Âlemleri hiç yoktan yaratan, yaşatan, var eden, şekil veren, öldüren, tekrar diriltecek olan, Rabbimiz Yüce Allah cc. Kur’ân-ı Kerim’in, Hud Süresi 112. Ayette buyuruyor:             “ Emrolunduğun gibi dosdoğru ol ve aşırı gitmeyin. Çünkü O, her ne yaparsanız, hakkıyla görür.”

Âlemlerin Rabbi Yüce Allah’ın son peygamberi Hazreti Muhammed sav. Buyuruyor:       “ Allah’a inandım, de; sonrada dosdoğru ol!”

Peygamberimiz sav. Buyuruyor: (“ Güzel söz sadakadır. Dua müminin silahıdır. Hayâ- ar- utanma imandandır. Dilini kötü sözlerden koru! Hastanın duası kabul olur. Hayvanlara eziyet etmeyin. Bizi aldatan, bizden değildir. Anne ve babaya itaat ömrü uzatır. Cennet, cömertlerin yurdudur. Aranızda selamı yaygınlaştırın. Dilediğini yap, ettiğini bulursun! Hayra sebep olan, hayrı yapan gibidir. Güzel komşuluk, sahibini cennete sokar. Cennet, annelerin ayakları altındadır. En hayırlınız, ailesine en iyi davrananızdır. Her namaz, daha önceki günahları affettirir. İki günü birbirine eşit olan zarardadır! İki kişi gizli konuşurken, aralarına girme! İşçiye ücretini teri kurumadan, veriniz. İnsanlara teşekkür etmeyen, Allah’a şükretmez. Pişmanlık tövbedir. Namaz dinin direğidir. Yaşlılara saygı gösteriniz. Tebessüm sadakadır. Sabır, imanın yarısıdır. Temizlik imanın yarısıdır. Oruç tutun, sıhhat- sağlık bulun. Mümin, müminin aynasıdır. Kişi sevdiği ile beraberdir. Kolaylaştırın, zorlaştırmayın. Üstünlük ancak takva ile olur. Kanaat bitmeyen bir hazinedir. Veren el, alan elden üstündür. Yetimin başını okşa, fakiri doyur. Hastayı ziyaret edin, ziyareti kısa tutun. Sabır, musibetin ilk anındakidir. Kişinin güzelliği, dilinin altındadır. Merhamet etmeyene, merhamet edilmez. Müminlerin en hayırlısı, kanaatkâr olandır. Allah affedicidir, affedeni sever. “

Amellerin, Allah’a yapılan ibadetlerin, insanlara ve varlıklara yapılan iyiliklerin kabul olması için ihlas, samimiyet gerekir. Sadece Allah’ın rızasını- hoşnutluğunu kazanmak için ameller yapılmalı. Allah’ın sevgisini kazanmak için ibadetler, ihsanlar, iyilikler yapılmalı. Her ibadeti, iyiliği sadece Allah cc. Rızası için yapmalı. Para, çıkar, menfaat, karşılık; kuldan beklememeli. İhlas sahibi muhlislerde riya, gösteriş bulunmaz. İhlaslı insanlarda doğruluk bulunur. Amellerini güzel ve büyük görmezler. Bilinçli mümin ve Müslüman sadece Allah cc. Rızası için, Allah’ın sevgisini kazanmak için ibadet ve iyilik eder. İhlasla yapılan her ibadet, iyilik Allah’ın izni ile kabul olur.”)

Peygamberimiz sav. Buyuruyor: (“ Kur’ân’ı Kerim okuyunuz. Fakat bunu geçim aracı yapmayınız.”

“ Ezan okuyun. Ezan için ücret almayın!”

“ Sadaka olarak verilen bir parça ekmek, Allah cc. Katında Uhud Dağı kadar büyüktür.”

“ İslam’ın en hayırlı ameli; yemek yedirmek ve tanımadığı kişilere selam vermektir.”)

Kur’ân’a ve peygambere tabi olmalı. Kur’ân’a ve peygambere tabi olmak farzdır. Peygamber tanımayanlar, Kur’ân yeter, diyenler; iman etmiş sayılmaz. Çünkü Allah cc. Kur’ân’a ve Peygambere tabi olmamızı, pek çok ayette emretmektedir.

