Üreticinin destekleme paralarını çay sezonu bittikten çok sonra aldığını hatırlatan Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanı Deniz “Borsa neyi satıyor, çayı satıyor. Çayı kim üretiyor, üretici üretiyor. Bu üreticiden her yıl ne kadar para kesiliyor borsa için, 2018 yılındaki rakam 5 milyon, üreticiden kesilen 1000 de 2 rakamın tamamı borsaya gidiyor. Hem üreticiden parayı alacaksınız hem de çıkıp diyeceksiniz ki üreticiden taban fiyatı üzerinden taban fiyatına zam yapmayın, bu ahlaki bir şey olmamakla beraber doğru da bir şey değil. Üretici destekleme fiyatını ne zaman alıyor? Ürünü verdikten 1 sene sonra. Aslında burada vatandaşa 1 sene vadeli çay satmasını öneriyor. Bu kabul edilebilecek bir şey değildir. Böyle bir mantık olamaz. Bu kapitalist mantığa bile aykırı bir şeydir. Siz özel sektördesiniz üretim yapacaksınız, gücünüzü devlet ve vatandaşın üretiminin üstünden almayacaksınız. Yıllarca özel sektör üreticiyi sömürmedi mi? Yıllarca özel sektör vatandaşın üzerinden bir sermaye birikimi elde etmedi mi? Bunlar hepimizin bildiği şeyler” ifadelerini kullandı.

Çay fabrikalarının ekonomik girdilerinin sürdürülebilirliği için küçük ve orta ölçekli işletmelere düşük faizlerle kredi verilebileceğinin altını çizen Deniz “Ama biz buna rağmen önerilerimizi de sunmaya devam ediyoruz. Dedik ki Çaykur'un üretilen mahsulün tamamını işleme şansı yok. Birinci sürgünde yaklaşık 490 bininin üzerinde bir çay toplanacak Çaykur'un ancak 280 bin tona yakın ürün alma şansı var, 130 ile 160 bin ton arası yaş çay kalıyor. Dolayısıyla bunu Çaykur'un işleme şansı yok. 9 Bin ton günlük işleme kapasitesi olan ÇAYKUR’un her gün bu çayı işlese bile 360 bin ton çay yapar. Özel sektörün ise kurulu makinesel üretim gücü fazla. Demek ki bunu da harekete geçirmek lazım. Harekete geçirmenin yolu ise özel Küçük ve orta ölçekli özel sektör firmalarına uzun vadeli düşük faizli kredi verilebilir. Fabrika sahibi de gider üretici vatandaştan devletin açıklamış olduğu fiyatta çayını peşin alır. Ayrıca Çaykur'un kota sorunu da olmaz, çünkü vatandaşın toplamış olduğu çay hem özel sektöre hem de ÇAYKUR tarafından alınacağı için kota sorunu da ortadan kalkmış olacaktır” dedi.

Devletin kota uygulamasını istemenin ve çay taban fiyatına yapılacak zammın önüne geçmenin kimseye bir fayda getirmeyeceğini ve doğru olmadığını savunan başkan Deniz “Bunların tamamı yapılırsa finansal anlamda da devletin verdiği kredi ile üreticinin sorunlarının tamamı çözülmüş oluyor. Burada ben üreteyim, Ben teşvik edeyim, Ben işletmemi ve yatırımlarımı daha ekonomik anlamda kullanayım piyasa koşulları ile mücadeleyi yapmak yerine devlet kotayı uygulasın, devlet taban fiyatı artırmasın derseniz bu çok yanlış olur” şeklinde konuştu.