Rize ve Artvin’deki çölyak hastaları Rize’de düzenlenen glütensiz sofra etkinliğinde bir araya geldi.Trabzon Çölyak Derneği tarafından Rize Sahil Parkı’nda organize edilen buluşmaya 7’den 70’e çok sayıda çölyak hastası katıldı. Trabzon Çölyak Derneği Başkanı Akın Şahin, bölgede binin üzerinde çölyak hastası olduğunu belirterek bu hastaların glütensiz gıdaların temini konusunda büyük sorun yaşadığını söyledi. Şahin, ’’2 buçuk yıl önce çocuğumda görülen çölyak hastalığından sonra bu derneği kurduk. Çölyak hastalarının yalnız olmadıklarını göstermek istedik. Önceleri Trabzon’da toplanıyorduk şimdi ise bölgesel toplantılar yapıyor ve bir araya geliyoruz" dedi.Bölgede binin üzerinde Çölyak hastası olduğunu kaydeden Şahin, "Bin 150 civarında derneğimize kayıtlı hastamız var. Ailede tek birey olduğu gibi ailenin tamamında veya bir kısmında çölyak hastası olan aileler var. Bu hastaların çoğuna ulaşmış durumdayız. Amacımız daha büyük kitlelere ulaşıp hastalığın ne denli insan hayatını etkilediğini ve bununla maddi manevi nasıl savaşılacağını anlatmaktır. Çünkü bu ömür boyu süren maddi ve manevi mücadele gerektiren bir hastalık" ifadelerini kullandı. "ŞİMDİ 100 KİŞİDE BİR GÖRÜLÜYOR"Buluşmaya katılan çölyak hastası öğretmen Elif Büşra Aydın (32) ise, çocukluğunun hastalığının teşhisi için doktor doktor gezmekle geçtiğini söyledi. Aydın "Ben bu hastalığı 4 yaşında iken öğrendim çocukluğum yatalak olarak geçti. Bu hastalık nedeniyle hastane hastane, doktor doktor dolaştık. Ölümün eşiğine geldim. O zamanlar teşhisi zordu. Benim çocukluğumda 10 bin kişide bir görülen hastalık şimdi ise yüz kişide bir görülen bir hastalık haline geldi. Diyetlerimiz var. Dikkat ettiğimiz zaman bir sıkıntı olmuyor. Bu hastalıkla savaşmayı öğreniyorsunuz. Ailece alışıyorsunuz’’ diye konuştu. Öte yandan Çölyak Hastalığı ince bağırsağın ’Glüten’ adlı proteine karşı ömür boyu süren ve kronikleşen alerjisi ve hassasiyeti olarak tanımlanıyor. Buğday, arpa, çavdar ve yulaf gibi tahıllar gluten içerdiği için çölyak hastalarının glüten içeren besinlerden uzak durmaları gerekiyor. Özel ve maliyetli bir beslenme programı uygulamak ise aileleri zor durumda bırakıyor. (Bayram Ali Sarı/İHA)