“Evlatların, anne ve baba üzerinde pek çok hakkı vardır.” “ Babanın da evladı üzerinde hakları vardır.” Hak karşılıklıdır. İnsanların birbiri üzerine hakları vardır. Hayvanların, doğanın da insanlar üzerine hakları vardır. Müslüman, hak, hukuk konusunda çok dikkatli, titiz, özenli olmalı. Hak, hukuk çiğneme varsa cennet yoktur! Cennete hak, hukuk çiğneyenler giremez!

Evladın; anne ve baba üzerine pek çok hakkı, hukuku vardır. Öncelikle anne ve baba; çocuğuna, güzel, iyi, anlam ve tarihi itibarıyla güzel bir ad- isim koymalıdır. Çocuğunu en güzel şekilde büyütmeli, beslemeli, yedirmeli, içirmeli, giydirmeli, bakmalı, yetiştirmeli. Onu en güzel şekilde, en güzel İslam ahlakında yetiştirmeli. En güzel okullarda, en iyi öğretmenlerle, imamlarla yetiştirmeli. Din ilmi ve pozitif ilim öğrenirken; ya âlim, bilgin, bilge olmalı. Ya da sanatkâr, meslek erbabı olmalı.

Kur’ân, hadis, sünnet, peygamber hayatı, İslam ahlakı ile ahlaklandırıp, terbiye etmeli. Temel İslam’ı ilimler ve bilgiler öğretilip, yaşam tarzı ettirilmeli. Çocuğu helal lokma ile beslemeli, yedirmeli, içirmeli, giydirmeli. Çocuk, 7 yaşına geldiğinde, namaz kılmaya başlamalı. 9 yaşına geldiğinde, oruca alıştırılmalı. Camiye alıştırılmalı. Umre yaptırılmalı. Sadaka, iyilik yapmaya alıştırılmalı. İnsan ve hayvan bilgisi vermeli. Çevreci anlayışta yetişmeli. Bilgiler “pedagojik” sistem ile planlı, programlı verilmeli. Öyle akla gelen söylenmemeli.

Çocuk, ilim, bilim, pozitif bilgi öğrenirken, beden işlevli olmalı. Elleri, bedeni iyi kullanma öğretilmeli. Uygulamalı dersler vermeli. Bilgiyi pratiğe döküp, gerçekleştirmeli. Öyle tembel, uyuşuk, pısırık, alil, iş görmez, işten anlamaz, olmamalı. Ev, aile, bağ, bahçe, hayvan, tarla, inşaat, mekanik, teknik işlerden anlamalı. Çağa uygun yetiştirilmeli. Beden spor ve işe alışmış olmalı. Dinamik, enerjik olmalı. Bedeni kontrollü kullanmalı.

Çocuk, dünya işlerinden anlamaz şekilde yetiştirilmemeli. Boş vermiş şekilde yetişmemeli. Dünya, ahiretin tarlasıdır. Dünyada ektiğini, biçtiğini; ahirette toplar! Tembel, uyuşuk, edilgen olmamalı. Çalışmayı sevmeyen olmamalı. Günümüzde gençlerin tüm dünyada %25 ile %27’si çalışmayı sevmemekte, çalışmamaktadır! Böyle hımbıl, tembel, edilgen, pasif, sefil, zelil, rezil gençlik olmamalı. Bu tip gençler, ülkemizde ve dünyada her suçu, haramı, günahı, pisliği yapmaktadırlar! Hem de tasarlayarak, planlayarak, isteyerek, bireysel ve grup halinde yapmaktadır!

Çocuklara kızmadan, sitem etmeden, azarlamadan; sevdirerek, özendirerek, isteterek, çalışma öğretilmeli. Derse çalışma, verilen ödevi, görevi yapma öğretilmeli. Yükümlülük ve sorumluluklarını yerine getirme, öğretilmeli.

Dini ilimleri, pozitif ilimleri, pedagojik ilimleri bilmeyen kişiler; ister anne, baba, öğretmen, imam olsun; çocuk, genç, insan yetiştiremez. Yetiştiremediği ülkemizde ve tüm dünyada görülmektedir.

