Akdeniz Koruma Derneği’nin Gökova Körfezi’nde 2016 yılında başladığı Akdeniz Foku İzleme Programı kapsamında ilk kez bir mağaraya yerleştirilen fotokapan ile 3 yetişkin dişi ve 2 yavru Akdeniz foku aynı anda görüntülendi.

Türkiye uygulamalarını Akdeniz Koruma Derneği’nin yürüttüğü ‘Tehdit Altındaki Coğrafyalar Programı’ kapsamında, Gökova Körfezi’nde izlenen kıyı mağarasından gelen yeni görüntüler, koruma çabalarının olumlu şekilde sonuç verdiğini ortaya koydu. Birden fazla bireyin bu mağarayı kullandığını gösteren fotokapan görüntüleri, Akdeniz foku koruma çalışmaları ve gelecekteki üreme dönemleri için umut vaat ettiği açıklandı.

İlk defa 5 birey aynı anda görüntülendi

Akdeniz Koruma Derneği (AKD), Gökova Körfezi’nden Antalya’daki Gelidonya Burnu’na kadar olan kıyı şeridinde 14 kıyı mağarasını fotokapan kameralar ve eş zamanlı veri aktarımı sağlayan 4K kamera sistemleriyle izliyor. Ocak ayında Gökova Körfezi’ndeki kıyı mağaralarından birinde alınan kamera görüntüleri, aynı anda beş bireyin kullandığını ortaya çıkardı.

Türkiye kıyılarında yaklaşık 100 tane var

Akdeniz fokları için kuru alan platformu oluşturuldu

Akdeniz foku için son bir yıldır gerçekleşen umut verici gelişmelerden biri; Ağustos 2020’de ülkemizde yeni Balıkçılığa Kapalı Alanların ilan edilmesi ve Akdeniz Koruma Derneği’nin bu alanlarda yetkili kamu kurumları ile Deniz Koruculuğu Sisteminin uygulama alanlarını genişletmesi oldu. Bir diğer gelişme ise; Gökova Körfezi’nde gerçekleştirilen ve Akdeniz foklarının kullandığı kaydedilen platform uygulaması oldu. Bu çalışma, kuru bir alan bulundurması dışında fok mağarası olmak için gereken diğer özellikle sahip bir kıyı mağarasına yapay bir platform kurulmasından oluşuyor ve ilk defa bir Akdeniz fokunun mağaradaki kuru alan sağlayan platformu kullanmaya başladığı kaydedildi.

Kurumların desteği

Akdeniz Koruma Derneği’nin Akdeniz Foku izleme ve koruma çalışmaları, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Tarım ve Orman Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı’nın onay ve desteği, Lisbet Rausing ve Peter Baldwin’in bir vakıf fonu olan Arcadia tarafından desteklenen Tehdit Altındaki Coğrafyalar Programı ve Prens Bernhard Doğa Fonu’nun finansal desteği ile yürütülüyor.