Sayın Hasan Karal’ın ifadesiyle, iki İRLANDALI, bu kanun taslağının Meclis’e gelmemesi için Cumhurbaşkanımızı ikna etmiş ve bugün Türk Çayın bu hâle gelmesine vesile olmuştur.
Çay Kanunu’nun 2017 yılında neden çıkmadığı ve kimler tarafından engellendiği sorusu, bugün Türk çayının içine sürüklendiği tablonun en kritik başlıklarından biridir.
Geçtiğimiz hafta 2026 yılı bütçe görüşmeleri sırasında Türkiye Büyük Millet Meclisi kürsüsünde söz alan, eski AK Parti milletvekili ve halen DEVA Parti Rizeli milletvekili olan Sayın Hasan Karal’ın konuşması, bölgede yaşayan çay üreticileri için son derece önemliydi.
Hasan Bey, konuşmasında Türk çayının bugün geldiği noktayı tüm açıklığıyla ortaya koymuş; çayın tükenişini ve tükenmişliğini saklamadan dile getirmiştir.
Asıl dikkat çekici olan ise şudur:
Bu sorunlar yeni değildir. Türk çayında yaşanan yapısal problemler, daha 2000’li yılların başında tespit edilmiştir. 2010’lu yıllara gelindiğinde ise dönemin Tarım Bakanı Faruk Çelik Bey’in öncülüğünde, Bölgemiz Siyasi’ ileri ve STK başkanları öncülüğünde Türk çayının geleceğini güvence altına alacak kapsamlı bir iyileştirme çalışması yapılmış, çayın statüsünü belirleyecek bir Çay Kanunu taslağı hazırlanmıştır.
Bu taslak, yıllar öncesinden görülen sorunları ortadan kaldırmak ve Türk çayını korumak amacıyla hazırlanmış; Cumhurbaşkanımıza sunulmuş ve Meclis’te yasalaşması beklenmiştir. Ancak Sayın Hasan Karal’ın ifadesiyle, iki İRLANDALI, bu kanun taslağının Meclis’e gelmemesi için Cumhurbaşkanımızı ikna etmiş ve bugün çayın bu hâle gelmesine vesile olmuştur.
Bugün geldiğimiz noktada tablo nettir:
Siyah çay kodeksine uygun olmayan binlerce ton tağşiş edilmiş çay maalesef tüketiciye pazarlanmakta,
Yanlış hasat nedeniyle verimi düşmüş çay bahçeleri çalılık alana dönmüştür,
Yıllardır taban fiyatın altında alım yapılarak çiftçinin emeğinin, alın terinin sömürülmesi gerçekleştirilmiştir,
Açıklamada bu ve bunun gibi onlarca tespit edilen sorunları ortadan kaldırılmasına neden olacak kanun taslağı neden kanunlaşmadı.
Özel sektör baskısı,
Türk çayının dalında bırakılmasına, neredeyse hasat edilemez hâle gelmesine yol açan sayısız olumsuzluk…
Şimdi soruyorum Sayın Hasan Vekile:
Kimdir bu iki İRLANDALILAR?
Açıklayın ki, hiç değilse önümüzdeki seçimlerde bu millete onları milletvekili yapma fırsatı doğsun. Belki vicdanlarını rahatlatmak için ilk meclis mesailerine Çay Kanunu’nu yeniden Meclis gündemine getirir, belki de Türk çayının geleceğine bir ışık yakarlar.
Rize’nin ve bölge çay üreticisinin bunu bilmeye hakkı vardır.
Meclis kürsüsünde Türk çayının durumu ve geleceği hakkında yaptığınız konuşma, bölge insanında oluşan “sahipsizlik” hissini bir nebze olsun gidermiştir.
Bunun için teşekkür ederiz.
Emin Kanbur / Yaş Çay Üreticisi