Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, TBMM Genel Kurulunda, 2018 yılı bütçelerinin görüşmeleri sırasında hükümet adına söz aldı. Başbakan Yardımcısı Bozdağ, konuşmasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik yersiz eleştirilere ve kullanılan dile dikkati çekerek, “Cumhurbaşkanına karşı saygı sınırlarını aşan bir dil bu kürsüde değil nerede olursa olsun anında karşılığını her zaman bulur, bundan sonra da bulacaktır. Herkes ona göre diline ayar versin. Ayar vermediğinde ayar verenler çıkar” dedi.Cumhurbaşkanının devletin başı olduğunu, Türkiye Cumhuriyetinin ve Türk milletinin birliğini temsil ettiğini belirten Bozdağ, “Anayasanın uygulanmasını, devlet organlarının uyumlu çalışmasını temin eder. Cumhurbaşkanına saygı, devlete saygının, Cumhuriyete saygının, millete saygının, Anayasaya saygının doğal sonucudur, gereğidir. Konuşurken biz büyüklerimize karşı belli bir edep, belli bir ahlak belli bir saygı diliyle konuşmayı anamızdan, babamızdan, öğretmenlerimizden, sokağımızdan her yerden öğrenir ona göre konuşuruz” şeklinde konuştu."HERKES DİLİNE AYAR VERSİN"Cumhurbaşkanının hem parti genel başkanı, hem Cumhurbaşkanı olmasına yönelik eleştirilere de cevap veren Bozdağ sözlerine şöyle devam etti:“Şimdi Cumhurbaşkanı, hem Cumhurbaşkanı hem genel başkan sıfatları birlikte taşıyor diye genel başkan adıyla ben bunu yaparım, Cumhurbaşkanlığı kısmını dokunmam öbürü ayrı, öbürü ayrı. Bu olmaz. Sıfatlar bir kişide buluşuyor ise o sıfatta egemen olan şey ona göre hareket etmeniz gerekir. Cumhurbaşkanı vasfı ortadan kalkıyor mu genel başkan olarak konuşurken. Kalkmıyor. Cumhurbaşkanı olarak konuşurken de kalkmıyor. Ona göre hepimizin bir saygı diline ihtiyacı var. Bu bir. İki, Cumhurbaşkanımızın konuşmalarına baktığımızda hep kendisine karşı yapılan saldırılara cevap vermedir. Kendisinin doğrudan kişilerin kişiliğine karşı bir açıklaması yoktur. Bunu ifade etmek isterim. Cumhurbaşkanına karşı saygı sınırlarını aşan bir dil bu kürsüde değil nerede olursa olsun anında karşılığını her zaman bulur, bundan sonra da bulacaktır. Herkes ona göre diline ayar versin. Ayar vermediğinde ayar verenler çıkar. Ama ayar vereceğiz biz. Bu çok önemli. Kusura bakmayın. Herkes ayarını verecek. Bu ayar önemli. Kusura bakmayın küfür, hakaret acizliğin kifayetsizliğin göstergesidir. Biz bunu yapmayacağız.” (İHA)