Ülkemizde 103 siyasi parti mensubu, 123 terör örgütü mensupları; ebeveynlerin, öğretmenlerin, imamların, toplumun, devletin- devletlerin; işe yaramaz, kötü, zararlı ürünleridir. Tüm kurumlar, kuruluşlar, bu şekilde; yaramaz, kötü, zararlı insan yetiştirmek için teşvik, prim, destek vermektedir! Emek harcamaktadır. Kötülüğe- şerre hizmet etmeyen, devlet yönetimleri yoktur. Bu zararlı, bozuk, kötü anlayış tümüyle değişmelidir. İlmi, dini yol ve yöntemlerle insan yetiştirilmeli.

Çocuklarımız, gençlerimiz kıymetli cevherlerdir. Bu güzelim varlıklar, mum gibidir. Kolay şekil verilir. Temiz bir toprak gibidir. Sağlıklı tohum ekilip, yeterince bakıldığında, güzel ürün alınır. Hangi tohumu ekersen, o ürünü alırsın. Gençlerimizin beyinlerini, kalplerini, ruhlarını, genlerini kirletmemeli. Bozmamalı. Koruyup, geliştirmeli.

Tahrım Sürtesi 6. Ayet: “ Kendinizi, evlerinizdekileri, emirlerinizde olanları, ateşten koruyunuz!”

Peygamberimiz sav. Buyuruyor: “ Bütün çocuklar, Müslümanlığa uygun ve elverişli olarak dünyaya gelirler. Bunları sonra anneleri, babaları; Hristiyan, Yahudi veya dinsiz yaparlar!”

İnsanları, dinsiz olan mason, komünist, ateistlerden, sapkın ideoloji ve bozuk felsefi görüşlerden korumalı. Korumak için gerçek ilim ve dosdoğru dini bilgiler kazandırmalı. Hem bu sapkınlardan hem de dini istismar eden münafıklardan korumalı.

Peygamberimiz sav. Buyuruyor: “ Birbirinize Müslümanlığı öğretiniz. İyiliği, hakkı, hakikati bırakırsanız, Allahü Teâlâ en kötünüzü başınıza musallat eder! Dualarınız kabul olmaz!”

İnsan önce kendini, kendini iyi yetiştirmeli. İnsan kendini yetiştirmeden, çocuklarını, aile halkını, toplumu iyi yetiştiremez. Devleti yönetemez! Eğer yanlış yapıyorsak, tövbe etmeli. Allah cc. Yalan, yanlış, kötülük, çirkinlik işlendiğinde, tövbe etmemizi, pişmanlık duymamızı emrediyor.

Allah cc. Bakara Süresi 222. Ayette: “ Şüphesiz ki, Allah tövbe edenleri sever.”

Allah cc. Maddi, manevi temiz olanları sever. Zahir ve bâtını temiz olmamızı istemektedir. Kalp, beyin, fikir, düşünce, eylem, davranış olarak tertemiz olmamız emredilmektedir.

Allah cc. Ve peygamberlerinin sevgisi bizde olmalı. Peygamberimizi sevmeyen, gerçek anlamda; Allah, Kur’ân, İslam, ilim de sevmez. Bu gibilerden uzak durmalı. Bunlar, münafıklığın, kâfirliğin, müşrikliğin, zalimliğin, dinsizliğin her çeşidini, sıfatını yapmaktadırlar. Her boyaya girmektedirler!

Müslüman, İslam ilimlerini, pozitif ilimleri, pedagojik ilimleri, meslek, sanat, teknik, teknoloji, yapay zekâ gibi pek çok ilim ve mahareti bilmeli. Bugün, dün olduğu gibi kütüphanelerimizde binlerce farklı konu ve alanlardan kitap vardır. Bunlardan yararlanmalıyız.

