Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, bu projenin işsizliği bitirme ve refahı arttırmaya umut olduğunu belirterek, ortada çok iyi bir proje olduğunu ve bunun yaygınlaştırılacağını vurguladı. Eker, amaçlarının bölgedeki yoksulluğu azaltmak ve vatandaşlara istihdam alanları oluşturmak olduğuna dikkat çekti.<br/>Çeşitli ziyaret ve açılışlarda bulunmak üzere Diyarbakır’a gelen Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, bakanlığı tarafından yürütülen Diyarbakır, Batman ve Siirt Kalkınma Projesi’nin kapanış toplantısına katıldı. Eker, projenin başlama hikayesini anlatarak konuşmasına başladı. Göreve başladığı tarihten bir hafta sonra özel kalem müdürünün kendisine Uluslararası Tarımsal Kalkınma Fonu’ndan bir heyetin geldiğini söylediğini belirten Eker, “Bakan olmadan önce Tarım Bakanlığı’nda 24 sene çalıştım. Dolayısıyla uluslararası kuruluşlar hakkında da bilgi sahibiyim. Aldım o arkadaşları ve onlara ilk söylediğim şey şu oldu; ‘Benim doğduğum topraklarda yeryüzünde insanlar ilk defa tarım yaptılar 12 bin sene önce. Fakat bu tarımı profesyonel hale getirecek, ekip biçtikleri ürünlere ilave yeni ürünler yapmalarını sağlayacak bir entegre kırsal kalkınma projesi istiyorum. Diyarbakır, Batman ve Siirt’te bir proje yapacağız’ dedim. Ve anlattım. Tabi onlar da ilk defa bir bakanla bu kadar teknik bir meseleyi kendi dillerinde doğrudan rahat konuşabilen birisiye karşılaşıyorlardı. Ve bundan etkilendiler. Ben onlara yolunu da, tüm detaylarını da söyledim. Bu projenin hikayesi böyle başladı” dedi.<br/>Projenin Mayıs 2007’de başladığını ve sona erdiğini anlatan Bakan Eker, “İnsanı duygulandıran bu. Çok önemli bir proje. Bunun hepsine ben kademe kademe şahit oldum. Allah’a hamd ediyorum. Bu proje çok önemli çünkü her proje aslında bir umuttur, bir murattır, bir arzudur bir istektir, bir hedeftir. Ama o proje ayakları yere basan, gerçekçi, yapılabilir ve uygulanabilir bir proje ise, karşılık buluyorsa, halk da bunu benimsiyorsa, destekliyorsa o zaman hayatın hakikati haline geliyor. O zaman insan muradına ererken hangi duyguları taşıyorsa bir projenin bitiminde de o duygular söz konusu. Biz bugün bunu yaşıyoruz” diye konuştu.<br/>“9 BİN DÖNÜM MEYVE BAHÇESİ YAPTIK”<br/>Bu bölgeye meyveciliği kendilerini getirdiklerini söylemediklerini ancak şimdiye kadar meyvecilik yapmayanların da bunu yapmalarını sağladıklarını vurgulayan Eker, “9 bin dönüm meyve bahçesi tesis ettik bu proje ile. Bu az değil. Burada 7 civarında meyve türünden bahçeler yapıldı. Sason’da yılda 4 bin 500 ton çilek üretiliyor. Bu proje ile başladı. Şimdi Sason Çilek Üreticileri Birliği kuruldu ve Ortadoğu pazarına doğru ihracat yapma çalışmaları var. Askılı yöntemlerle yeni ve verimli tekniklerle, yeni teknoloji ile bunları hayata geçirdik. Hayvan içme suyu göletlerinden tutun, menfez yapımına diğer bir takım köylerin içme suları, yol ve kanalizasyon hizmetlerine kadar bunları yaptık. Neyi, nasıl yapacağımızı öğrenmek önemli. Kurumsal kapasitenin geliştirilmesi bu. Bunu yaptık. Çiftçilere köylerinde, evlerinde neyi nasıl yapacaklarını öğrettik. Üreticiyi Diyarbakır’ın, Batman’ın, Siirt’in herhangi bir köyünde bile olsa teknoloji ile buluşturduk. Bir şey daha yaptık. Bu ürünlerin tek başına üretimi değil. Üretilen bu ürünlerin birer gıda sanayisi haline gelmesi için işleme paketleme tesislerinin kurulmasına yani insanların aynı zamanda iş sahibi olacağı tesislere de destek verdik” diye konuştu.<br/>“37 MİLYON DOLAR HARCADIK”<br/>Projenin kaynak bütçesini borç aldıklarına dikkat çeken Bakan Eker, Uluslararası Tarımsal Kalkınma Fonu’ndan kredi aldıklarını söyledi. Bakan Eker, "Batman’a, Siirt’e ve Diyarbakır’ın köyüne kalkınma programları yapalım diye. Ve Allah’a şükür hepsi bana çok teşekkür ettiler. Dediler ki, ‘Biz hiçbir yerde bu kadar güzel bir şekilde uygulanan bir proje görmedik’. Örnek gösteriliyor dünyanın diğer ülkelerinde. Demek ki insanlara doğru proje yapar, bu projeyi aşkla, sevgiyle, bilgiyle götürüp, onlara anlatırsanız, uygulasanız çok başarılı oluyorsunuz. Bu proje örnek bir başarı. 37 milyon dolar para harcadık bu projeye ve bitirdik. Bu proje bitecek mi hayır bitmeyecek. Ne yapacağız. Arkadaşlarıma talimat verdim. Bu iyice yerleşinceye ve gelişinceye kadar devam edecek. Sadece 450 köy yok ki. Çüngüş, Çermik, Ergani, Dicle, Eğil, Hani, Lice, Kulp ve Hazro’da meyveciliğin geliştirilmesi mümkün. Silvan, Çınar ve Kocaköy meyveciliğin merkezi olabilecek noktada. Batman ve Siirt de öyle” şeklinde konuştu.<br/>“BU PROJE DEVAM ETMELİ”<br/>Bu illerin GAP kapsamına girdiğini ve bundan sonra hem GAP çerçevesinde hem de bakanlığın bütçesinden kaynak aktarılacak çalışmalar yapılacağını vurgulayan Eker, şu ifadelerde bulundu:<br/>“Bu kalkınma sadece benim mimarisini oluşturduğum gidip, kredi bulup getirip de 2007 ile 2015 arasında uyguladığım bir proje olarak orada kalmasın, devam etsin. Öyle ki bu bölgenin insanlarının yoksulluğu azalsın, aşı çok olsun, istihdam çok olsun, kalkınma çok olsun, işsiz kimse kalmasın. Burası tarımın ilk yapıldığı yerler. Artık herkes meyve bahçeleri tesis edebilir. Sason nasıl daha önce çilek yerine tütün ekiyorduysa, diğer bölgeler de artık arpa, buğday, mısır, pamukla yetinmesin. Meyve ve sebze de üretsin. Bire 10 daha fazla gelir veriyor. Yani modern tarım yapacağız. Ben bunu başlattım. 3 vilayette bunu başlattık. Ortada çok iyi bir başarı var. Şimdi bundan sonra onu örnek alıp, bunu yaygınlaştıracağız. Bu projeyi yapmaktaki gayemizde buydu. Hepsini bizim yapma imkanımız zaten yok. İnsanlar bunu görecek daha iyisini yapacaklar”.