Öğrenci sorunları okul yönetimi, velilerle, rehber öğretmenlerle çözülmeli. Her sorunun mutlaka çözüm yolu ve çaresi vardır.
Hiç kimseyle polemik- dalaşma yapmamalı. Sorunları büyütmeyi değil, çözmeyi hedeflemeli.
Olumsuzlukları dile getirip, sorunları çoğaltmamalı. Öğrencileri her zaman doğru, güzel, iyi bilgiye ve davranışa yönlendirmeli.
Hiç kimseye haksızlık yapmamalı. Hiçbir zaman haram ve suç işleme yolunu asla, katiyen, kesinlikle seçmemeli. Bu olumsuz yollar çıkmaz yoldur! Bugün olumsuzlukların cezasını ülkemizde çeken milyonlarca insan vardır. Kendini ve sevdiklerini üzmektedir!
Başkalarıyla demagoji- lafebeliği yapmamalı. Sürtüşme, çatışma, bozuşma asla yapmamalı.
İnanç düşmanlığı yapmamalı.
Din istismarcılığı yapmamalı.
Anarşi, şiddet, terör yanlısı, olgun insan asla yapmaz, yapmamalı.
Yeni nesiller hep yenilik, değişim, güzellikler ister. İlgi, bilgi, doyum ister. Merakının giderilmesini ister. Öğretilen tüm bunlara hazırlıklı olmalı. İstenilen yararlı bilgileri kazandırmalı.
Yeni nesli, gençleri ideolojik sapkınlıktan, bozgunculuktan, anarşiden, şiddet, istismarcılardan kurtarmalı. Bunu bilinçlendirerek sağlamalı. Gençler, çocuklar piyasadaki, pisliklerden korunmalı. Kendilerini korumaları da öğretilmeli.
Toplumun tüm kesimlerini eğitmek, öğretmek amaçlanmalı.
Birey, aile, toplum, devlet dini ve ilmi özelliğe kavuşmamalı.
Toplumun hiçbir bireyine kesinlikle haksızlık yapmamalı. Korumacılık yapmamalı. Torpil, ıhtımas, korumacılık, ayrımcılık katiyen yapmamalı. Kul hakkına kesinlikle girmemeli.
Öğrencileri en ideal şekilde yetiştirmeli. Hayata hazırlamalı. Mezun olduklarında, iş bulur, yapar şekilde olmalı. Bugün Üniversitelerimizde 8,5 milyon öğrenci okumaktadır. %25’i iş bulamamaktadır. Çünkü piyasada iş bulacak mesleklerde yetişmemişler. Oysa Avrupa’da %3’ü iş bulamamaktadır. Geçerli mesleklerde öğrenci yetiştirmeliyiz. Boş işlerle uğraşmamalıyız.
Öğrenciler yetenekli, becerili, yapıcı, çalışmayı seven olmalı. Olumsuzluklardan etkilenmemeli. Helalinden özenle çalışmalı. Helalinden ekonomik harcamalı. Çalışkanlığı ile tanınmalı. Dürüstlüğü ile tanınmalı. Üretkenliği ile bilinmeli. Hoşgörüsü ile bilinmeli. Araştırmacı- geliştirmeci olmalı. Dürüstlüğü ilke edinmeli. İkna edici olmalı. Disiplinli olmalı. Kendine güvenmeli. Sıkıştığında yardım almalı. Hayal gücü olmalı. Sabırlı olmalı. Sevecen, babacan olmalı. Özgüvenli olmalı. Dirençli olmalı. Bilgili olmalı.
Öğrencilerimize güzel sıfatları kazandırmalı. Paylaşma, dayanışma, kaynaşma, dostluk, kardeşlik öğretilmeli. Sosyal kimliğe sahip olmalı. Öfkeyi yenmesini bilmeli. Argo sözcükler kullanmamalı. Kendini en güzel şekilde ifade etmeli. Arkadaş seçiminde doğru tercihler yapmalı. Kötü alışkanlıklara karşı dirençli olmalı. İslam ahlakına sahip olmalı. İslam ahlakına sahip olmayandan bir nane olmaz. Nane bile olmaz. Okuyucu, kendini geliştirici olmalı. Aldığı görevi yerine getiren olmalı. Maddi, manevi temizliğe önem ve değer vermeli. Çevreci olmalı. Çevreye asla zarar verememeli. Sözünde duran olmalı. Mert olmalı. Kaypak, yalancı, iftiracı, serseri kılıklı olmamalı. İnsanlara faydalı olmalı. Programlı yasamalı. Hakkını savunabilen olmalı. Sevmesini bilmeli. Vefalı olmalı. Kendini yetiştirenlere dua etmeli.
