Denizli’de kent merkezinde toplanan sivil toplum kuruluşları temsilcileri ve vatandaşlar, Mescid-i Aksa’da Filistinlilere saldırılarını sürdüren İsrail’i protesto etti.

Memur-Sen öncülüğünde Denizli’deki sivil toplum örgütlerinin katılımıyla, İsrail’in müslümanların ilk kıblesi Mescid-i Aksa ve Filistinlilere uyguladığı zulmü ve saldırılarını protesto etmek üzere bugün ikindi namazından sonra 15 Temmuz Delikliçınar Şehitler Meydanında ’Zulme Dur’ demek için basın açıklaması düzenlendi. Meydanda toplanan STK temsilcileri ve vatandaşlar, sloganlar atarak İsrail’e tepki gösterdi. Burada basın açıklamasında bulunan Memur-Sen Denizli İl Temsilcisi Feyzullah Öselmiş, çoluk çocuk demeden, kadınıyla, erkeğiyle, genciyle yaşlısıyla canını ortaya koyan yiğitlerin mücadelesine omuz vermek, insan olmanın asgari şartını yerine getirmek için toplandıklarını söyledi. Öselmiş; "İnsan olmanın asgari şartı bugün bu meydanda toplanmaktır. Pandemiyi, stratejik bir aparata dönüştüren, insanlığın bu zayıf anında hayasızca ilk kıblemiz Mescidi Aksa’ya saldıran terörist İsrail’in yaptıklarını telin etmek, asgari bir durum arz etmektedir. Fakat biz şunu da biliyoruz ziyanda olan bu asırda, başta ABD olmak üzere sistemin egemenleri ve maalesef onların kurguladığı sistemin oluşturduğu kirli düzeni görmezden gelenlerdir. Bu körlük, terörist İsrail’in kanlı stratejisinin küresel ölçekte desteklenmesine sebep olmaktadır. Kirli medya düzeniyle, artık her neresinden bakarsanız bakın adaleti değil güçlünün kanlı düzenini perdelemekten başka işlevi olmayan uluslararası hukukuyla bu sistem, bu düzen kanı ve terörü desteklemektedir. Onun için terörist İsrail bu kadar fütursuz, bu kadar hayasız davranmaktadır. Onun için İsrail, kan ve vahşetle şekillendirdiği işgal stratejisini devam ettirmektedir. Tam da bu yüzden, herkes sussa da, Filistin’de, Kudüs’te bizim canımız, ciğerimiz dediğimiz kardeşlerimize karşı sürdürülen terör politikalarına karşı haykırmaya, bu kirli düzenin üzerini örtmeye çalıştığı hakikati yılmadan usanmadan hatırlatmaya ve gerçekleri yüzsüzlerin yüzlerine çarpmaya, devam edeceğiz. İsrail’in sözde kurucusu ve sözde ilk Başbakanı Ben Gurion ve ondan sonra görev alan birçok yöneticisi, terör ve tedhiş hareketlerinin içinde bulunmuş kişilerdir. Yani İsrail’in temelinde terör vardır, kan vardır, kin vardır ve ırkçılık üzerine bina edilmiş Siyonist rejimin oluşturduğu ipe sapa gelmez kör bir inanç vardır. Bugün İsrail ve onu destekleyenlere karşı, onunla işbirliği yapanlara karşı verilecek mücadelenin sonunda insanlık adalete ulaşacaktır. Tarih İsrail’i devlet olarak, bilim Siyonizmi fikir olarak reddetmiştir. Bu açık ve net. Şimdi sıra Müslümanlarda ve dünyanın tüm iyi insanlarında; İsrail’i kanıyla, kiniyle ve kiriyle, zulmü ve terörüyle zihinlerimizde reddetmenin, işgalci olduğu coğrafyadan ve sistemlerden defetmenin vaktidir. Siyonizmin bilindik illüzyonlarına aldırış etmeden, kapitalizm ve emperyalizmin sığınağı söylemlerin tazyikine kapılmadan bu kutlu mücadeleye devam edeceğiz" dedi.

Sivil toplum kuruluşları açıklamanın ardından dağıldı.