Eğitim hayatına Gazi Eğitim Fakültesi Orta Muallim Mektebi adıyla başlayan Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi, 89 yıllık eğitim serüvenine hız kesmeden devam ediyor.
Başarısını Avrupa’nın en büyük eğitim fakültesi olma unvanıyla taçlandıran Gazi Eğitim Fakültesi, şimdi de modern binaları ve donanımıyla adından söz ettirecek. 1926 yılında Orta Muallim Mektebi ve Terbiye Enstitüsü adıyla genç Cumhuriyetin öğretmen ihtiyacını karşılamak amacıyla Gazi Mustafa Kemal tarafından temeli atılan ve onun himayesi altında büyüyen Gazi Eğitim Fakültesi, 89 yıl içerisinde sadece Türkiye’nin değil, Avrupa ve yakın coğrafyanın da en büyük eğitim fakültesi oldu. Bünyesindeki 8 bin öğrenci ve 700 akademik personel ile birçok üniversiteden daha büyük olan Gazi Eğitim Fakültesi’nin ismi de Ata’ya hürmeten Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi olarak değil, Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi olarak iki gazi sözcüğüyle anılıyor.
Yakın zamana kadar Türkiye’nin öğretmenlerinin önemli bir bölümünü yetiştiren okul, sanat konusunda da Türkiye’nin son yüzyılına damgasını vurdu. Türkiye’nin en büyük sanatçılarını yetiştiren fakülte bünyesindeki resim ve müzik bölümleri, günümüzde de adından söz ettiren sanatçılar yetiştirmeye devam ediyor. Her yıl 2 bin öğrencinin mezun olduğu fakülte, İkinci Dünya Savaşı sırasında Alman Yahudi kökenli öğretim üyelerine kapılarını açtı.
Toplam 6 binada faaliyetlerine devam eden okulun eski ve riskli birimleri yıkılarak yenileniyor. Mayıs ayı başında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından diğer onlarca yatırım ile birlikte açılışı yapılacağı belirtilen yeni bloklarda 700 öğretim üyesi odası, onlarca laboratuvar, çalışma salonları, 500 kişilik mescit, 2 bin kişilik hoca ve öğrenci yemekhaneleri, kafeteryalar ve sosyal alanlar bulunuyor. Eşsiz bir görselliğe sahip binaların içi mermer, dışı Avanos taşlarıyla kaplı. Selçuklu ve Osmanlı üslubuyla yapılan binaların birine “Bosna”, diğerine “Hersek” isimleri verildi. Binaları birbirine bağlayan köprüye ise “Mostar” yakıştırması yapıldığı öğrenildi. Binaların önüne konulacak kaya anıt üzerine rahmetli Aliya İzzetbegoviç’in “Ve her şey bittiğinde hatırlayacağımız şey; düşmanlarımızın sözleri değil, dostlarımızın sessizliği olacaktır” yazılacak.
Konuyla ilgili bilgi veren Gazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Süleyman Büyükberber, “Binalar ve laboratuvarlar gibi fiziki mekanların yenilendiği Gazi Üniversitesi, bu bağlamda hem görsel açıdan hem de eğitim kalitesi açısından yeniden yapılanmaktadır. Gazi Üniversitesi’nde büyük yatırımlara imkân veren büyük devletimize ve aziz milletimize minnettarız” dedi.
Gazi’de sadece kampüslerin değil, zihinlerin de şantiye gibi olduğunu belirten Büyükberber, “Hepimiz kendimizi yeniden yapılandırmak zorundayız. Dünyanın ve ülkemizin geldiği noktada yükseköğretimde kaliteden başka seçeneğimiz yok” dedi.
Rektör Büyükberber, binalara hangi isimlerin verileceğiyle ilgili olarak ise, “Binalara A, B gibi isimler vermek yerine bize ait değerlerin isimlerinin verilmesi bir senato kararıdır” diye konuştu.
Gazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Süleyman Büyükberber, fakülte önündeki kaya anıta Aliya İzzetbegoviç’in sözünün kazınacak olmasına da değindi. Büyükberber, rahmetli Aliya İzzetbegoviç’in dünyanın gözü önünde, Avrupa’nın ortasında 3 buçuk yıl süren soykırımda şehit olan 40 bini sivil 98 bin şehidin ardından söylediği bu sitem dolu sözün çok önemli olduğunu ve yaşananların unutulmaması gerektiğini söyledi.