Halife Hazreti Ömer buyuruyor ki: “ Bu dünyada imanlı, İslamlı, mümin ve Müslüman olarak yaşayınız. Kendinizi ahirete hazırlayınız. Bu dünyadan imansız gitmekten korkunuz. Dünyada imanlı, İslamlı Müslüman olarak samimiyetle yaşarsanız, iman ile göç etme durumunuz yüksek olur. Daha doğrusu nasıl yaşarsanız, öyle ölürsünüz. Nasıl yaşarsanız, nasıl ölürseniz, öyle haşrolursunuz. İmanla kabre gidebilmek için samimi mümin ve Müslüman olarak yaşamalısınız. Bilgili, bilinçli, olmalısınız. Allah’ın emirlerini tutup, yasaklarından sakınmalısınız. İyiliği artırarak yapın, kötülükleri azaltarak, yok etmelisiniz.

Haram, mekruh, günah yapmamalısınız. Yapmış iseniz, hemen tövbe edip; sevaplarınızı artırmalısınız. Ezeli düşmanınız olan şeytandan ve şeytanlaşmışlardan uzak olmalısınız. Size haram, günah, mekruh işler yaptıran her şeyden uzak kalmalısınız. Ölüm ansızın gelebilir! Kimin ne zaman öleceğini bilemiyoruz. Bunun için ölüme her an hazır olmalıyız. Ahiret hayatına hazırlanmalıyız.

Amacımız, hedefimiz; dünyayı gaye, amaç edinme olmamalıdır. Amacımız, hedefimiz; dünya hayatında, ahireti kazanmak olmalıdır. Gaye, dünya olursa, dünyanın hevası, hevesi, zevki, sefası, keyfi olursa, ahiret unutulur! Zalim ve kâfir olarak, imansız göçmemize neden olur! Amacımız; Allah’ın rızasını- hoşnutluğunu kazanmak olmalı. Ahirete hazırlanmak olmalı. Allah’a kulluk etme, varlıklara iyilik etme, hizmet etme olmalıdır. Dünyanın tamamı, bir kıtası, şehri bizim olsa, bir gün geldiğinde, hepsini bırakıp, göçeceğiz! Bir de malımızın, mülkümüzün, servetimizin hesabını vereceğiz.

Hane halkının, bizleri haram, günah iş yapmaya zorlamasından korkmalıyız. Çalışmamız helal, kazancımız helal, harcamamız helal ve meşru olmalıdır. Aşırı istekleri karşılarken; harama, günaha düşmemeliyiz. Her zaman dosdoğru, orta, vasat yolda olmalıyız. Aşırılık ve gerilik içinde asla olmamalıyız. Aşırı borçlanmamalı. Şüpheli işlerden ve haram işlerden, kazançlardan mutlaka ama muhakkak kaçınmalıyız.

Adaletli olun. Adalet; mülkün, devletin temelidir. Dosdoğru ve dürüst olun. Müşriklere benzemeyin. “Kur’an ve peygamberin yolundan ayrılmayın. Dünyadayken, ahiret hayatını kazanın. Ahiret hayatına mutlaka hazırlık yapın. Gaflette olmayın. Haram ve günahlardan uzak durun. Allah’ın emirlerini tutun, yasakladıklarından sakının. İnsanlara, diğer yaratıklara iyilik edin.” Kalp kırmayın. İnsanları incitmeyin. Allah’ı ve peygamberi unutup; sapık, sapkın, müşrik duruma düşmeyin, diye buyurdu.”

Peygamberimiz Hazreti Muhammed sav . Buyuruyor: “ Bana kim itaat ederse, Allah’a itaat etmiş olur. Kim isyan ederse, Allah’a isyan etmiş olur.”

Allah cc. Da ayetlerinde; “ Peygambere uyun,” buyurmaktadır.

