Eğitim- öğretimde hedef doğru belirlenmeli

Eğitimin- öğretimin amacı, hedefi; iyi, yetkin, etkin, yararlı, örnek insanlar yetiştirmek olmalıdır.

Abone Ol

Okuyanlar; iyi, güzel, doğru, dürüst, yararlı, hizmet eden, iyilik yapan, yararlıyı koruyan olmalı. Eğer bu değerler olmuyorsa, zarar- ziyan vericiler çokça; eğitim- öğretim programını gözden geçirmeli. Yanlışlar, hatalar, kusurlar düzeltilmeli.

Eğitim- öğretimde bozuk, çürük, kokuşmuş, yıkıcı, sapkın ideolojik felsefelere yer verilmemeli. Bugün ideolojiler allanıp, süslenip, mit haline getirilip, insanlara sunulmaktadır. En çok süslenen ideolojiler, en çok zarar- ziyan verici, korkunç dehşet veren vahşetler oluşturmaktadır. Öteden de, insan hakları, demokrasi, özgürlük, hukukun üstünlüğü gibi evrensel değerler kullanılarak, insanlar aldatılmakta, taraf edilmektedir. İdeolojiler, hak ve hakikati kötülemek, yermek, yok etmek üzere tasarlanıp, piyasaya sürülmektedir. Bunlara aldanmamak için, bilimin gerçek verileri, değerleri, ilahi bilgilerle yetişmek gerekir. Bugün bilimin değerleri çarpıtılarak, insanları aldatmak, kandırmak, kullanmak için kullanılmaktadır. Daha çok kötülükte kullanılmaktadır.

Eğitim- öğretim, yararlı bilim, teknik, teknoloji üzerine yapılmalıdır. Bilgi aktarırken, bilgiyi pratiğe çevirme, uygulamalara daha çok ağırlık verilmelidir. İnsan daha çok yaparak öğrenir. Öğrenci 5 duyu organını öğrenmede, yapmada kullandığından daha verimli olur. Kaliteli işler yapar. Tabii ezbere yapılacak işlerde vardır. Ezbere son gibi sloganlar yersiz, yanlış, tabansız, temelsizdir. Bilginin bir kısmı ezber ile öğrenilmektedir. Ezberlenmeden hiçbir problemi çözmek mümkün değildir. Formüller, kurallar, kaideler, çözüm yolları ezberlenmelidir. Matematik, fizik, kimya, biyoloji, tarih, coğrafya gibi derslerde ezber olmadan, başarı sağlanamaz.

Günümüzden 10 yıl kadar önce okulların duvar cephelerine afiş asmışlardı. “Ezbere son.” Bu okullar, mesleki ve teknik okullarda değildi. Böyle sloganlarla eğitim- öğretim yapılamaz.

Eğitim- öğretimde gerçek bilim verilmeli.

Bilim verilirken, laboratuvarlar kullanılmalı. Uygulama alanlarına yer verilmeli.

Eğitim- öğretim araç- gereçleri ne yer verilmeli.

Öğrenci hem okuyup, anlayarak, hem de yaparak öğrenmeli.

Son 10 yıl içinde ülkemizde “Teknofest” denilen bilim ve teknoloji festivali düzenlenmektedir. Tüm dünyadan öğrenciler, farklı sınıflarda katılmaktadır. Öğrenciler icatlar, keşifler, uygulamalar yapmaktadır. İki milyon öğrenci bu festivale katılmaktadır. Ülkemizde yapılan bu festival, ülke dışında da tarafımızdan yapılmaktadır.

Öğrenciler bilim, sanat, teknik, teknoloji, yapay zekâ, İslam ahlakı, İslam inancı, medeniyetimizi bilme gibi konularda çok iyi yetiştirilmeli. Bugün bu durum yeterince yapılamadığından- yapılmadığından; okuyanlar daha çok suç işlemekte, haram işlemekte, helalinden çalışma istekleri olmamaktadır. Yüzbinlerce okumuş genç, 5 milyon genç okulda değildir. İşte, görevde değildir. Sokakta kimleri dolandırabilirim, anlayışı ile hile, dolandırıcılık peşindedir. Daha çok dijital medya aracılığı ile insanları aldatmaktadır. Yakalanınca da cezaevine girmektedirler.

