Motorlu Taşıtlar Vergisi kapsamında yaş ve motor kriterlerinin yanı sıra karbondioksit emisyonun da eklenmesinin sağlayacağı faydalara değinen Haliç Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mazhar Ünsal, “Vergilerin emisyon miktarına göre belirlenmesiyle karbondioksit emisyonu yapan araçların üretiminin azaltılıp, elektrikli veya hibrit araçların üretiminin çoğaltılması hedefleniyor” dedi.
Gelişen araç teknolojilerinde akü sistemleri ile şarj edilip tamamen elektrikle çalışan araçlar kullanıcılar için yeni bir alternatif sunuyor. Küresel ısınma yönünden artıları ve çevreye olan avantajlarının diğer araçlarla kıyaslanamaz seviyede olmasına karşılık yüksek maliyet nedeniyle tercih edilmeyen bu araçların, yakın gelecekte trafikteki yoğunluklarının artması bekleniyor.
“Tamamen elektrik ile çalışan araçların yanında yakıt hücresi dediğimiz hidrojenden elektrik üreterek aracı yürüten teknoloji var. Bu teknolojide de egzozdan sadece su çıkıyor ve bu teknolojiler günümüzde biraz pahalı onun için kullanımı az” diyen Haliç Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mazhar Ünsal, “Eğer emisyonu caydırıcı önlemler alıp vergilendirme yapılırsa o zaman emisyon yapan araçların satışı azalacak ve bu şekilde temiz araçların satışının daha artması desteklenmiş olacak” diye konuştu.
İleride dünyanın yaşanacak bir yer olarak kalabilmesi, şehirlerin egzoz dumanından kurtulması ve hava kirliliğinin azalması için elektrikli ve yakıt hücreli araçlara mecbur olunduğunu söyleyen Ünsal, “Şehirlerimizde egzozlardan çıkan karbondioksit artı nitrik oksitler hava kirliliği yaratıyor. Bunlar sağlığa zarar veriyor. Şehirlerde egzoz salınımının azalması lazım. Karbondioksitin esas zararı küresel ısınma. Sera gazları dediğimiz gazlar var. Karbondioksit bu sera gazlarından bir tanesi. Bunun haricinde nitrik oksitler ve metan var. Başlı başına önemli bu sera gazları atmosferde sera etkisi oluşturuyor. Son 100 senede dünya yüzey sıcaklığında ortalama 1 derece artış oldu. Bu küçük artış, büyük iklim olaylarına neden olabiliyor. Denizlerdeki akıntıları etkileyebiliyor ve yahut küçük bir fırtına, daha güçlü bir fırtınaya dönebiliyor” açıklamasında bulundu.