Bir eğitimci öğretmen, yazar olarak; sizlere en doğruyu, en gerçeği, en ideal olanı, ilmi, irfanı, hakkı, hakikati, bilimi, sanatı, kültürü, dini- imanı, lazım olan doğru bilgileri yazmaya çalışıyorum. Ama ben şimdiye kadar farklı zamanlarda açtığım, 15 kadar farklı sosyal medya sayfamda, on binlerce kişiyi arkadaş, paydaş ettim. Bunların bilgi, birikim, anlayış, kavrayış düzeyleri farklı farklıdır. Bazıları beni tam anlayamamış olabilir. Herkese anlayışına, bilgi kavrayışına göre anlatmak lazım! Ama bu sosyal medyada mümkün değildir. Herkese hitap etmek durumunda kalmaktayız. Beni sürekli takıp edenlerin, beni daha iyi anlayacağını düşünüyorum. Önyargılı, düşmanca, husumetçe tutum alanların, anlamayacağını biliyorum. Bilgi edinmeye istekli olmayanlar, önyargılı olanlar, peşin hükümlü olanlar; doğru ve gerçeklere yaklaşmazlar. Doğru ve gerçek olanlardan kaçarlar. Herkes anlamaz, görmez, işitmez, kavramaz, benimsemez. Zaten bizde istekli olanlara yazmaya, anlatmaya çalışıyoruz.

Peygamberimiz buyuruyor: “ Herkese aklı ve anlayışı ölçüsünde söyleyin. Biz peygamberler topluluğu, insanlara anlayacakları şekilde konuşmakla emrolunduk”

Hazreti İsa as. Peygamber; “ Hikmeti- bilgisi olmayanın yanında söyleyip, kendinizi zayi etmeyin. Onlara zulmetmiş olursunuz,” diye buyurdu.

 Bir eğitimci öğretmen ve tebliğ edici bilgin, bu öğüde tam uymalı. Aksi halde kendisini pek anlayan olmaz. Pedagojik bilgisi, deneyimi olmayan; yazmakta, anlatmakta zorluk çeker. İnsanlara pek yararlı olamaz.

İnsan ömrünün, anne karnından çıkışı ile başlayıp, ölerek, dünyadan çıkışıyla, son bulacak. İkinci bir hayat aşaması başlayacaktır. İnsan dünya hayatını haram, günah, mekruh işlerden uzak yaşamalı.

Peygamberimiz sav. Buyuruyor:  “Allah cc. Bu kişilere kıyamet günü bakmaz. Bunlar; yalan söylemeye ihtiyacı yok iken yalan söylememeli. Yaşlıyken de zina etmemeli. Kibirli fakir olmamalı. Yalan söyleyen, devlet başkanı olmamalı.”

Yine peygamberimiz buyuruyor: “ Her kim İslam dini içerisinde yaşlanırsa, o yaşlılık kıyamet günü kendisi için nur olur. İslam içerinde yaşlanan ve İslam dini yaşarken, saçları ağaran, erkek ve kadın kuluma, bu halden sonra azap etmekten hayâ ederim, diyor Allah cc.”

Yine peygamberimiz sav. Buyuruyor: “ Büyüğe saygı göstermeyen, küçüğe acımayan, iyiliği emretmeyen, kötülükten men etmeyen, bizden değildir.”

Allah cc. c. ş. Cuma Süresi 8. Ayette buyuruyor: “ De ki; sizin kendisinden kaçtığınız ölüm, muhakkak sizi bulacaktır. Sonra da görüleni ve görülmeyeni gören, Allah’a döndürüleceksiniz. O, size bütün yaptıklarınızı haber verecektir.”

Nisa süresi 78. Ayet: “ Nerede olursanız olun, sağlam ve tahkim- sağlam- güçlü edilmiş kaleler içinde bulunsanız bile, ölüm size ulaşacaktır.”

Peygamberimiz sav. Buyuruyor: “ Akıllı ve uyanık kişi, nefsine egemen olan ve ölümden sonra, ahiret için çalışandır. Aciz kişi ise, nefsinin hevasına tabi olup, Allah’a iftirada bulunandır.”