Her türlü dert, bela, musibet, sıkıntı, afetten uzak kalma bilgi ve bilincine sahip olmalıyız. Sivil savunma, afetlerden korunma, beşeri- insani afetlerden korunmayı öğrenmeliyiz. Bugün her türlü mesleği, sanatı, tekniği, teknolojiyi, bilimi, dini- imanı öğrenme, her zamankinden çok daha kolay olmaktadır. Sanal ortamda, kitaplık ve kütüphanelerde, okullarda, istediğimiz her yerde, cebimizde, çantamızda onlarca kütüphanelerle gezmekteyiz. Ama halkımız bu olanakları hiçbir zaman yararlı değerlendirememiştir. Boşa, eğlenceye, avunmaya, kendini tatmin etmeye, oyuna kullanmıştır!

“İslam dini, Yüce Allah’ın yüksek, büyük iradesinin ilmidir. Ad ve sıfatlarında sınırı olmayan, büyük Allah’ın dini olan İslam Dini, Kur’ân; başka felsefelerle, insan görüşleri ile beşeri düşüncelerle karşılaştırılamaz. Kıyas yapılamaz. Biz, Kur’ân’ı, peygamberimizin anladığı, yorumladığı, yaşadığı şekilde yaşamalıyız. Aksi halde yaşadığımız Kur’ân, İslam dini ve sünnet olmaz.”

“İslam dinini yaşamak; deveye binmek, çardak altında ve kerpiç evde yaşamak, elle yemek, yemek olarak anlaşılmamalı. Bunlar sosyal yaşantının insana kazandırdığı durumlardır. Aşırıya, konfora, lükse, görkeme kaçmadan; orta halli yaşamak gerekir. İslam dini, aşırılığı ve geriliği reddeder.”

“Müslüman en ideal insandır. En ilmi, dini, bilgiyi hakkıyla yaşayan insandır. Müslüman, hayatını, İslam dinine, insanlığa, varlığa adamalı. Diğerkâm olmalı. Dünden ders, ibret almalı. Günü hakkaniyetle, hakkıyla yaşamalı. Geleceğe hazırlanmalı. Çağdaş olmalı. Etik ve ahlakı değerlere sahip olmalı. Geleceğini kurmaya çalışmalı. Kendi ve toplumlar için ne gerekiyorsa, en ideal biçimde yapmaya çalışmalı. Bireysel, ekip, takım, kurum, kuruluş olarak çalışılmalı. En üst düzeye çıkmalı. En yeni bilgilerle kendini donatmalı. Teknik, teknoloji, sanat, meslek öğrenimi almalı. Yapay zekâyla ilgilenmeli. Uluslararası düzeyde yüksek insan olmalı. Bilimi; tekniğe, teknolojiye dönüştürmeli. Bilime, insanlığa büyük katkılar sunmalı.”

“Müslüman, bilim insani olmalı. Müslüman, iş insani olmalı. Müslüman, üretici olmalı. Her gün daha da yükselmeli. Yer yerinde asla saymamalı. Geleceğin mesleklerini edinmeli. Çocukları, yarına hazırlamalı. Çünkü çocuklar, gençler yarınları yaşayacaklar. Müslüman, yüksek kariyer sahibi olmalı. Üstün ahlaklı olmalı. AR- GE yapmalı. İnovasyon, değişim, yenilikçi olmalı. Planlı, programlı, projeli hareket etmeli. En geçerli meslekleri edinmeli. Öyle gidip de, işe yaramayan, iş alanı olmayan, boş meslekleri okumamalı. Böyle okunduğu için en çok üniversite mezunları ülkemizde işsiz durumdadır. Çünkü seçtiği mesleğinin önünü görmeden seçmiştir. Mesleğinde iyi değildir. Kendini sosyal, kültürel, etkin olma yönüyle geliştirmemiştir.

Öğrenci, akademik sıralamada önde olmalı. İlk 10 içinde yer almalı. Eğer ilk 10 içinde yer alamıyorsa, bilim okumamalı. Meslek, sanat, teknik, teknoloji eğitimi almalı. İdeal üniversitelerde, iş alanı olan fakültelerde, akademilerde okumalı.

Okuduğumuz okullarda, üniversitelerde; güçlü akademik kadro, burs olanakları, teknolojik altyapı, sosyal, sanatsal, kültürel etkinlik, güçlü bireyler olmalı. Sağlıksız yapılar olmamalı. Eğitimde etkileşim yüksek olmalı. Okula devam, disiplin olmalı.

