Denizlispor’un savunma hattındaki yeni transferi Fabiano Leismann, “Galibiyet aldığınızda öz güveniniz de yeniden geliyor. Öz güven kazanmak içinde bir galibiyet alarak devam etmek istiyoruz” dedi.

Süper Lig’de 3. hafta müsabakaları kapsamında Antalyaspor’a konuk olacak Denizlispor hazırlıklarını tüm hızıyla sürdürüyor. İdman öncesi basın mensupları ile bir araya gelen ve yeşil-siyahlı ekibin savunma hattındaki yeni transferi Fabiano Leismann Antalyaspor deplasmanında 1 puanın dahi önemli olduğu söyledi. Hedeflerinin galibiyet olduğunu söyleyen Leismann, “Yarış içerisinde düşünün kendinizi ve her maçın ne kadar önemli olduğunu biliyorsunuz. O yüzden alacağınız 1 puanın bile sezon sonunda fark oluşturacağını düşünebilirsiniz. Tabii ki istediğimiz gibi başlamasak da istediğiniz noktalara gelebilmek için her hafta her gün neyi çalışmamız gerekiyorsa onu pratiğe döküp sahada yansıtmak için elimizde bir fırsat var. Bu fırsat da Antalyaspor maçında kullanmak istiyoruz. Bir galibiyet aldığınızda öz güveniniz de yeniden geliyor. Öz güven kazanmak içinde bir galibiyet alarak devam etmek istiyoruz” dedi.

“Bana 5 dakikada olsa 90 dakikada olsa ne gerekiyorsa yapmaya hazırım”

Kendini hazır tutan oyuncuların teknik direktörlerin ilk 11 seçmesinde zor durumda bıraktığını söyleyen savunma oyuncusu Leismann, “Her idmanda kendinizi hazır tutarsanız, iyi çalışırsanız hocanın seçim zamanı geldiğinde zorluk verirsiniz. Bu da hocanın elini kuvvetlendirir. Benim için oynamak, oynamamak önemli değil. Aldığım şanslar benim için önemli, onları değerlendirmek istiyorum. Bana 5 dakikada olsa 90 dakikada olsa ne gerekiyorsa yapmaya hazırım. Bunun adına tabiri caiz ise hocamıza zorluk çıkarmak için en iyi şekilde çalışıp, en iyi şekilde performans idmanlarını vererek aynısını maçlarda da yansıtmaya çalışacağım. Bu konuda kimsenin şüphesi olmasın” ifadelerini kullandı.

“Takım arkadaşlarımla iletişimim adaptasyon sürecini hızlandırdı”

Takıma adapte olduğunu söyleyen Fabiano Leismann, “Adaptasyon sürecimin hızlı bir şekilde ilerlediğini düşünüyorum. Ben İspanyolca, Portekizce ve Almanca konuşabiliyorum. İngilizce az çok kendimi anlatabiliyorum. Onlarla konuşarak, onları tanıyarak, zaman zaman beraber vakit geçirmek adaptasyonu hızlandırır. Ben bu konuda biraz şanslı olduğumu hissediyorum. İdmanlarda da çok rahat anlaşabiliyoruz” diye konuştu.