Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Kırım Tatar televizyonu ATR’nin Rus yönetimi tarafından kapatılmasının, geçtiğimiz sene ilhak edilen Kırım Yarımadası’nda yaşayan Tatarlara yapılan baskının başka bir örneği olduğunu söyledi.
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, resmi temaslarda bulunmak üzere geldiği Moldova’da Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri ve Avrupa Entegrasyon Bakanı Natali Gearman ile bir araya geldi. Baş başa görüşmelerinin ardından heyetler arası görüşmelere katılan Çavuşoğlu ve Gherman, TİKA İşbirliği Protokolü’nü imzaladı. Balkanlar ve Doğu Avrupa Daire Başkanlığı Daire Başkanı Dr. Mahmut Çevik ve Kişinev Program Koordinatörünün de eşlik ettiği Çavuşoğlu, görüşmenin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuştu. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, görüşmeler sırsında ikili görüşmelerin değerlendirildiğini ve iki ülke arasındaki ilişkilerin stratejik ortaklık düzeyine çıkarmak istediklerini kaydederek, Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın Moldova ziyaretinde belki ortak bir deklarasyon bu anlamda yayınlanabileceğini söyledi. Bakan Çavuşoğlu, iki ülke arasındaki ekonomik ilişkilerin iyi olduğunu vurgulayarak, “Şu anda ikili ticaret hacmimiz 530 milyon dolar civarında bunu 1 milyar dolara çıkarabiliriz. Geçen sene imzaladığımız serbest ticaret anlaşmasının bir an evvel onaylanması için çalışmalarımızı devam ettiriyoruz. Şu anda TBMM’de öncelikli anlaşmalardan bir tanesidir. Diğer taraftan yatırımların teşviki için imzaladığımız anlaşmanın da güncellenmesi gerekiyor, bu konuyu da gündeme getirdik” ifadelerini kullandı. TİKA’nın Moldova’da son derece aktif olduğunu kaydeden Çavuşoğlu bugün imzalanan iş protokolünde TİKA’nın bundan sonraki faaliyetlerinin sürdürülmesi için bir vesile olduğunu bildiren Mevlüt Çavuşoğlu, Gökoğuz yerini Gearmen ile ziyaret edeceğini ve bu bölgede seçimlerin gerçekleştirildiğini belirterek, “Gökoğuz yeri ile Kişnev arasındaki bağların güçlenmesi için birlikte çalışmaya devam edeceğiz. Gökoğuz yerinin meşru talepleri konusundaki duyarlılık için özellikle teşekkür ediyorum. Özellikle mecliste şu an bir komisyon var, çalışma grubu var. Bu çalışma grubunun da somut sonuçlar getireceğinden şüphemiz yok. Moldova’nın toprak bütünlüğü ve sınır bütünlüğüne tam destek veriyoruz. Özellikle Transnistria sorununun, Moldova’nın toprak bütünlüğü ve sınır bütünlüğü anlayışı içinde barışçıl bir şekilde çözüme kavuşturulması gerekiyor. 5+2 formatındaki çalışmaları destekliyoruz ama artık bu çalışmalardan da sonuç elde etmek lazım. Özellikle Avrupa ve Avrupa’nın doğusundaki dondurulmuş itirafların maalesef maliyeti sadece o ülkelere değil tüm Avrupa’ya ağır olmaktadır. Bir an evvel bu sorunların diyalog yoluyla, müzakere yoluyla, barışçıl yolla çözülmesinde fayda var” açıklamasını yaptı.
“MOLDOVA’NIN ANTALYA’DA DA BİR FAHRİ KONSOLOSLUĞU OLDU”
Bakan Çavuşoğlu Moldova ile konsolosluk ilişkilerinin her geçen gün geliştiğini sözlerine ekleyerek, “Moldova’nın, Manisa ve İzmir bölgesindeki fahri konsolosluğun yanında şimdi Antalya’da da bir fahri konsolosluğu oldu. Bir arkadaşımız Moldova’nın Antalya fahri konsolosu. Biz onay verdik imzaladık kendisi Moldova- Türkiye ilişkilerine önemli katkılar sağlayacaktır. Moldova’dan Türkiye’ye gelen özellikle Antalya’ya gelen turistlere de yardımcı olacaktır. Bu vesile ile Türkiye’nin Moldova’da en popüler turizm destinasyonu olmasından da büyük bir mutluluk duyuyorum. Özellikle Antalya milletvekili olarak Antalya’nın tercih edilmesinden ayrıca memnuniyet duyduğumu burada belirtmek isterim” dedi.
Gazetecilerin bir sorusu üzerine Kırım Tatar televizyonu ATR’nin, dün Rusya tarafından kapatılmasını değerlendiren Çavuşoğlu, “Maalesef Kırım’daki de facto yönetim Kırım Tatar televizyonunun ruhsat yenileme başvurusunu reddetti. Aslında bu oradaki Rus yönetiminin Kırım Tatarları’na yönelik yaptığı baskının başka bir örneğidir. Bugüne kadar maalesef Kırım’daki halk, özellikle Kırım Tatar halkı baskıya ve saldırılara maruz kalmıştır. Ve bu konuda da mağdur edilmiştir” dedi.