Müslüman, farz ibadetleri bilgiyle, bilinçle, samimiyetle yapmalıdır. Vakit namaz, diğer farz namazlar, oruç, zekât, kurban, hac yapmalıdır. Hac yapamayanlar, umre yapmalı. Hac, yolun sonunu unutmamak, İslam dininin yaşandığı yerleri görmek, ibret almak, ders almak, mahşeri prova etmektir. Kefeni temsil eden ihram giymektir. Hac; Allah’a, peygamberine, Kâbe’ye, İslam sınırlarına uymaktır. Bilgilenmek, bilinçlenmek, Allah’a teslim olmaktır. İslam dinine daha sadakatle bağlanmaktır. Farz bir ibadeti daha yerine getirmektir.

Hacca sıramız geldiğinde bir defa gitmeli. İkinci defa gidip, başkalarının hakkını gasp, ihlal etmemeli. Hacca gitmede kota vardır. İslam ülkelerinden, bin kişiye karşılık bir kişi gitmektedir. Ülkemiz 84 milyon nüfusa sahiptir. Her yıl 84 bin kişi hacca gidebilmektedir. Umre yapmak serbesttir. 2020 ve 2021 yıllarında Korona virüs pandemisi nedeniyle hac yapılmamaktadır. Umre de yapılmamaktadır. Bendeniz, eşim ile birlikte 04- 25 Şubat 2020 günleri arasında Umre ’ye gittik. Bizden sonra Umre ’ye gidenler, 15 gün sonra pandemi nedeniyle eğri çağrıldı.

Bazıları hakka, hukuka dikkat etmeden, bir yolunu bulup, pek çok hac yapmaktadır! Bu hak değildir. İslam hukukuna da uygun değildir. Umre ’yede birden fazla gitme yerine, bir muhtaçlara yardım etmeli. Kız çocuklarına yardım etmeyip, her yıl hem de Ramazan ayında Umre ‘ye gidenler var. Her konuda dini ve kapsamlı düşünmeli.

Hac yapmak, Kur’an ve sünnetle farz kılınmıştır. Peygamberimiz bir defa hac yapmıştır. Allah cc. İsteseydi, pek çok kez hac yapardı. 12 farklı ayette hacdan söz edilmekte, hac yapmamız istenmektedir. İmanın şartlarından biride cihat yapmaktır. Mal ile beden ile söz ile eylem ile Kur’an’ın ruhuna uygun cihat yapmak da farzdır. Bazı âlimler, cihat yapmayı da imanın şartı olarak kabul etmektedir. Zaten Allah cc. İstiyorsa, yapılması farzdır.

Allah’ın sözlerini, emir ve yasaklarını doğru anlamalı. Ahiret konusunu, peygamberlik konusunu, tevhit inancını ve tevhidi çok doğru, derinlemesine, kapsamlı anlamalı. Zamanımızı, kendimizi, paramızı, servetimiz doğru yerlerde kullanmalı.

Peygamberimiz, hicret- göçten sonra 10. Yıl hac yapmıştır. Buna da Veda Haccı denmektedir.

Hac yapmaya, Umre yapmaya gitmeden önce, belli bir eğitimden geçmeli. Telbiye getirmeyi, söylemeyi de öğrenmeli. Bilgili, bilinçli, samimi olarak ibadetleri yapmalı. Neyi, niçin, neden, nerede, nasıl, kaç kişiyle yapmamız gerektiğini öğrenmeli. Hac da okumalı. Zikretmeli. Tövbe etmeli. İbadet etmeli. Dua etmeli. Duygulanmalı. Ağlamalı. Yalvarmalı. Kimseyi rahatsız da etmemeli. Tavafta bağıranlar olmaktadır. Başkalarının insicamını, dikkatini bozmaktadırlar. Onlar yüzünden gönül huzuru ile okuma, dua yapılmamaktadır. 50 kişilik gruplar hep bir ağızdan bağırarak okumakta, bağırmaktadır!

Kur’ân ve sünnetten öğrendiğimiz vakit anmaz kılma, oruç tutma, zekât verme, yardım ve iyilik etme, hac yapma gibi ibadetler, diğer peygamberler inde ümmetlerine öğrettiği ibadetlerdir. Fakat biraz daha farklı icra edilmekteydi. Bu farz ibadetler, her peygamber zamanında yapılmış, ifa edilmiştir. Evrensel bir karakter taşımaktadır. İbadetlerde maksat; Allah’ı bilme, hamt etme, şükretme, tanıma, dua etme, zikretme, iyileşme, olgunlaşma, haram ve günahlardan korunma amacı güder. Beşeri, Rabbani pek çok yararı vardır.

