Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, “ÖÇK” bölgesi ilan edilen İzmir-Karaburun’daki çalışmalarına titizlikle ve özveriyle devam ediyor.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, tabiat varlıklarının korunmasına yönelik çalışmalarını büyük özveriyle, yoğun ve aralıksız sürdürüyor. Bakanlığın Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü tarafından “Özel Çevre Koruma Bölgesi” ilan edilen İzmir-Karaburun yarımadasındaki kıyı bölgelerde insan ve doğa dengesinin sürdürülebilir olması, doğal, kültürel, tarihi, eğitsel ve estetik değerlerin koruma altına alınarak gelecek nesillere aktarılması amacıyla yürütülen ‘Biyoçeşitlilik Araştırma Projesi’nde artık sona yaklaşılıyor.

“Amaç, insan ve doğa dengesinin sağlanması ve sürdürülebilir olması”

Bu bölgede Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın kontrolünde 2020 yılının Eylül ayından beri devam eden bir proje gerçekleştiriliyor. Yürütülen proje, Karaburun yarımadasındaki kıyı alanlarda insan ve doğa dengesinin sürdürülebilir olması, bu bölgelerdeki doğal, kültürel, tarihi, eğitsel ve estetik değerlerin gelecek nesillere aktarılması ve tanıtılması açısından büyük önem taşıyor. Bu çerçevede bahse konu alanda “biyoçeşitlilik” araştırmaları yapılıyor.

“Dağ, orman, kıyı ve sulak alan ekosistemi, biyoçeşitlilik açısından oldukça zengin”

Bitkisel anlamda özel türlerin olduğu Karaburun Özel Çevre Koruma Bölgesi (ÖÇKB), bir yandan nesli tükenmekte olan türler için yaşam ortamı sunarken diğer yandan korunmasına da olanak tanıyor. Önemli kuş alanı olarak tanımlanan Karaburun yarımadasında 258 adet kuş türü belirlenmiş, bunlardan 17 tanesi ÖÇKB için yeni kayıt niteliği taşırken 14 tanesi de Karaburun’a özel olarak kayda geçildi. Bölgede 18 adet farklı habitat tipi tespit edildi. Proje alanında gerçekleştirilen arazi çalışmalarından elde edilen verilere göre alanda, 2 adet tohumsuz bitki, 489 adet tohumlu bitki keşfedildi. Bu bitkilerden 80 tanesi, Karaburun-Ildır Körfezi ÖÇKB için yeni kayıt niteliği taşıyor.

“Proje yılsonunda tamamlanacak, mevcut durum ortaya çıkarılacak”

Tüm çalışmalar, uluslararası anlaşmalar ve sözleşmeler çerçevesinde yapılmış olup projenin bu yılın sonunda tamamlanmış ve raporlanmış olması öngörülüyor. Rapordaki sonuçlara göre bölgede fiziksel bir altyapı planlaması yapılacak, stratejik anlamda sürdürülebilir planlar tekrar gözden geçirilerek mevcut durum ortaya konacak.