Bugün öğrenciler çok büyük oranda okula devam etmemekte, bu da öğretim üyelerinin boş vermişliğinden kaynaklanmaktadır! Ders vermeden, yüksek aylık almaya devam etmektedirler!

Eğitimde kalite olması için tüm olanaklar kullanılmalı. Disiplinli ders olmalı. Ders araç- gereçleri olmalı. Bilge, idealist öğretim görevlileri olmalı.

Bugün, kariyer edinmek için hazırlanan tezler, tez bile siparişle hazırlanmaktadır! Bu işi yapan organizeler ortaya çıkmış. İki aylık asgari ücret tutarında para verdiğinde, tez hazırlıyorlar. Sende o tezi götürüp, teslim ediyorsun. Böylece yüksek lisans, doktora, doçent, profesör oluyorsun! Bu mesele ayyuka çıkmış. Televizyonlarda haber olmayı sürdürmektedir. Bunun için dünyanın 500 üniversitesi, içinde bizim bir üniversitemiz olmamaktadır. Oysa 220’den fazla üniversitemiz var. Bir tanesi bile 500 içine giremiyorsa, düşünmek gerekir.

Bugün, tıp, uçak mühendisliği, yapay zekâ mühendisliği, uzay mühendisliği, bilgisayar mühendisliği, elektrik- elektronik mühendislik, makine mühendisliği, mekatronik mühendislik, endüstri mühendisliği, uçak teknolojisi gibi çağa uygun fakültelerde okuyup, kariyer edinmeli.

Kamu yönetimi ile ilgili kaliteli insan yetiştirmeli. Çok kötü, yeteneksiz, beceriksiz yöneticilerimiz olmaktadır. Kamu yönetimi, ekonomi, uluslararası ilişkiler, işletme yeteneği olmayanlar ve de okumayanlar yerel ve merkezi yönetimde başarısızlıklar oluşturmaktadır!

Pozitif ilmin her alanında insan yetiştirmeli. Ama bu yetişenler yaratılış, kabiliyet, karakter, yetenek, haslet olarak da okuduğu dala, branşa uygun olmalı. Kandan korkan sağlıkçı, hımbıl yönetici, tembel işçi olmaz. Karga, bülbül gibi ötmez. Domuzdan, kuzu olmaz. Haşin, hain, kalleş, kahpe, adi, katilden; müşfik, şefkatli, merhametli insan olmaz. Bilim dallarına insan seçerken; karakterine, huyuna, kabiliyetine, karakterine, zekâsına, yeteneğine, becerisine de bakmalı. Öyle bir merkezi sınavla, bilim dallarına öğrenci ve de memur, amir seçilmemeli.”

“Öğrencilere ayrıca bilgi, kültür kazandırmalı. Evrensel düşünce ve eylem sahibi yapmalı. Kör, sağır, dilsiz, anlamaz, bilmez, kafası çalışmaz şekilde yetiştirip; terör örgütlerine eleman, köle, mankut hazırlamamalı. Ülkemizde üniversiteler daha çok anarşi, şiddet, terör, kargaşa, sokak anarşi ve şiddeti çıkarma yeri olmuş. Tüm askeri cunta darbeleri, bu üniversitelerin terörü bahane edilerek, yapılmıştır. Sapkın sapık yetiştirmemeli. Öğretim görevlileri de sapkın mankut olmamalı.”

“Girişimci üniversiteler kurmalı. Dünyanın önüne geçirtmeli. Ülkemin ihtiyacına göre öğrenci yetiştirilmeli. Sadece öğrenciler değil ebeveynlerde bu üniversitelerde, yaygın – açık öğretime tutulmalı. Bir millet olarak eğitim- öğretim almalıyız. Küresel boyutta üstün insan yetiştirmeliyiz. İş garantili okullarda okumalıyız. İş alanları ile okullar, işbirliği içinde insan yetiştirmeli. Bilim ve teknik üniversiteleri kurmalıyız. Bilimin ve tekniğin, teknolojinin her alanında gelişmeliyiz.

