AYDIN Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ) Veteriner Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serap Birincioğlu, Büyük Menderes Nehri'nde balık ölümlerinin yaşandığı bölgede, diğer canlıların hayatının da tehlikede olduğunu söyledi.<br /> Söke- Didim arasında Büyük Menderes Nehri'nde yaşanan çevre felaketinin boyutu büyümeye devam ediyor. Büyük Menderes çevresinde yılan, martı, yaban domuzu başta olmak üzere nehir yatağında su içen yabani hayvanların da ölmeye başladığı görüldü.<br /> ADÜ Veteriner Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serap Birincioğlu, bölgenin eski haline gelebilmesi için belki de 1 yılı aşkın sürenin geçmesi gerektiğini söyledi. Prof. Dr. Birincioğlu, "Bölgede yaptığımız inceleme ve araştırmalarımızda Büyük Menderes Nehri'nin özellikle üst bölümlerinde su içerisinde yaşayan hiçbir canlının ve balığın bulunmadığını görmekteyiz. Bu durum çok üzücü ve istenmeyen bir olay. Çünkü bölgedeki tüm anaç, yavru ve erişkin balıklar öldüler. Büyük Menderes Nehri'nin dibindeki durumu ise henüz bilemiyoruz. Tabii ki nehrin dibindeki yosunların ve diğer canlıların da zarar görmüş olabileceğini düşünüyoruz. Bu korkunç olay karşısında doğada yaşayan ve Büyük Menderes'in suyunu içerek susuzluklarını gideren diğer yabani hayvanlar da bu istenmeyen olaydan etkilenmişler ve de etkilenmeye devam ediyorlar. Çünkü bunu önleyemiyoruz. Büyük Menderes Nehri'nde özellikle istenmeyen olayın meydana geldiği bölgede tekrar nehir hayatının ve doğal hayatın eski haline dönebilmesi için en az 6 ay ile bir yıl hatta daha fazla bir zaman gerekiyor. Önlemlerin alınması gerekiyor. Eğer teknik anlamda önlemler alınmazsa bölgedeki tüm canlılar yok olmaya başlar. Bu da doğanın tamamen ölmesi demektir" dedi.<br /> Aydın Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Fuat Fikret Aktaş da bölge çiftçilerinin kesinlikle Büyük Menderes Nehri'nden temin edecekleri su ile tarlalarını ve arazilerini sulamamalarını istedi. Aksi halde istenmeyen olayların meydana gelebileceği belirtildi.<br /> <br /> FOTOĞRAFLI</p> </p>