Bu durum öğrencilere helal kazanmayı, çalışmanın kutsal olduğunu, ibadetten sayıldığını öğretmenin kötü sonucudur.

Kötü eğitim- öğretim programı ile yaratılıştan- fıtrattan gelen iyi özelliklerde yok edilmektedir. İnsanlık anlayışı yok edilmektedir. Saldırgan olmaktadır. Hayvan özelliğe dönüşmektedir.

İslam ilimleri, bilimle birlikte kazanım haline dönüştürülmeli.

İslam inancı- itikadı özümsetilmeli, belletilmeli.

Bilimin kötülük için kullanılmama anlayışı benimsetilmeli. Bugün bilim ve teknoloji insanları yok etmek için, çevreyi, doğayı mahvetmek için kullanılmaktadır.

2025 yılında havalar çok sıcak geçiyor.

2025 yılında göletlerimiz, barajlarımız, ırmaklarımız kurudu.

Sularda yaşayan balıklar, canlılar öldü! Daha önce kirlilikten ölen canlılar, bu yıl kuraklıktan ölüyor.

Bu durum insanlara çevrecilik anlayışını vermemekten kaynaklandı. Bu yıl orman yangınlarının sayısı 5 bine ulaşmak üzeredir.

Sadece bu hainlik, aptallık, düşüncesizlik ülkemizde yoktur. Bir- iki yıl önce Brezilyada aynı anda 1700 tane orman yangını çıkarılmıştı. Brezilya, Avustralya, Kanada, Amerika, Rusya’da çıkan orman yangınları 3 ay kadar sürmektedir. Bütün bu çevre düşmanlığından sonra iklimler bozulmaktadır. Bazı ülkelerde veya bölgelerde yağmur yağmazken, bazı bölgelerde afet şeklinde yağmaktadır. Muson yağmurları binlerce can almaktadır. İnsan yaptığı katliamların, vahşetlerin sonucunu; canı, malı, nesli ile acı şekilde ödemektedir.

Ülke yöneticileri soykırımcı, katliamcı olmuş. Binlerce terör örgütü insan katletmektedir. BM denilen örgüt de etkili olamamaktadır. Zaten BM, Amerika etkisi altındadır. Amerika ise dünyanın en adi devlet yönetimi sergilemektedir.

Allah cc. Öğretilmediğinden,

Peygamberimiz sas. Öğretilmediğinden,

İslam dini öğretilmediğinden, her türlü pislik çok felaket şekilde yaşanılmaktadır.

Bu yıl, 2025 yılında Türkiye’mizde kışın zirai don, buzlanma, soğuk oldu. 36 ilimizde meyve, yemiş ağaçları %50- 80 oranında zarar gördü. Verim olmadı. Bir de buna ek olarak yaz mevsimi kurak geçti. Böylece ülkemiz sadece tarım ve ziraatta büyüme yapamadı. Bunlar hep insanın doğaya verdiği zararın, kendine dönmesinden kaynaklandı. Bundan dolayı tarım ve ziraat ürünleri geçen yıla oranla pahalı oldu.

Bu yıl, 2025 yılında bal arıları da zarar gördü. Birçoğu soğuktan – dondan öldü.

Eğer ak parti Hükumeti 2002 yılı sonunda itibaren gölet ve baraj sayısını, var olanın 3 katına çıkarmamış olsaydı, içme suyu, sulama suyu, elektrik üretimi olarak çok daha büyük zararlar görülecekti.

Başkalarına verilen, doğaya verilen zararlar, insanın kendine bir şekilde döner. Etme- bulma dünyasıdır.

Bütün bunlar öğrencilere öğretilmeli. Benimsetilmeli. Belletilmeli. İçselleştirip, özümsetilmeli.

İnsanlar yerlere tükürüyor.

İnsanlar yerlere balgamını atıyor. İnsan olamayanlar, elindeki çöpü yere atıyor.