İslam dininde sınıf ayrımı yoktur. Zengin ile fakir, patron ile işçi, subay ile er, amir, memur, devlet başkanı sıradan vatandaştır. Hukuki hiçbir ayrıcalığı yoktur. Bu namazda, hacda, oruçta da böyledir. Öyle komünizmde ki gibi işçi sınıfının egemenliğinden söz edip, köle olarak kullanılmaz. Kapitalizmdeki gibi patron ayrıcalıklı olmaz. Faşizmdeki gibi generaller baskı öğesi yapılmaz.

İslam ile insanlar evrensel ufka erişmişlerdir. İslam dininden bütünlük bilinci vardır. İnsanların ırk, düşünce, mezhep, tarikat, ideoloji, siyasi bölünme, cinsiyet ile ayrışmaları haramdır. Allah cc. Ayetlerinde; “bölünmeyin, ayrışmayın, parçalanmayın. Sonra gücünüz gider,” mealinde ayetler söylemektedir. Yanı bölünme, ayrışma, parçalanma haramdır, büyük günahtır. Hiçbir nedenle bölünme yapılmaması emredilmektedir. Bilinçli halklar bölünüp, parçalanmaz. Bölünüp, parçalanıp, düşmana yem olmaz. İslam dininde birlik, beraberlik, bütünlük, güç, kuvvet vardır. Öyle ırkçılığa, mezhepçiliğe, tarikatçılığa, cemaatçiliğe, siyasi ayrışmaya, birbiri ile çekişmeye, boğuşmaya, çatışmaya, savaşmaya izin yoktur. Cinsiyet ayrımcılığı da yoktur. Bugün yapılanlar, İslam’ın, Kur’an ve sünnetin kendine de ruhuna da terstir, zıttır. Bugün, İslam ve Müslüman düşmanları, Müslümanları onlarca nedene dayalı bölmüş, parçalamış! Birbiri ile savaştırmakta, çatıştırmaktadır. Fırsat bulduğunda da kendi saldırmaktadır! Akılsız, fikirsiz, cahil, cühela, aptal duruma düşülürse, çok daha vahşetler, Allah cc. Korusun, yaşanacaktır!

 Çok doğru, ilmi, bilimsel bilgi olan kitaplar, dergiler, gazeteler, materyaller okumalı. Cahil cühela kalmamalı. Okuyup, gelişmeli. Olgunlaşıp, iyileşmeli. Güzelleşip, değerlenmeli. Cahil, cehalet, Kur’ân ’da 24 farklı ayette geçmektedir. Kur’an’da, cahillik, cehalet; “cehl” türetilen sözcüklerden- kelimelerden oluşturulmuştur. Cahillik, ilmin, bilimin, bilginin karşıtıdır. Cahil, yumuşak huylu olmaz. Zalim, zulüm sahibi olur. Barbar olur. İnsan, İslam ilminden yoksun ise cahildir, cehalet içindedir. Barbardır, zorbadır, hak ve hakikat karşıtıdır.

