KUZEY Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde iktidardaki Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Meclisi Üyesi ve Lefkoşa İlçesi Yönetim Kurulu Üyesi Bengül Gargınsu, ‘terör örgütü üyeliği’ ve evinde ‘örgütsel doküman’ bulundurduğu gerekçesiyle gözaltına alındı.

Gargınsu'nun gözaltına alınması KKTC'de tartışmalara neden oldu. Bazı medya organları gözaltı kararını 'kitap bulundurmak' olarak verdi. Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, gözaltına alma kararını eleştirdi. İçişleri Bakanı Ayşegül Baybars da, “Ceza yasasının suç saydığı terör örgütü üyeliği ve benzeri suçlamalar var ve soruşturma devam ediyor” dedi.

Olay dün meydana geldi. Polis bir şikâyet üzerine Bengül Gargınsu'nun evinde arama yaptı. Evde yapılan aramada, yasadışı örgüte ait doküman ve PKK amblemi bulundu. Polis zanlıyı, ‘Yasa dışı örgüte üye olma’ ve ‘Yasa dışı örgüte ait yıkıcı ve propaganda niteliğinde yayın bulundurma’ suçlamasıyla gözaltına aldı.

CUMHURBAŞKANI: ÖZGÜRLÜKLERİN KISITLANMASINA DAİR KAYGI VAR

Mahkemeye çıkarılan Gargınsu için iki gün gözaltı süresi verildi. Gargınsu’nun gözaltına alınmasına siyasilerden de tepki geldi. Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, “Son zamanlarda halkımız arasında özgürlüklerin kısıtlanmakta olduğuna ilişkin kaygı giderek büyümektedir. Yasa koyucu ve uygulayıcılar bu kaygıyı önemle dikkate almalıdır. Bu kaygılar dikkate alınarak özgürlükçü bir perspektifle, mevzuatta şiddet-terör ile demokrasi-özgürlükler arasındaki ayrımın belirgin bir şekilde yapılması gerekmektedir. Yasaklı kitap bulundurma suçlamasıyla ilgili tutuklama yapılması, kamuoyunda yoğun bir şekilde tartışılmaktadır. Bilindiği gibi ülkemizde herhangi bir yasaklı kitap listesi bulunmamaktadır. Bu durum, yurttaşlardaki kaygıyı daha da artırmaktadır. Terör, şiddet ve kitap okuyuculuğu arasında doğrudan ilişki kurmanın, toplumun özgürlük algısında yarattığı tahribat görmezden gelinmemelidir” dedi.

BAŞBAKAN: KARAR, MAHKEMENİN

Başbakan Tufan Erhürman da, ”İki gün gözaltı kararı, bir mahkeme kararıdır. Yürütmenin yargıya müdahalesi de söz konusu olamaz. Çağdaş insan hakları normları çerçevesinde kitap tasarrufunun kendi başına bir suç olarak değerlendirilmesi kabul edilemez. Süreci sorumluluk bilinciyle ve ülkemizde demokrasi, insan hakları ve özgürlükleri koruma iradesiyle takip edip değerlendirdiğimizden kimse kuşku duymamalıdır" ifadelerini kullandı. Kıbrıs Türk Barolar Birliği de, “Gözaltını şaşkınlık ve üzüntü ile izliyoruz” diye açıklama yaptı.

TERÖR ÜYELİĞİNDEN GÖZALTI

İçişleri Bakanı Ayşegül Baybars da, “Birileri ortaya bir şey atıyor ve tartışıyoruz. Gerçek mi değil mi tartışmıyoruz. Bu sağlıklı bir tartışma değil. Ülkede mahkemede bir olay bütün günü kaplıyor. Yargı süreci bambaşka bir şeydir. 'Kitap bulundurmaktan tutuklandı' diye bir haber yapıldı. Haberi yapan kişiler doğru haber iletmeli, eksik haber iletmemeli. Olayın gerçeği bu mu? Burada sadece kitap yok, ceza yasasının suç saydığı terör örgütü üyeliği ve benzeri suçlamalar var ve soruşturma devam ediyor. Kitap bulundurmak suç değildir. Düşünce özgürlüğüdür. Yasaklı kitap listesi diye bir liste yoktur. Ama terör örgütlerinin propagandasını yapmak suçtur. Terör örgütü yayınlarının propagandasını yapmak suçtur. Olaya bu temelden yaklaşmak lazım” dedi.