Belediyeler yeterince kanalizasyon atık suyunu arıtmadığından; deniz, göl, akarsular döküyor. Sudaki, tüm canlılar ölüyor!

Belediyeler katı atıklarını çevreye, doğaya döküyor. Devlet ceza verse de, cezayı ödüyor. Dökmeye, akıtmaya devam ediyorlar.

İnsanlar el ve ağız temizliğine gereken önemi vermiyor. Yeterince temizlik anlayışı verilmediğinden, İslam dinin temizliğe verdiği önem yaşanmıyor.

İnsanlara doğruluk, dürüstlük, adalet kavramları yeterince benimsetilmemiş. Milletimiz, belediyeler, devletimiz soyulup, soğana çevriliyor. Her tülü yolsuzluk, arsızlık, usulsüzlük, hırsızlık, çalma yapılmaktadır. Şu anda İstanbul BŞ. Belediyesi dâhil, 16 belediye çalışanları yargılanmakta, tutukludur. Halkın bir kısmı da bu hırsızlara mitinglerle, 50 mitingle destek vermektedir.

Öyle ki, cumhurbaşkanı 238 bin lira aylık almaktadır. Bu belediyelerde daire müdürleri 350 bin lira aylık almaktadır. 450 bin lira villalara aylık kira vermektedirler. 100 bin lirada villanın görevlisine aylık verilmektedir. Ama soygun çok büyüktür. Bunda yargının da denetim ve kontrolü doğru yapmadığından, suçludur. Ülkemizde doğru, dürüst, adil görev yapanların sayısı çok azdır. Bütün bu olumsuzluklar, sistemin doğru işlemediğinden kaynaklanmakladır. Bozuk insanlarla sistem doğru işlememektedir. Sistem bozuk, insanlar bozuk. Ortaya çıkan sebep- sonuçtan ötürü işler bozuk olmaktadır.

Okullarda insan yetiştirmek bir tarafa kalsın. Olan insanlığı da yok etmektedirler. En tehlikeli, okuyanlar olmaktadır. Barış, sağlık için uğraşma yerine, savaş ve öldürme için azami silahlanma yapılmaktadır.

Öyle ki, süpersonik füzeler yapılmaktadır. 20 bin km. menzili olmaktadır. Ayda bile nükleer silah kurulması planları vardır. Oysa İslam dini; barış, dostluk, kardeşlik dinidir. Ama böyle bir dine, imana karşı insanların büyük çoğunluğu düşmanlık etmektedir. Düşmanlık etmenin sonucunu da acı şekilde ödemektedir.

Allah’ın emirlerine uymalı.

Yasakladıklarından sakınmalı.

İyiliği tavsiye etmeli, önermeli.

Kötülüklerden vazgeçirmeye çalışmalı.

İnsan haklarına azami öcülerde değer, önem, kıymet vermeli.

Kul hakkına saygılı olmalı.

Allah’a kulluğu yerine getirmeli.

Müslümanlık bilinci, ümmet bilinci kazandırmalı.

İnsanları iyi yetiştiremezseniz; başınıza her türlü pislik yağar. Başınız beladan, musibetten, dertten, olmayacak işlerden kurtulmaz. Tüm vatandaşları asker, polis, bekçi, özel güvenlikçi, güvenlik korucusu yapsanız; huzur ve mutluluğu, güvenliği, hırsızlığı önleyemezsiniz. İşte biz, ülke olarak bu haldeyiz. Terörden, hırsızlıktan, yolsuzluktan, usulsüzlükten, bozukluktan kurtulamıyoruz. Zira yönetim sistemi, eğitim- öğretim programları, kültür politikaları yanlıştır. Hak, hukuk, adalet, İslam, insanlık, bilim merkezli bir sistem oluşturamadık.

Eğitim- öğretim müfredatı- programı en güzel şekilde düzenlenmeli. Zira tüm öğretmenler, yöneticiler müfredata göre eğitim, öğretim yapar. Yönetimi kurar.