“TATARLARA YAPILAN HAKSIZLIKLARINI LİSTESİNİ PUTİN VE LAVROV’A VERDİK”
Kırım Tatar halkına yönelik yapılan bu haksız saldırıların listesini Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e ve Dışişleri Bakanı Sergei Lavrov’a verdiklerini dile getiren Çavuşoğlu, “Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan defalarca Putin’e bu konuları iletti. Kırım’a resmi olmayan bir heyet göndereceğimizi de bildirdik. Bu heyeti oluşturduk, şimdi Kırım’a nerden girecekleri konusunda Rusya’nın ve Ukrayna’nın farklı görüşleri var. Bunu da en kısa zamanda inşallah çözeceğiz ve buraya, oradaki insan hakları ihlalini gözlemlemek ve incelemek için gayri resmi heyeti göndereceğiz, o konuda bir sorun yok. Ama maalesef Kırım Tatar halkına ve Kırım halkına yönelik baskılar devam etmektedir” dedi.
Çavuşoğlu, heyetin gönderileceği tarih konusunda kesin bir tarih veremeyeceklerini, Kırım’a girişle ilgili sorun yakın bir zamanda çözüme kavuşturacaklarını ve bu sorun çözülür çözülmez de heyetin buraya gönderileceğini ifade etti.
“DE FACTO YÖNETİM ATR’NİN AÇILMASI İÇİN GEREKLİ ADIMLARI ATMALI”
Bakan Çavuşoğlu, Kırım’daki de facto yönetimin bir an evvel Kırım Tatar halkının televizyon kanalı olan ATR’nin yeniden yayına başlaması için gerekli adımları atmasını beklediklerini sözlerine ekleyerek, “Bizim Kırım konusundaki tutumumuz son derece net. Kırım’ın illegal bir şekilde ilhakını tanımadık ve tanımayacağız. Bunu her platformda söylüyoruz, açık bir şekilde Rus dostlarımıza da söylüyoruz” dedi.
Türkiye’nin hem Ukrayna ile hem de Rusya ile iyi ilişkilerinin bulunduğunu ve Almanya’dan sonra ikinci sırada yer alan Rusya’nın Türkiye’nin önemli bir ticaret ortağı olduğunu belirten Çavuşoğlu, “Ama bunlar, bizim oradaki gelişmeler konusunda doğruları söylememizi engellemez. Burada bir yanlış varsa bunu da açık bir şekilde söylememiz lazım. Her şeyden önce dostluğun gereği bu” şeklinde konuştu.
Kısa bir süre önce Kiev’e bir ziyarette bulunduğunu hatırlatan Bakan Mevlüt Çavuşoğlu, “Kiev’de de Ukrayna’ya yönelik hangi destekleri verebileceğimizi ve Ukrayna’nın da sınır bütünlüğünü, toprak bütünlüğünü Kırım dahil tanıdığımızı ve destek vermeye devam edeceğimizi de özellikle vurguladık” ifadelerini kullandı.
SERBEST TİCARET ANLAŞMASI
11 Eylül 2014’te Moldova ile imzalanan Serbest Ticaret Anlaşması’na ilişkin bir soruyu cevaplandıran Çavuşoğlu, “Anlaşma şu anda TBMM’nin gündeminde. Komisyon ve Genel Kurul’da onaylandıktan sonra yürürlüğe girecek. Biz onaylanması gereken öncelikli anlaşmalar arasına bu Serbest Ticaret Anlaşmasını da koyduk. Yüce meclisimizin onayını bekliyor. Biz de Dışişleri Bakanları olarak da takip ediyoruz. Bu anlaşma yürürlüğe girdikten sonra ikili ticaret hacmimiz, iki ülkenin yararına olacak şekilde sağlam temeller üzerinde daha da güçlenecek” dedi.
TİKA İŞBİRLİĞİ PROTOKOLÜ
Türkiye’nin dünyada yaptığı insani ve kalkınma miktarının da giderek arttığına dikkat çeken Çavuşoğlu, “Türkiye ekonomisi güçlendikçe yaptığımız kalkınma yardımlarının miktarı artıyor. Geçen yıl itibariyle yaptığımız kalkınma yardım miktarı 3,3 milyar dolardı. Yaptığımız insani yardım miktarı da 1,6 milyar doları geçmiştir. Toplamda 5 milyar dolarlık bir yardım yaptık. Yaptığımız insani yardımlar bakımından dünyada 3. sıradayız ama gayrisafi milli hasılayla karşılaştırdığımız zaman dünyada 1. sıradayız. Bu anlayışımız devam edecek” diye konuştu.
Çavuşoğlu sözlerini şöyle sonlandırdı:
“TİKA bütçesine verdiğimiz destek de giderek artıyor. TİKA’nın tüm dünyada gerçekleştirdiği ya da destek verdiği projelerin sayısı da artıyor. Tabi ki Moldova’da da artacak. Bugünkü imzalamadığımız işbirliği protokolü de aslında TİKA’nın faaliyetlerinin ve desteklediği projelerin artmasına yönelik bir anlaşma. Moldova hükümetinin de destekleriyle TİKA’nın Moldova’da destek verdiği proje sayısının önümüzdeki yıllarda artacağını düşünüyoruz. Bizim Türkiye ve TİKA olarak bir anlayışımız var. Destek verdiğimiz ülkelere bir proje dayatması yapmıyoruz. O ülkeden gelecek projelere destek veriyoruz. Çünkü o ülke halkının önceliklerini ve ihtiyaçlarını o ülke yönetimi bizden daha iyi bilir. Biz bir proje dayatmıyoruz, teklif edilen projelere destek veriyoruz. Dolayısıyla Moldova’dan da bu anlamda yeni projeleri bekliyoruz ve destek vermeye hazırız.”