Peygamberimizin sas. Ahlakı örnek alınmalı.
Peygamberimizin bazı ahlak esasları, yaptıkları şöyleydi:
(“ Peygamberimiz sas. Her işe besmele ile başalardı.
Herkese selam verirdi.
Boş ve kötü sözlerden sakınırdı.
Çocuklarla oynar ve şakalaşırdı. Hastalandıklarında, ziyaretlerine giderdi.
Yardım isteyeni boş geri çevirmezdi.
Acıkmadan yemezdi. Günde 2 defa yerdi.
Güzel kokular sürerdi.
Hasta ziyaretlerini ve cenazeleri gitmeyi ihmal etmezdi.
Namazları cemaatle kılardı. İmamlık yapardı.
Hep hakkı, hakikati önerirdi.
Yemekten önce ve sonra el ve ağızını yıkardı.
Elbisesini giymeye sağ taraftan başlardı.
Ölmüşleri hayırla anardı.
Daima şükreder, hamt eder, zikreder, tövbe ederdi.
Hediyeleşirdi.
Tebessüm ederdi.
Temizliğe çok önem verirdi.
Ticaret yapanları dürüstlüğü öğretirdi.
Akraba ve komşu ilişkilerine azami önem verirdi.
Kimseye küsmezdi.
Büyüklere saygı, küçüklere sevgi duyardı.
Evleneceklere yardım ederdi.
Ayıpları yüze vurmazdı.
Hayvanlara eziyet etmezdi.
Bitkileri korur ve meyvecilik yapardı.
Güzel görür ve güzel düşünürdü.
Her konuda güvenilirdi.
Çok kibar, nazik, zarafetli, efendiydi.
Herkese iltifat ederdi.
İlim öğretirdi. İlim öğrenenlere pek çok konuda yardım ederdi.
Haksızlık edenlere destek olmazdı. Önlemeye çalışırdı.
Kısa ve öz sohbet ederdi. Vaizleri halkın eksiklerini gidermek içindi.
En güzel eğitici ve öğreticiydi.
Kısa, öz, anlaşılır, etkili, güzel Arapça konuşurdu.
Ev işlerinde aile halkına yardım ederdi.
Aile kurumuna çok önem ve değer verirdi.
Çok derin ve kapsamlı düşünceliydi.
Her hali ile güzel bir örnekti.
Zamanı en iyi şekilde değerlendirdi.
Sağlığına önem verirdi.
İbadete, aile halkına, başkalarına zaman ayırırdı…”)
Âlemlerin Yüce Rabbi olan Allah’ın emir ve yasaklarını öğretin. Eğer öğretmezseniz, çok zararlı, ziyan verecek bir varlık yetiştirmiş olursunuz. Başa çıkmakta çok zorluk çekersiniz. Sizlerin tüm maddi, manevi varlığını yok etmeye çalışır. Şunları öncelikle öğretin, benimsetin:
(“ Allah’a şirk- ortak koşmamayı, hak din İslam’a eş, ortaklar bulmamayı, reddetmemeyi öğretiniz.
Allah’tan başkasını rab, yüce, önder, lider olarak tanımamayı öğretin. İdeolojik sapkınlık içinde olmanın, büyük bir günah olduğunu belletin.
Sihir, büyü, falcılık, kâhinlik gibi işlerle uğraşmanın çok büyük günah olduğunu kavratın.
Uğursuzluğa inanmak, büyük günahtır. Kimse uğursuz değildir.
Allah’ın adı dışında yemin edilmeyeceğini belletin.
Namazı olması gibi kılmamanın çok büyük günah olduğunu kabul ettirin.
Soğan, sarımsak, pis koku ile mescide gitmenin haram olduğunu benimsetin.
Zina yapmanın, faiz alıp- vermenin, alkol- içi, uyuşturucu kullanmanın, kumar oynamanın, başkalarına maddi, manevi zarar vermenin haram olduğunu kabul ettirin.
Eşcinselliğin çok büyük günah olduğunu bildirin.
Karı- koca arasında kavganın, gürültünün, boşanmanın çok büyük günah olduğunu her yönü ile anlatın.
Başkasının malını, mülkünü, servetini hile ile yemek, almak,
Hırsızlık, yolsuzluk, hile, sahtekârlık, çalmak, rüşvet almak gibi eylemlerin haram olduğunu öğretiniz.
Doğru, dürüst, adil- adaletli davranmamak haramdır. Yasaklanmıştır.
Hakkı sahibine vermemek, haramdır.
İnsanlara gereksiz, boş, zararlı bilgi vermek, haramdır.