Ülkemizde Fırat Üniversitesi 45 bin öğrencisine, 240 farklı program uyguluyor. Üniversitelerimizde yaklaşık 8 milyon öğrenci okuyor. İlkokul, ortaokul, liselerde de 18 milyon öğrenci, 1 milyon 259 bin öğretmen görev yapmaktadır. Üniversitelerde de 200 bin kadar öğretim görevlisi- üyesi görev yapıyor. Anladık da! Ülkemiz insani neden çok suç işliyor? Birbirini yiyor? Terör ile 100 yılı aşkın süre mücadele ediyoruz? İnsan mı yetiştiriyoruz? Anarşist, şiddetçi, terörist, hırsız, suç işleyen mankut mu yetiştiriyoruz? Bu sorular yanıtlanmalı ve sorunlar giderilmeli.

Yüksek standartlı, ahlaklı, etik, kaliteli, verimli insan yetiştirmek için çaba göstermeliyiz. Kendimiz yok edecek akılsız robotlar yetiştirmemeliyiz. Sağlıkçılar, eğitimciler, teknolojiciler, tarımcılar, hayvancılık uzmanları yetiştirmeliyiz. Ülkemin ve dünyanın ihtiyacı ne ise onu en stratejik kalite ve verimde mutlaka yetiştirmeliyiz.

2021 yılı Şubat ayına göre, ülkemizde, özel ve devlet- kamu okullarında; 1 milyon 259 bin öğretmen görev yapmaktadır. Plansız, programsız öğretmen ve diğer mesleklerde genç yetiştirildiğinden, kaliteli- kalitesiz, becerikli- beceriksiz, yüz binlerce genç, ihtiyaç fazlası yetişmiştir. Devlet her yıl ancak 20 bin öğretmen kamuya almaktadır. Buna rağmen her yıl 40 bin öğretmen mezun olmaktadır. Şu anda görev almayı bekleyen; 410,769 öğretmen adayı, görev beklemektedir! Bu diğer meslek gruplarında da böyle acı durumdadır!

Bir birey, kurum, kuruluş, örgüt, her işi, görevi, en stratejik plan, program, proje ile en verimli şekilde, akademik uzmanlıkla yapmalı. Deneyimli, yüksek uzman aklı ile ortak akıl ile yapmalı. Masa başı çalışmanın yanında, saha çalışması da yapmalı. Başkalarının, ilgililerin görüşleri alınıp, rapor yapılmalı. Yanlışa, yaramaza, zararlıya, olumsuzluklara anında müdahale edilmeli. Pisliğin yayılmasına olanak vermemeli. Kötülük, zarar, ziyan anında engellenmeli. Hatta bu mikrobik etkinliklerin ortaya çıkmaması için uygun ortam hazırlamamalı. İleri görüşle, eleştirel yaklaşımla, analitik düşünceyle, bilimsel ve dinsel fikirle, beyin, kalp işletilmeli. Bilmiyorsan, bir bilene sorup, öğrenmeli.

Her iş de en yüksek deneyimli uzmanlar kullanmalı. Ödevini, görevini, yükümlülüklerini, sorumluklarını isteyerek, yerine getiren, asıl ve esaslı dürüst insanlarla çalışmalı. Çıkarcılar, haramcılar def edilmeli. Güvensizlerle iş yapmamalı. Alçaklık, kahpelik, adilik, hainlik, ihanet edenlerle, çalışmamalı. Vatan, millet, devlet, bayrak, bağımsızlık düşmanlarıyla çalışmamalı. Zarar, ziyan verenlere, yol açmamalı. Her konuda en ince detayına kadar inceleme yapıp, işe almalı. Sistem ona göre işletilmeli. Sistem ıslah edilmeli. İyileştirip, güzelleştirmeli. Yalanla, yanlışla, iş de ileri gidilmez. Kalkınma olmaz. Refah sağlanamaz. İman, sağlık, doğruluk, dürüstlük, adalet, hak, hukuk, güzel ahlak gibi İslam’ı değerler işletilmeli. Aksi halde ilerleme, yükselme, huzur, mutluluk, refah sağlanamaz.