Ancak doğru bilgilerle doğru sonuca ulaşılır. Vatana, millete, devlete, insanlara zarar veren kişiler, hukukun gerektirdiği cezayı, eksiksiz alıp, görmelidir.
Allah cc. Nisa süresi 58. Ayette mealen buyuruyor: “ Allah size emanetleri mutlaka ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emreder.”
Bir olay hakkında doğru bilgiler edinmeliyiz. Sorulara doğru yanıtlar bulmalıyız. Bir olayı; kim, ne, nasıl, niçin, ne ile nereden, ne zaman, ne sıklıkta, görebilir miyim? Diye derinden ve kapsamlı sorgulamalı. Uygulama, kayıtlar, dokümanlar incelenmeli.
Açık uçlu, kapalı, hedefe yönelik sorularla olaylar incelenmeli. Konu anlaşılmalı, doğru yanıtlanmalı. Tutanaklar deneyimli uzman kişilerce tutulmalı. Kesin sonuçlara varılmalı.
Denetimler uzaman, deneyimli kişilerce doğru yapılmalı.
Yanlış anlaşmaların önüne geçilmeli.
Denetimde gözden kaçanlar olmamalı.
Planlamalar doğru yapılmalı.
Zaman ve mekân etkin ve doğru kullanılmalı.
Denetçiler, kontrolcüler zaman zaman kurslara alınmalı.
İyi bir rapor ve not tutma becerisi olmalı.
Her kurum aylık, yıllık denetlenmeli. Kontroller yapılmalı.
Her birim inceden inceye iyi denetlenmeli. Kontroller yerinde görerek yapılmalı.
Baş denetçi ve yardımcıları olmalı.
Profesyonel dürüst uzmanlarca denetim yapılmalı.
Her alan mutlaka özenle, dikkatle denetlenmeli.
Her dokuman mutlaka denetlenmeli. Sözlü ifadeler alınmalı. Görüşmeler yapılmalı.
Her denetim ve kontrol planlı yapılmalı.
Denetim ve planlamada tarafgirlik, yandaşlık asla olmamalı. Herkese eşit, adil yaklaşılarak, denetim yapılmalı.
Her görevli denetleneceğini bilmeli. Yanlış halinde ceza alacağını aklından çıkarmamalı.
Denetim ve kontrollerde zaman içinde, gerektiğinde değişiklik ve yenilikler yapmalıyız.
Planlar gerçekçi ve uygulanabilir olmalı.
Planlar koordinasyonlarla yapılmalı. Ortak, deneyimli, uzman aklı kullanılmalı.
Önceki, denetim raporları da gözden geçirilmeli.
Etkin, yetkin denetimler yapılmalı.
Planlama yapılmadan, denetim ve kontrol yapılmamalı.
Üstünkörü, lalettayin denetim ve kontroller yapılmamalı.
Denetimlerde bulunan görevlilerin uzman olması ve baş denetçi bulunması önemlidir.
Denetimlerde birden fazla grup olursa, bunlarda kayda geçmeli.
Denetçilere yardım etmeli. Yardımcı olmalı.
Tespit edilen eksikler kayıt altına alınmalı. Onlara eşlik etmeli.
Güvenlik ve gizlilik kurallarını uygulamalı.
Sorular açık, net, anlaşılır ve doğru olmalı.
Denetçiler ile birim çalışanları arasında doğru iletişim kurulmalı.
İletişim konuşmasında sözler iyi, doğru, edepli, terbiyeli olmalı.
Konuşma tonu normal olmalı.
Yüz ifadesi- mimikler normal olmalı.
Vücut dili- jestler iyi olmalı.
Pasif, saldırgan hareket etmemeli. Dengeli, ölçülü, ilmi hareket etmeli.
İletişim problemleri, sorunları yaşamamalı.
Güven eksikliği, önyargılar, yanlış anlaşılmalar, algılama farklılıkları, empati eksikliği olmamalı.
Ruh hali, psikolojik durum kötü olmamalı. Sinirlilik, korku, kaygı olmamalı.
İntikam, öç alma, düşmanlık duygusu asla olmamalı.
Çevreye uygun hareket etmeli.
Baskı altında olmamalı.
Eksik ve yanlış bilgilerle davranmalı.
Amaç birliği olmalı.
Yapıcı, olumlu hareket etmeli.
Kişisel nedenlerle bilgi dışına çıkmamalı.
Araştırma- tetkikler doğru yapılmalı.
Denetçiler özel sıfatlara sahip olmalı. Örneğin:
Olgun, bilge, becerikli, yetenekli, dosdoğru, dürüst olmalı.
Açık ve doğru fikirli- düşünceli, gizliliğe önem evren, dikkatli, özenli olmalı.
Akıllı, makul, mantıklı, sağduyulu olmalı. İlmi hareket etmeli.