Müfredat ve öğretmenler şu sıfatlarda olmalıdır: Öğrencinin sağlığını, velisini, ailesini iyi tanımalı.

Öğrenci ailesi ile diyaloğu iyi geliştirmeli.

Aile iyi ise, öğrenci iyi gelişir.

Öğrencinin beslenmesi izlenmeli. İyotlu tuz kullanmalı. Yeterli sağlıklı su içmeli. Egzersiz yapmalı. Fazlalık kilo almamalı.

Sağlıklı hela gıda ile beslenmeli.

Demir eksikliği, protein eksikliği olmamalı.

Kolesterol kontrol edilmeli.

Göz sağlığına baktırmalı.

Strese girmemeli.

Akranları tarafından edilmemeli.

Sakin olmalı. Sabırlı olmalı.

Davranışları güzel olmalı. Saldırgan olmamalı.

Düzenli, nizamlı, intizamlı olmalı.

Zamanı etkili, düzenli, yararlı kullanmalı.

Aceleci olmamalı.

Hedefleri doğru koymalı. Planlı yaşamalı.

Medyayı takıp etmeli. Ülkemizden ve dünyadan haberdar olmalı.

Erken yatıp, erken kalkmalı.

Hayır demeyi öğrenmeli.

Ahlak ve maneviyata önem vermeli.

Öğretmen, öğrenciyi eğitip- öğretirken, en az ayda bir kez veli toplantısı yapıp, birlikte çalışmalı. Yapılması gerekenler anlatılmalı. Öğretmen, aileyi de eğitmeli.

Sağlık, eğitim, bakım, temizlik vb. konularda aile eğitilmeli.

Öğrencinin beslenme konuş ele alınmalı. Sağlıklı, doğal, taze besinlerle beslenilmesi önerilmeli.

Zeytinyağı kullanma benimsetilmeli.

Katı yağ çok kullandırmamalı.

Aşının yararları anlatılmalı. Aşı karşıtlarına inanılmaması önerilmeli.

Velinin de kendini eğitim- öğretim, sağlık, beslenme, çocuk yetiştirme konusunda yetiştirmesi önerilmeli.

Tutarlı ve kararlı hareket edilmeli.

İslam dinine uygun olan görgü kuralları öğretilmeli.

Öğretmen kötü örnek olabilecek hiçbir davranışta bulunmamalı.

Öğretmen ve okul yöneticileri her sorunu çözmeli. Çare bulmalı.

Risk almama öğretilmeli. Şüpheli davranışlarda bulunmama öğretilmeli.

Güzel iletişim ve iyi diyaloglar geliştirmeli.

Her an gelişim, değişim ve iyileşme içinde olmalı.

Ders konularını işlerken, deneme, yapma, uygulama yapmalı.

Hak istikamete hareket etmeli.

İhlas ve samimiyetle hareket etmeli.

Alternatif çözüm yolları edinmeli.

Merhamet, şefkat, müşfik davranmalı.

Kişisel, kurumsal, sosyal sorumluluklar taşımalı.

Öğrencilere tarihi, hak İslam dini, bilim, teknik, teknoloji, çağa uygun gelişmeler mutlaka öğretilmeli. Güzel bir Türkçe dili konuşması, yazması öğretilmeli.

Hak ve hakikat dostu olmalı. Sapkın ideolojilerle vatan, millet, devlet, bayrak, insanlık düşmanı olmamalı.

Kötü, zararlı alışkanlıklardan korunmalı. Haramlardan, suç işlemekten uzak tutulmalı. Bilinçlendirilmeli.

Saygın olacak insan yetiştirmeli.

Dünyada tesadüf- rastlantı yoktur. Her şey sebep- sonuç ilişkisine göre işler. Anlayışı öğretilmeli. Her olayın bir sebebi, sonucu olur.

Terapi yapma öğretilmeli.

Sırların başkalarına söylenmemesi benimsetilmeli.

Kıskançlık yapmama benimsetilmeli.

Aşırılık, gerilik içinde olmama öğretilmeli.

Başkaları ile öğrenciler kıyaslanmamalı. Her öğrenci, her insan farklı bir varlıktır.