CHP Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ünal Çeviköz, Ankara'da gerçekleşen 'Türkiye-Rusya-İran Üçlü Zirvesi'ne ilişkin, "Bizce Ankara'da yapılan toplantının ve sonuç itibarıyla ortaya çıkan kararların en önemli kısmı, Anayasa Komisyonuyla ilgili sorunların aşılmış olması ve komisyonun oluşturulmasına karar verilmesidir" dedi.<br /> CHP'li Çeviköz, genel merkezde düzenlediği basın toplatısında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ev sahipliğinde İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ve Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin'in katılımıyla Çankaya Köşkü'nde düzenlenen 'Türkiye-Rusya-İran Üçlü Zirvesi'ni değerlendirdi. Çeviköz, zirveden olumlu bazı ilerlemelerinin sağlandığını belirterek, şunları söyledi:<br /> "Bizce Ankara'da yapılan toplantının ve sonuç itibarıyla ortaya çıkan kararların en önemli kısmı, Anayasa Komisyonuyla ilgili sorunların aşılmış olması ve komisyonun oluşturulmasına karar verilmesidir. Anayasa komisyonu; Suriye yönetiminin belirleyeceği 50 kişi, muhalefetin belirleyeceği 50 kişi ve Birleşmiş Millet Suriye Özel Temsilcisi Başkanlığındaki bir heyetin belirleyeceği sivil toplum kuruluşlarını temsil eden 50 kişi, yani toplam 150 kişiden oluşuyor. Bu 150 kişilik isim listesinin üzerinde artık herhangi bir görüş farklılığı olmadan belirlenmiş olmasını önemli bir gelişme olarak görüyoruz. Bundan sonraki aşama artık Cenevre Süreci'nin hız kazanacağı şeklinde görülüyor. Çünkü Anayasa Komisyonunun oluşması, Cenevre'de anayasa görüşmelerine başlamak ve anayasa hazırlığına başlamak için önemli bir aşamaydı, bu aşama yerine getirildi. Bu bakımdan Ankara toplantısının önemli bir dönüm noktası olduğunu düşünüyoruz."<br /> 'ÇELİŞKİ OLUŞTURMAKTADIR'<br /> Çeviköz, Fırat'ın doğusuyla ilgili olarak gerek İran gerekse Rusya tarafından, 'meşru temellere dayalı olmayan unsurların bölgeden gitmesi' şeklinde açıklamalar olduğunu hatırlatarak, şöyle konuştu:<br /> "Bunlar dile getirildiği zaman hepimizin anladığı Türkiye ile ABD tarafından bölgede kurulması planlanan Güvenli Bölge ile ilgili bazı edişeler olduğu yönünde. Bu endişeler İran ve Rusya tarafında var. Bir yandan böyle bir bildiriye imza atılırken, bir yandan 'Amerika ile ortak harekatımız sonuca ulaşmazsa şu vadeden itibaren biz kendi bildiğimizi yapar ve kendi kararlarımızı uygularız' şeklindeki ifade tam manasıyla çelişki oluşturmaktadır."<br /> 'MEMNUNİYET VERİCİ'<br /> Çeviköz, bir gazetecinin, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu'nun Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile gerçekleştirdiği görüşme sonrası, "Suriye ile mutlaka görüşülmesi icap eder' fikrimi dile getirdim. Sayın Cumhurbaşkanı buna hiç itiraz etmedi" sözlerini hatırlatması sonucu, şunları söyledi:<br /> "Suriye ile görüşülmesi konusunda CHP dışında başka siyasi partilerinde buna katılıyor olması elbette memnuniyet verici bir gelişme. Saadet Partisi Genel Başkanı Karamollaoğlu'nun Sayın Cumhurbaşkanı ile bu görüşmeyi yapması ve görüşme sonrasında da bu ifadeleri kullanması memnuniyet verici. Ancak bu tür ifadeleri daha öncede duymuştuk. O zaman, 'iki devlet arasındaki ilişkilerin ve olması gereken diplomatik ilişkilerin devletin dış işlerini yöneten kurumların yapması gerektiğini düşünüyoruz' demiştik. Diplomasi, Dışişleri Bakanlığı ve dış politikayı yürüten çevreler tarafından yapılır. Biz bu eksikliğin hala giderildiği kanaatinde değiliz. İki devlet arasında eksik olan ilişkiler, istihbarat örgütleri veya başka birtakım kurumlar aracılığıyla yürütülmemelidir."<br /> <br /> </p> </p>