Ölçülü, dengeli, gerçekçi, kararlı, tutarlı, hukuki, nazik, kibar, zarafetli davranmalı.
Sabırlı olmalı. Görevinde sebat etmeli.
İletişim becerisine sahip olmalı.
İyi bir dinleyici, iyi bir anlatıcı olmalı.
Soruşturma, kovuşturmayı doğru yapabilmeli.
Ön yargılı olmamalı. Analiz, sentez yeteneği güçlü olmalı.
Soru sormasını bilen olmalı.
Grup çalışması yapabilen, ortak akıl kullanabilen olmalı.
Yeterli bilgi, deneyim sahibi olmalı. Denetçilikte, kontrolde uzman olmalı.
Denetim tekniğini bilmeli.
Hazırlıklı olmalı. Tarafsız olmalı. Objektif hareket etmeli.
Etkin ve verimli çalışabilmeli.
Sorulara açık, net yanıtlar almalı.
Denetlenecekleri bilgilendirmeli.
Gerektiğinde kılavuzluk yapmalı.
Uygunsuzlukları muhatabına bildirmeli.
Bir millette helal, haram, günah, sevap hassasiyeti olmazsa, onunla sadece yasalarla başa çıkmak mümkün değildir. Biz bunu terör olaylarında, şiddet gösterenlerde, anarşi çıkaranlarda, hırsızlık yapanlarda, gasp edenlerde, çalanlarda çok görmekteyiz. Geçen yıl sadece nitelikli dolandırıcılık olaylarında mahkemelerde yargılananların sayısı 170 bin olmuş! Bunun yanında hırsızlık, gasp, çalma gibide binlerce olay olmuş. Elektronik, dijital ortamlarda hırsızlık çok yapılıyor. Bu alanda çeteleşmeler çok fazladır.
Ülkemizin geri kalışındaki, başlıca sebepler, etkenler şunlardır:
1- Devleti içten ve dıştan çalanlar, hırsızlık yapanlar, dolandırıcılar, soyanlar çok fazladır. Örgütlü şekilde devletimiz ve milletimiz soyulmaktadır. Bugünlerde gündem olan İstanbul Büyükşehir Belediyesinin örgütlü şekilde çalınması, hırsızlık yapılmasıdır. Şimdiye kadar 200’den fazla kişi tutuklanmış. Savcı ifadelerini almış. Cezaevine koymuş. Soruşturma devam etmektedir.
2- Devlette ve belediyelerde çalma ve hırsızlık olayları çok fazla olmaktadır. İsraf ise haddinden fazladır.
3- Genellikle sol hükumetler zamanında daha çok soygun, çalma, hırsızlık yapılmaktadır. Bu yüzünden devlet iflas ettirilmektedir. Bu iflasları: 1973-1974 Bülent Ecevit Hükumeti döneminde gördük. Piyasada gıda kıtlığı görüldü. Un bile bulunamaz oldu. Babam çarşıya gitti. Un alamazdan döndü.
4- 1977- 1978 yıllarında Ecevit Hükumeti döneminde her gıdanın ve eşyanın kıtlığı görüldü. İnsanlar gıda maddesi, gaz tüp, içecek, yiyecek bulamadı.
5- 1991-1996 yine DYP ve sol hükumet SHP ortak hükumeti döneminde dövizde %350 devalüasyon- paramızın değer düşmesi oldu. Piyasada eşya fiyatları %500 arttı. Aylıklar donduruldu. Zaten tüm kamu işletmeleri çalındığından zarar ediyordu. Ücretliler ve halkımız çok büyük sıkıntı çekti. Bankalardan 4 özel bankanın içi çalınarak, boşaltıldı. Devlet müşterilerin parasını ödedi. Devlet ve millet çok büyük sıkıntılar çekti.
6- 1998- 2002 yıllarında yine DSSP- Ecevit ile ortak hükumetler kuruldu. 22 özel bankanın içi boşaltıldı. Devlet müşterilerin 65 milyar dolar tutarında parasını ödedi. Tüm devlet işletmeleri zarar etti. Çalındı. 3500 özel işletme iflas etti.
Bütün bunlar yönetimin kötü, yetersiz, yanlış olmasından ve teftiş, denetim, kontrollerin doğru yapılmamasından kaynaklandı. Doğru yapılmazdı. Zira doğru, dürüst, ehil, hakkaniyetli elemanlar devlete alınmadı.
Allah’ın Nisa süresi, 58. Ayetteki, buyruğuna uyulmadı.
Yanlış insanlarla; hak, hukuk, doğruluk, dürüstlük, adalet, hakkaniyet, güzel ahlak, edep, hayâ, hakkaniyetli muamele, güzel yönetim kurulmaz. Kurulamadı!