Esma Çakır / Roma, () Libya Devlet Başkanlığı Konseyi Başkan Yardımcısı Ahmed Ömer Maitik, Türk hükümetinden büyük destek gördüklerini söyledi. Maitik, bu ülkedeki hapishanelerde tutulan 400 DEAŞ üyesinin de, yaşanacak bir savaşın oluşturacağı kaostan faydalanarak kaçabileceklerini de belirtti.
Libya'nın doğusunu kontrol altında tutan General Halife Hafter’in komutanı olduğu ‘Libya Ulusal Ordusu’na 12 gün önce başkent Trablus'u ele geçirme emri vermesinin ardından Ulusal Mutabakat Hükümeti birliklerinin de karşı operasyona başlamasıyla yaşanan çatışmalarda ölü sayısı 150’ye yaklaştı.

Yüzlerce kişinin de yaralandığı çatışmalar sürerken, başkentte konuşlanan Ulusal Mutabakat Hükümeti’nin başkan yardımcısı Ahmed Ömer Maitik, Avrupa Birliği (AB) ülkeleri ile aralarında köprü olması talebiyle destek arayışı için dün İtalya’ya geldi.
Başbakan Giuseppe Conte, Dışişleri Bakanı Enzo Moavero ve İçişleri Bakanı Matteo Salvini ile görüşmeler gerçekleştiren Maitik, daha sonra Roma’daki Yabancı Basın Derneği’nde basın toplantısı düzenledi.
’nın toplantı öncesi Türkiye’nin Libya’ya ilişkin pozisyonunu değerlendiren Maitik, “Türkiye ile uzun ve tarihi ilişkilerimiz var. Türkiye, istikrarlı ve demokratik bir Libya görmek istiyor. Hükümetimiz göreve geldiğinden bu yana, 3-4 yıldır Türk hükümetinden, Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan büyük destek görüyoruz ve bu çok önemli” diye konuştu.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile çok iyi dost olduklarını da anlatan Maitik, “Gün içinde onunla da telefonla görüşeceğim,” dedi.

“TÜRKİYE İLE İLGİLİ İDDİALAR DOĞRU DEĞİL”

Toplantı sırasında bir gazetecinin, Türkiye’nin, Libya’nın kuzeybatısındaki liman kenti Mısrata’ya Suriye’den savaşçı götürdüğüne ilişkin iddiaları sorması üzerine Maitik, “Uluslararası toplum, gerek Bingazi, gerek Trablus ve gerekse de Libya’nın her yerine getirilen bütün her şeyi kontrol altında tutuyor. Bu haberler güvenilir değil ve üzerinde durmuyoruz,” diye bunları yalanladı.  Maitik, dışarıdan herhangi bir yardım almadıklarını söyledi. 

10 gündür, Birleşmiş Milletler (BM) ve uluslararası toplum tarafından tanınan Libya’nın meşru başkentine saldırılar düzenlenmekte olduğunu dile getiren Ahmed Ömer Maitik, uzlaşmaya ulaşabilmek için Hafter ile yaklaşık 6 kez görüştüklerini anlatarak, onun kontrolündeki orduya "Libya Ulusal Ordusu" denemeyeceğini, söyledi ve “Ulusal bir ordu, ülkesinin 3 milyon kişinin yaşadığı başkentine saldırmaz. Dünyada hiçbir hükümet böyle bir şeyi kabul edemez. Bizim hükümetimiz, Libya’nın meşru hükümetidir,” diye açıklamalarını sürdürdü.
Bunun bir darbe olduğunu ifade eden Maitik, “Hafter’in milislerinin geldiği yere dönmelerini sağlamak için her şeyi yapacağız. Biz bir savaş hükümeti değiliz, ama Trablus’u savunmada kararlıyız. Hafter, diktatörlükler ve askeri hükümetlerin sona ermesi gerektiğini anlamak zorunda” dedi.
 

“400 DEAŞ ÜYESİ LİBYA’DAN KAÇABİLİR”  

Libya’daki bir savaşla, yüz binlerce mültecinin buradan Avrupa kıyılarına kolaylıkla geçebileceğini belirten Maitik, bundan daha beterinin de olabileceğini öne sürerek, 400 DEAŞ üyesinin Trablus ve Mısrata’da tutuklu olduğunu hatırlattı ve “Onlar da bu kaostan faydalanarak kaçabilirler,” dedi. 


Hükümetinin, bu DEAŞ üyelerini ülkedeki hapishanelerde tutmak için uluslararası toplumla birlikte çalıştığını söyleyen Maitik, “Buna rağmen bazı ortaklarımızın Hafter’i desteklediklerini görüyoruz” diye konuştu. 

Öte yandan, Maitik’in dün görüştüğü İtalya Başbakanı Giuseppe Conte, Libya’da bir savaşın patlamasını önlemek için Avrupa’nın birlik içinde olması gerektiği çağrısını yaptı.

Bu arada, bazı gazetecilere Trablus’ta açıklama yapan Libya Ulusal Mutabakat Hükûmeti Başkanlık Konseyi Başkanı Fayez Al Sarraj da, Hafter’in kişisel çıkarları için ülkeyi diktatörlüğe taşımak istediğini ifade ederek, yaşanacak bir kaosla 800 bin kişinin Avrupa’ya göç etmek için hazır olduğunu ve bunun tam bir kaosa yol açacağını söyledi. 

Hafter’in bir hain olduğunu ifade eden Al Sarraj, şu ana kadar son 12 gündür yaşanan çatışmalarla birlikte 20 bin kişinin evsiz kaldığını da aktardı.

Al Sarraj, Fransa ve Mısır gibi Hafter’e destek verdikleri görülen ülkelerin buna son vermeleri çağrısı da yaptı ve İtalya’nın kendi yanlarındaki tutumunu da takdir ettiklerini belirtti.