Yalancılık, iftiracılık haramdır.
Erkeklerin altın takması haramdır.
Dedikodu yapmak haramdır.
İnsanların evlenmemesine izin vermemek yasaklanmıştır.
Suça teşvik etmek, zararlıyı yararlı diye öğretmek, haramdır.
Anlatımlara yalan eklemek haramdır.
Mezar üzerine oturmak haramdır.
Hakaret etmek, aşağılamak haramdır.
Dövme, dağlama yapmak haramdır…”)
Dünya ne zaman korkunç dehşet veren vahşete, felakete, fecaate kalmışsa, etik anlayış, ahlaksızlık çok artmıştır.
Haçlı seferleri, haçlıların ahlaken kudurdukları zamandır.
30 yıl, 100 yıl savaşları, ahlakın kaybolduğu devirlerdir.
Coğrafi keşifler, katliamların, soykırımların başladığı, yerlilerin yok edildiği devirlerdir. Emperyalizmin, sömürgeciliğin başlangıcıdır.
Putperest Romalıların vahşetleri, haçlı olduklarında da devam etmiştir.
Irkçılığın yapıldığı, faşizmin, Nazizm’in başka ırkları yok etme savaşları, bir cinnet, zillet, illet halidir. Diktatörlükler insanları köle, tutsak, mal gibi kullandıkları dönemlerdir.
· Komünizm insanları, insanlığından çıkardığı; dinsiz- imansız, ahlaksız, değer yargısız bir diktatörlüktür. Dünya üzerinde faşistlerden çok daha fazla insan katletmişlerdir! Bunu saldırganlıkla, savaşlarla, terörle yapmışlardır. Hala saldırganlıkları devam etmektedir! İnsan özelliği pek taşımamaktadırlar.
· Liberalizm, kapitalizm insanları maddi, manevi anlamda sömüren, ahlaksızlık pompalayan, para için her pisliği yapan bir anlayışsızlıktır.
· Feminizm, cinsiyet ayrımı yapıp, kadınları erkeklere karşı kışkırtan bir bozma hareketidir.
· Eşcinsellik, ilkel bir cinsel sapkınlık, sapıklık, ruh hastalıdır. Bütün bu anlayışların temellinde; etiksizlik, ahlaksızlık, edepsizlik, hayâsızlık, anormallik, bozukluk, bozgunculuk vardır. Tümü hak ve hakikatlere, güzel ahlaka savaş açmıştır.
Ülkemizde tüm bu bozukluklar, bozgunculuklar; 1789 Fransız ihtilali ile başlamış. 1839 Tanzimat Fermanı ile yasalaşmış. 1889 ile şiddet, haydutluk, terörizme Jön Türklerle dönüşmüş. Bütün bu işlerin başında; emperyalistler, Siyonistler, Masonik örgütler ve diğer İslam, Müslüman, Türk düşmanları etkin rol almış ve rollerini başarıyla oynamışlardır.
Bu sapkınlar 1914- 1918 yıllarında Birinci Dünya Savaşını çıkarmışlar. Cephede milyonlarca insan ölmüş! Savaştan sonra kötü koşullar nedeniyle, cepheden fazla insan hastalıklardan, kıştan, bakımsızlıktan, gıdasızlıktan, tedavi edilmediğinden, acı içinde can vermiştir!
Bu sapık adi canavarlar 1939- 1945 yılları arasında da 2. Dünya Savaşını çıkarmışlar. Yine milyonlarca insan cephelerde acı içinde can verim. Savaş sonrası ise, cepheden çok daha fazla insan kötü koşullar yüzünden acı içinde ölmüştür.
FİLİSTİN Halkının çektiği acıyı, çileyi, ölümü, vahşeti, dehşeti, korkunç saldırıları yapan İsrail denen Siyonistlerin yaptığını hiçbir adi canavarın yaptığını da görmedim. Allah cc. Mazlumların yardımcısı olsun. Duyarlı insanlar daha cesaretli olsun.
Bu sapkın sapık canavarlar olduğu sürece insanlığı, varlıkları çok daha büyük felaketler beklemektedir. Zira silahlar gelişmektedir. Yapay zekâ ve robotlar kullanılmaktadır. Nükleer bombalar 10 ülkede bulunmaktadır. Silaha daha çok yatırım yapılmaktadır.
Biz değerli insanlara düşen görev; barışçı olmamız, çevreci olmamız, kötülüğe karşı amansız mücadele etmemiz olmalı. Dünyada barışı, esenliği, yardımlaşmayı, paylaşmayı, adaleti, dürüstlüğü yaymak ilk görevimiz olmalıdır.