Nilüfer Belediyesi’nin 2021 yılı gelir bütçesi 505 milyon TL olarak kabul edildi.

Nilüfer Belediye Meclisi, 2021 performans programı ve mali bütçesini görüşmek üzere Nilüfer Barış Meclisi’nde toplandı. Bu yıl yaşanan pandemi nedeniyle hizmet önceliklerinin değiştiğini ve halk sağlığına yönelik hizmetlere ağırlık verirken bazı projeleri de ötelemek durumunda kaldıklarını belirten Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, “2021 yılına hazırlanırken de bu sürecin gerektirdiği şekilde temkinli davranarak bir planlama sürecine girdik. Ekonomik krizle birlikte artan bütçe sıkıntılarımız katlanarak devam ederken, bizler her şeye rağmen hizmetlerimizi aksatmadan sürdürmek durumundayız” dedi.

2021 yılında tarımsal üretime yönelik çabaları sürdüreceklerini sözlerine ekleyen Başkan Erdem, “Sağlıklı gıdaya ulaşmak önümüzdeki yıllarda hepimizin önceliği olacak. O nedenle 2021 yılında bizim önceliğimiz, sağlıklı gıdaya ulaşılabilirliği artırmak olacak. Sosyal belediyeciliğin en güzel örneklerini verdiğimiz Nilüfer’de engellilere, yaşlılara, kadın ve çocuklara yönelik sosyal destek çalışmalarımız artarak devam edecek” dedi.

Mali Hizmetler Müdürlüğünün yaptığı bütçe sunumunun ardından Nilüfer Belediyesi’nin 2021 yılı gelir bütçesi 505 milyon TL olarak oy çokluğuyla kabul edildi. Bu arada AK Parti grubunun, katı atık bedellerinden kaynaklanan gelir kaybının nasıl telafi edileceğini sorması üzerine, mecliste uzun süre bu konu konuşuldu. CHP Grup Sözcüsü ve Başkan Yardımcısı Osman Ayradilli, yerel yönetimlerin mali açıdan güçlendirilmesi gerektiğine işaret ederek şöyle yanıt verdi; “İller Bankası ödenekleri gibi bütçe gelirleri de kesilmeye başladı. Yerelden yönetimin önemini özellikle pandemi sürecinde bir kez daha anladık. Yerel yönetimler çoğu zaman devletin yapması gereken yatırımlar yapıyor. Katı atık bedellerinin ilçe belediyeleri tarafından toplanması yasal olarak asla mümkün değil. Bir yönetmelik var katı atık bedeli de, su bedeli de aynı yönetmelik çerçevesinde tahsil ediliyor. Birini Büyükşehir Belediyesi tahsil ediyor, birini ilçe belediyeleri adına tahsil edip ilçe belediyelerine veriyor. O zaman kendi sıvı atık, pis su kanalizasyon bedelini de almasın Büyükşehir Belediyesi. Öyle yağma yok. Siz 5-10 yılda bir kredilerle yatırım yapıyorsunuz ama su parasını almaya devam ediyorsunuz.”

Türkiye’de büyükşehirler arasında en pahalı su satan dördüncü kentin Bursa olduğunu vurgulayan Ayradilli, “Katı atık toplanması ve bertaraf edilmesi maliyetli bir iş. Zaten ciddi ekonomik sıkıntılar varken bir de bu gelirler üzerinden siyaset kurgulamak yanlış. Bunu yasal olarak almıyorum diyemezsiniz. Alınmayacaksa da devlet sübvanse edecek. Büyükşehir Belediyesi olarak sen niye suyu satıyorsun? Allah’ın suyu. Demek ki satıyorsan burada da hizmetin bir bedeli var” dedi.

Katı atık bedellerinin tahsilinde ortaya konulan tavrın ilçe belediyelerine zarar vereceğini ve ilgili yönetmeliğin belediyelere 2020 yılı sonunda kadar süre tanıdığını belirten Başkan Erdem ise, “Zamanında Büyükşehir Belediyesi çıkan yönetmeliği uygulamış. 9 senedir süregelen Bursa için olumlu gelişmeyi bir günde sonlandırmak doğrumu. Nilüfer 51 bin hektarlık büyük bir alan. Belediye olarak geniş alanda çalışıyoruz. Çöp, budama, hafriyat atıklarını da topluyoruz. Katı atık bedelleri konusunda hükümetimiz bir genelge çıkartırsa ona göre hareket ederiz. Ama kimse oturduğu yerden aldığı ilçe belediyelerinin bedellerini keserek sanki suyu ucuzlatmış gibi millete ucuz kahramanlık yapmasın” dedi.