HP Rize İl Başkanı Saltuk Deniz, iktidarın hazırlamış olduğu çay kanununa Ziraat Odalarının destek olup olmadığını sorarak,
“Hazırlanmış olan Çay Kanununda kimlerin onayı var? Ziraat Odalarının ve diğer kurum ve kuruluşların destek verdikleri kanun metniyle AKP tarafından Meclise sunulacak kanun metni aynı mı? Ziraat Odaları Yaş Çay Alım Fiyatının Ulusal Çay Konseyi tarafından belirlenmesine destek veriyor mu” dedi. 

CHP’li Saltuk Deniz, sosyal güvenlik sorunu olarak görülmesi gereken çay sorununa yönelik AKP’nin hazırladığı çay kanununa ilişkin açıklamalarda bulunarak iktidara ve ziraat odalarına sorular yöneltti. Yazılı açıklama yapan Deniz, “AKP’li Rize Milletvekili Hayati Yazıcı, hazırlamış oldukları Çay Kanununu tüm tarafların görüşünü alarak hazırladıklarını söylemişti. Yani hazırlanan Çay Kanunu ortak bir metin ve yapılan açıklamaya göre de  katılan ve katkı sunan herkesin ortak görüşü ve mutabakatı ile hazırlandı. Bizde merak ediyoruz ve soruyoruz kimler bu kanun metnine onay verdi, kanun teklifiyle mutabık kaldı. Örneğin Ziraat odaları bu kanun metnine onay verdi mi? Kanun metnine onay verenler kendi üyelerini bilgilendirdi mi? Yoksa gelen duyumlara göre onay verilen metinle Meclis’e sunulan metin aynı değil mi? Havada uçuşan yanıt bekleyen bir sürü soru var. Kanun metninin tümünü görmedik ama ilk açıklamalardan neyin en olduğunu ve ne olacağını tahmin ediyoruz” dedi. 

“Çay tarımı devletin sorumluluğundadır”

“Şu ana kadar tarımda yaşadıklarımız bundan sonra yaşayacaklarımızın da göstergesidir” diyen Saltuk Deniz, “Belli ki 2010 yılında yine Ulusal Çay Konseyi Başkanı Ali Bayramoğlu tarafından hazırlanan metne yakın bir metin olacak. O metnin en büyük özelliği Çaykur’u devreden çıkarmak ve Çay Borsası adı altından tüm Çay sektörünü özelleştirmek, çay müstahsillerini borsa aracılığıyla özel sektöre mahkum etmekti. Çay fiyatını Ulusal Çay Konseyi belirleyecek demek de bunu itiraf etmek demektir. Bir kez daha söylüyoruz: Tarım ve çay tarımı kamusal, sosyal, ekonomik ve ulusal güvenlik konusudur. Çay bir devlet projesidir. Bir bölgede yaşayan insanlar çay tarımına yönlendirilmiş ve tüm hayatları bunun üzerine kurulmuştur. Çay tarımı devletin sorumluluğundadır ve bu aynı zamanda devlet ahlakı ile ilgilidir” diye konuştu. 

“Yakında kuru çay da ithal edeceğiz demektir”

Ulusal Çay Konseyi’nin çay fiyatlarında belirleyici olmasının Türkiye’de çay tarımınının özele mahkum edilmesi anlamına geldiğini kaydeden Deniz, “Çay fiyatını Ulusal Çay Konseyi belirleyecek demek, devletin çay tarımından çekilmesi demektir. Nasıl ki Şeker Fabrikaları kapatıldı ve bugün şeker ithal ediyoruz bu mantıkla yakında kuru çay da ithal edeceğiz demektir. Bunları konuşacağız ve tartışacağız” ifadelerini kullandı. 

Ziraat odalarına sorular yönelten Deniz, şunları söyledi: 
“1-Hazırlanmış olan Çay Kanununda kimlerin onayı var?
2-Ziraat Odaları da hazırlanmış olan Çay Kanununa destek verdiler mi?
3-Ziraat Odalarının ve diğer kurum ve kuruluşların destek verdikleri Kanun Metniyle AKP tarafından Meclise sunulacak kanun metni aynı mı?
4-Ziraat Odaları Yaş Çay Alım Fiyatının Ulusal Çay Konseyi tarafından belirlenmesine destek veriyor mu?
5-Ziraat Odaları ve diğer kurum kuruluşlar bu konuda açıklama yapacak mı?”