Kağıthane Belediyesi ve İçişleri Bakanlığının ortaklaşa düzenlediği “Demokratik Hukuk Devletini Yeniden Düşünmek Sempozyumu-4” İstanbul Üniversitesi Prof. Dr. Cemil Bilsel Konferans Salonunda düzenlendi. İlki 2016 yılında düzenlenen sempozyumun devamı niteliğinde olan Demokratik Hukuk Devletini Yeniden Düşünmek Sempozyumu ‘darbe ile mücadele ve demokratik devlet’ başlığı altında gerçekleştirildi. İki gün sürecek ve toplam 6 oturum olarak gerçekleştirilecek olan sempozyumda alanında uzman akademisyenler ve avukatlarca ele alınacak konular detaylı bir şekilde tartışmaya açılacak. Demokratik Hukuk Devleti, Siyasi Kültür-Demokrasi İlişkisi: Anti Demokratik Yöntemleri Dışlamak, Demokrasi Mücadelesi Olarak Darbe Yargılamaları, 2. Yılında Cumhurbaşkanlığı Sistemi, Yargı Reformu, Uluslararası Düzen ve Hukuk, konuları sempozyumda ele alınacak. Öte yandan sempozyumun ilk gününde katılımcılara Prof. Dr. Otto Depenheuer ve Prof. Dr. Christoph Grabenwarter hazırlamış olduğu ve Almancadan çevrilmiş olan “Anayasa Teorisi” kitabı hediye edildi. Açılış konuşmalarını gerçekleştiren Türkiye Hukuk Platformu Genel Sekreteri Avukat Ahmet Akcan, “Özellikle son 6 yıldır odaklandığımız konu darbe, darbe girişimleri, darbe ile mücadele ve demokrasi kavramları etrafında öbeklendi. Özgürlük güvenlik dengesinin ortaya konmasına bir çerçeve çizmek adına böyle bir konuyu düşündük” dedi. Uluslararası Hukukçular Birliği Genel Sekreteri Avukat Necati Ceylan, “Günümüzde en çok düşünülmesi gereken hususun demokratik hukuk devletinin, nasıl gereken hususlarını sağlamamız gerektiğini ortaya koymamız gerektiğidir. Demokrasinin en ciddi düşmanı meşru olmayan yollarla demokratik yönetimlere müdahaleleridir. Yarın 15 Temmuz. Yani halkımızın demokrasiye sahip çıktığı gün olarak tarihte yerini alan günün yıl dönümündeyiz. Dünya tarihinde ilk defa halk güvenlik güçlerine 15 Temmuz askeri darbe girişimine silah kullanmadan karşı koyarak, küresel dış destekli bu darbe girişimini başarıyla püskürttü” ifadelerini kullandı. İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak ise, “Yarın 15 Temmuz milli birlik ve dayanışma gününün 4. yıl dönümü. Bu vesileyle demokrasimize, özgürlüğümüze, ve vatanımıza sahip çıkan, bu uğurda canlarını ortaya koyan aziz şehitlerimizi rahmetle, gazilerimizi de minnetle anıyorum. Milletimizin en büyük karakteri özgürlüğü ve bağımsızlığıdır. Milletimiz her zaman bağımsızlık için yaşamış, bağımsızlığını korumak için gözünü hiç kırpmadan canını vermiştir. Demokrasiye, hukukun üstünlüğüne, insan haklarına ve özgürlüklere sonuna kadar sahip çıkacak, Türkiye’mizin muhasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkması için canla başla çalışacağız” şeklinde konuştu.