Uşak’ta yaşayan din görevlisi Bilal Demirci, deri üzerine işlediği hat sanatına kendi bulduğu ve geliştirdiği tekniklerle yön veriyor. Yöntemlerinin eserlerine güzellik kattığını belirten Bilal Demirci, bulduğu tekniklerin patentini alacağını kaydetti. Uşak’ta yaşayan iki çocuk babası Bilal Demirci, atandığı öğretmenlik mesleğini bırakıp din görevlisi olmayı tercih etti. Üç kuşak hafız olduklarını ve camide büyüdüğünü kaydeden Demirci şu an ise Uşak Üniversitesi Hz. Fatıma Camii’nde din görevlisi olarak çalışıyor. Mesleğinin yanı sıra geleneksel sanatlara merakı olan Demirci, deri üzerine işlediği hat sanatında kendine ait teknikler geliştirdi. Demirci, bulduğu tekniklerin basit olduğunu ancak eserlerine estetik kattığını dile getirdi. Toplamda 3 farklı tekniği olduğunu söyleyen Bilal Demirci, bunların patentini alacağını bildirdi. “Camide büyüdük” İmam olmaya karar verme sürecinden bahseden Bilal Demirci, “Üniversiteyi bitirdikten sonra öğretmenliğe atanmam çıkmasına rağmen gitmedim. Biz üç nesil hafızız, biz camide büyüdük. İmamlık, ilerde hedef olarak seçtiğim bir görevdi ve imam oldum. Hem imamlığı hem de geleneksel sanatlar eğitimini bir arada yürütüyorum” şeklinde konuştu. Derinin başkentinde deriye sanat işliyor Deri üzerine işlediği hat sanatına Uşak’a gelince başladığını kaydeden Demirci şunları söyledi: “Uşak’a gelince buranın ‘deri kenti’ olduğunu öğrendik. Kendi kendime ‘deri üzerine niye hat işlemiyorum’ dedim ve böyle başladım. Ayrıca kendi bulduğum üç tekniğim var. Bunlar kokulu deri, deriyi yakarak desen yapma ve deriyi eskitme. Bunların patentini alacağım inşallah. Yaptığım tablolarda kendime yönelik tarzımla ve yeni buluşlarla birlikte insan mutlu oluyor.”