Cahillik, cehalet, cehl; Kur’an’da 24 ayette doğrudan ve dolaylı sözcük olarak geçip, yerilmiştir. Yararlı, doğru bilgiye sahip olmayan, cahildir. Allah’ın emirlerine soğuk olan, cahildir. Hak ve hakikati bilmeyen cahildir. İyiliği, doğruyu, gerçeği benimseyip, yaşamayan, cahildir. İslam dinine ve müminlere düşmanlık eden cahildir. Bilseydi, öyle yapmazdı. Zevk, keyif, şehvet peşine koşan cahildir. Emanete ihanet eden cahildir. Vatana, millete, devlete, bayrağına, bağımsızlığına, özgürlüğüne, hak değerlere düşmanlık eden tam moloz cahildir. Batılı, küfrü savunan, Allah’ın yolundan başka yol, Allah’tan başka tapınacak obje edinenler kapkara cahildir. Allah’a ve peygamberine, Kur’ân’a ve İslam’a değer vermeyen, önemsemeyen, yaşamayan kapkara cahil cüheladır. Cehl’dir. Boş ve faydasız işlerle uğraşanlar cahildir. Haram, günah, mekruh tanımayanlar cahildir. İnsanlara iyilik etmeyen, hizmet etmeyen, hayvanları, bitkileri doğayı, çevreyi korumayanlar cahildir. Hak ve hakikat, yararlı, güzel, iyi, yararlı iş yapanlara karşı çıkanlar moloz, kapkara cehalet içinde cahildir. Ebu Cehil, cehaletin, cahilliğin büyüğüdür. Cahil olanlarda, onun ve onun gibilerin yoluna gitmektedir. Cahillik, cehalet, cehl; bir yaşam biçimidir. Kötü, çirkin, yalan, yanlış, batıl, küfür bir anlayıştır.

Cahil, zan üzerine konuşur, yazar, çizer. Cahilin anlayışı; yalan ve yanlıştır. Ülkemizde batıl olanların büyük çoğunluğu; yalan, iftira, zan, dayanaksız, temelsiz, yersiz, karalama üzerine politika oluşturmaktadır. Söylediklerinin tamamına yakını yalan olan siyasi parti başkanları vardır. “Öyle büyük yalanlar söyleyeceksin ki, bu yalanları sürekli tekrar edeceksin! Böylece herkes yalana inanacak diye ders, öğüt verenler var!

Cahil, bir konu hakkında yeterli doğru bilgiye sahip olmayan, bir değerin kıymetini gerektiği gibi bilmeyen, hak ve hakikati kabul etmeyendir. Cahiller, aşırılık, gerilik, serserilik, zan, kötülük, çirkinlik, olumsuzluk içindedirler. Taşkınlık, azgınlık yaparlar. Zararlıdırlar. Faydaları olmaz. Anarşist, bozguncu, yıkıcı, terörist, çatışmacı, saldırgandırlar. Bunlar söylediklerini, dediklerini yapmazlar. Boş konuşurlar. Yapmayacaklarını söylerler. Şarlatandırlar. Yalancıdırlar. İftiracıdırlar. Tuzak kurucudurlar. Zarar, ziyan vericidirler. Kalp ve beyinlerinden iyilik yapma geçmez. Yaptıkları iyilikleri, tuzağa düşürmek, gösteriş için yaparlar. Münafıkları, zalimleri, müşrikleri, kafirleri özellik, nitelik, nicelik olarak çok iyi tanımalı. Onlara karşı önlem, tedbir almalı. Uzak yaşamalı. Tuzaklarına aldanıp, kanıp, düşmemeli. Hak ve hakikat yolundan bir milimetre bile ayrılmamalı.

Vatana, millete, devlete, bayrağa, bağımsızlığa, özgürlüğe düşmanlık edenlerle; İslam, Mümin, Müslümanlara zarar verenlerden uzak kalmalı. Onlara maddi, manevi anlamda zere kadar doğrudan veya dolaylı destek vermemeli. Allah’ın emirlerini tutmalı. Yasakladıklarından sakınmalı. İyilikleri, hizmeti artırıp, çoğaltmalı ve de yaymalı. Kötülükleri, çirkinlikleri, olumsuzlukları azaltıp, yasaklamalı. Olgun insan; yetkin, etkin hak mümin ve hakiki Müslüman olmalı. İki alemin kurtuluşu sadece bundadır.

Hak, hukuk, doğruluk, dürüstlük, adalet, hakkaniyet, güzel ve yüksek İslam ahlakı, edep, hayâ, Allah cc. İçin çalışmaktan ayrılmamalı. Allah cc. Rızası için iş, işlem, görev, ödev, sorumluluğu tam, eksiksiz yapmalı. Harama, günaha düşmemeli. Aksi halde iki alemde haramlar, günahlar çok acı mutlaka çıkar! Nefsin kötü arzularına, İblis’e, şeytanlaşmışlara aldanıp, kanmamalı. Uyanık, dikkatli, bilgili, bilinçli olmalı.