Düğün ve nişan organizasyonları için salon sahiplerine ödeme yapan ancak korona virüs (Covid-19) salgını nedeniyle etkinliği iptal etmek zorunda olan tüketicilerin haklarını anlatan Avukat Mehmet Harun Elçi, “Tüketiciler, salon etkinliği için yapmış oldukları ödemelerin kesintisiz şekilde kendilerine iadesini talep edebilecekleri gibi henüz ödenmemiş taksitler söz konusu ise ilgili ödemeleri de yapmaktan imtina edebilirler” dedi. Dünyada hızla yayılan korona virüs salgını nedeniyle İçişleri Bakanlığı, 81 il valiliğine ‘korona virüs’ konulu bir genelge göndererek nişan ve düğün salonları ile kır bahçesi gibi alanların faaliyetlerini geçici bir süreliğine durdurmuştu. Salgının aldığı boyut da göz önüne alınarak bu sürecin daha ne kadar süreceğinin belirsiz olması birçok aileyi sürecin sonunu beklemeden düğün yapmadan evlenme yoluna yöneltti. Avukat Mehmet Harun Elçi, düğün ve nişan organizasyonlarını iptal etmek zorunda olan tüketicilerin haklarını anlattı. Elçi, “Bu arada nişan ve düğünleri bakımından düğün salonları ile anlaşan aileler yapmış oldukları ödemeleri salon sahiplerinden talep etmeye başladıysa da düğün salonu sahipleri tarafından birçok ailenin mağdur edilmeye başladığı duyumları alıyoruz” dedi. "İade etmek zorundalar" Elçi, “Söz konusu sürecin ucunun açık olduğu ve uzun bir zamana da yayılabileceği bilim çevrelerince değerlendirilmektedir. Bu anlamda etkinlik yapmadan nişanlanma veya evlenme yolunu tercih eden organizasyon sahipleri veya başka bir ifadeyle tüketiciler, salon etkinliği için yapmış oldukları ödemelerin kesintisiz şekilde kendilerine iadesini talep edebilecekleri gibi henüz ödenmemiş taksitler söz konusu ise ilgili ödemeleri de yapmaktan imtina edebilirler. Nitekim genelge kapsamında nişan veya düğün organizasyonu etkinliği organizasyon sahibinin iradesi veya keyfiyeti nedeni ile değil objektif hukuki imkansızlık ve mücbir nedenlerden ötürü iptal edilmiş olacaktır. Böyle bir durumda salon sahipleri tarafından ‘etkinliğin ileri bir tarihe ertelenmesi’ veya ‘yapılan ödemeden kesinti yapılması’ talepleri veya dayatmaları kesinlikle hukuka uygun olmayıp, sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde aldıklarını tamamen ve derhal tüketiciye iade etmek zorundadırlar. Taraflar arasında imzalanmış sözleşmeler de bu gibi durumlarda kesinti yapılacağına ilişkin düzenlemenin yer alması halinde bu düzenleme de ‘haksız şart’ niteliğinde olup, ‘Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’a aykırılık teşkil edecek ve yasa kapsamında hukuken geçersiz kabul edilecektir” diye konuştu.