Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, patlamanın meydana geldiği Beyrut Limanı’nda yaptığı açıklamada,”10 kilometre mesafedeki kendi büyükelçiliğimizin camları da hasar görmüş durumda. Çok ciddi cam ve inşaat malzemesi ihtiyaç duyulduğu ifade edildi bize. Bununla ilgili de her türlü yardıma hazır olduğumuzu, bunlarla ilgili gerekli desteği vereceğimizi, her üç görüşmemizde de ifade ettik” dedi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay ve Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Lübnan’ın başkenti Beyrut’ta patlamanın meydana geldiği alanda incelemelerde bulundu. Yetkililerden bilgi alan Oktay ve Çavuşoğlu, bölgede çalışmaları sürdüren ekiple bir araya geldi. 2 bin 750 tonluk amonyum nitratın patladığı depoda gerçekleştirilen incelemenin ardından açıklama yapan Oktay, Lübnan devletine, Lübnan halkına Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ve Türk milletinin başsağlığı ve geçmiş olsun dilekleri iletmek için Lübnan’a geldiklerini ifade etti. önce Lübnan Cumhurbaşkanı, Meclis Başbakanı ve Başbakanı ile ayrı ayrı verimli toplantılar gerçekleştirdiklerini ifade eden Fuat Oktay, “Burada gördük ki, Türkiye’nin Lübnan’da apayrı bir yeri var, Türk milletinin, Türk halkının ayrı bir yeri var. Gönülden gönüle bir ilişki, gönülden gönüle bir dostluğun olduğunu gördük. Görüşmelerimizde de o dostluğu bire bir yaşadık. Birlikte hüzünlendik, birlikte sorunların üzerine konuştuk ve birlikte çözüm önerilerimizi değerlendirdik. Bundan sonra da yine Türkiye’nin neler yapabileceğini ifade ettik ve daha ötesine dönük de yapısal faaliyetlere dahil her türlü yardımlara açık olduğumuzu ifade ettik” açıklamasını yaptı. “Yaralı sayısının 7 bin civarında“ Amonyum nitrat deposunun patlama ile yok olduğunu ifade eden Oktay, “Sayın Meclis Başkanı ‘Küçük bir Hiroşima’ yaşadık diye ifade etti. Başbakan yaralı sayısının 7 bin civarında olduğunu ifade etti. Bir milyona yakın etkilenen insanın olduğunu, Dışişleri Bakanı da buradan 125 kilometre mesafedeki bir binanın camlarının kırıldığını ifade ettiler. KKTC’den patlamanın hissedildiğini öğreniyoruz, buraya da bildiriliyor. Silolar gidince, mısır ve buğday depoları burada olduğu için ciddi bir sıkıntı oluşmaması adına ilk etapta TİKA’mız burada. 400 tona yakın bir buğday buraya geldi. Trablus Limanı’na alındı şimdi ihtiyaç olan yerlere dağıtılacak. Kendimiz gelirken de tıbbi malzemeler ve ilaç getirdik, yine yetkililere teslim ettik. Aynı zamanda unutmayalım ki korona süreci birlikte yaşıyoruz. Bunun diğer süreci tetikleme riski de var. Dolayısıyla onun da en aza indirilmesi ile ilgili desteklerimiz devam ediyor. Birlikte getirdiğimiz solunum cihazlarımız da bu çerçevede teslim ediliyor” ifadelerini kullandı. “Türkiye’deki hava ambulanslar buradaki 7 bin yaralının hizmetindedir” Yardımların devam edeceğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, “Türkiye’deki hastaneler, Türkiye’deki hava ambulanslar buradaki 7 bin yaralının hizmetindedir. Lübnan hükümeti herhangi bir konuda, herhangi bir yaralının tedavisinde ihtiyaç duyduğunda anında biz buradan hava ambulanslarımızla alıyor olacağız, tedavilerini hastanelerimizde gerçekleştirip buraya ulaştırıyor olacağız” dedi. “Kendi büyükelçiliğimizin camları da hasar görmüş durumda” Patlamanın meydana geldiği deponun yakınlarında bulunan binalarca ciddi hasar meydana geldiğini sözlerine ekleyen Fuat Oktay, açıklamasını şu şekilde sürdürdü: “10 kilometre mesafedeki kendi büyükelçiliğimizin camları da hasar görmüş durumda. Çok ciddi cam ve inşaat malzemesi ihtiyaç duyulduğu ifade edildi bize. Bununla ilgili de her türlü yardıma hazır olduğumuzu, bunlarla ilgili gerekli desteği vereceğimizi, her üç görüşmemizde de ifade ettik. Bu liman, hem Beyrut için hem de Lübnan için çok şey ifade ediyor. Lübnan ticaretinin ve ekonomisinin neredeyse belkemiği durumunda. Lübnan ekonomisinin buradna çok etkilenmemesi için limanın ayağa kaldırılması ve aynı zamanda etrafta gördüğünüz binalardaki hasarlar da dahil inşası önem arz ediyor. Lübnanlıların kendi hayatlarına dönebilmeleri için. Türkiye olarak ciddi tecrübemiz var, dünyada en iyiler arasındayız. Sonuna kadar da bu tecrübeyi buraya aktarmaya hazır olduğumuzu ifade ettik” “Mersin Limanımızı ve İskenderun Limanımızı Lübnan’ın hizmetine sunacağımızı ifade ettik” Ülkenin güneyindeki Sayda kentinde bulunan ve açılışı yapılan yanık ve travma merkezinin Lübnan’ın iç sorunları nedeniyle işletmeye alınması konusunda sıkıntılar yaşandığını aktaran Oktay, “burada da yine her görüşmelerimizde de bu hastanenin işletmeye alınabileceği hususundaki görüşlerimizi bildirdik. Pazartesi günü hastanemizi TİKA’dan arkadaşlarımız Lübnan hükümeti ve ilgili kişilerle görüşmeler yapacaklar. Ticaret ve ekonominin etkilenmemesi için burası ayağa kaldırılana kadar Mersin Limanımız büyük ölçekli gümrükleme ve depolama faaliyetlerinde kurtulabileceğini, buraya küçük gemilerle taşınabileceğini ifade ettik. Sonrasında İskenderun Limanı’ndan bizi aradılar. İskenderun Limanı’nı da Lübnan’ın hizmetine sunabileceğimizi ifade ettiler. Biz de bunu görüşmelerimizde paylaştık. Mersin Liman’ımızı ve İskenderun Limanı’mızı, Beyrut Limanı tekrar inşa edilip fonksiyonel hale gelene kadar Lübnan’ın hizmetine sunacağımızı ifade ettik. Memnun oldular, değerlendirecekler bu konuda teknik görüşmeler devam edecek” şeklinde konuştu.