercih etmedik. Tamamıyla bunları burada döktük, burada imal ettik, sıfırdan her şeyi burada yaptık" ifadelerini kullandı. Baba ve oğlu caminin yapımında büyük çaba gösteriyor Caminin yapımına baba Adnan ile oğlu Nihat Sağlam öncülük ederken, baba oğul caminin yapımı için uğraş veriyor. Camiyi tamamlamak için hayırseverlerin yardımına ihtiyaçları olduğunu belirten Adnan Sağlam "Cami işimiz zor da olsa bir şekilde gidiyor. Şu sıralar maddiyata ihtiyacımız var. Hayırseverlerden yardım bekliyoruz. Ayrıca mahallemizin ve camimizin yolu sıkıntılı. İki küçük araba yan yana geçemiyor. Büyükşehir Belediye başkanımızdan bu konuda yardım istiyoruz" dedi. Oğlu Nihat Sağlam da caminin temelini 2013 yılında attıklarını hatırlatarak "Baştan biraz hızlı gittik. Başladığımızda 1 TL’miz bile yoktu. Hayırseverler sağ olsun yardım ettiler. Bitirmek için de yine hayırseverlerimizin yardımına ihtiyacımız var" ifadelerini kullandı.