Öğrencilerini dünya vatandaşı yapmak ve yabancı dili yerinde öğrenmelerini sağlamak amacıyla Amerika’da Ücretsiz Dil Eğitimi Projesini hayata geçiren Uğur Okulları ilk ekibini gönderiyor.
Uğur Okulları, Bahçeşehir Üniversitesi işbirliği ile gerçekleştirdiği Amerika’da Ücretsiz Dil Eğitimi Projesi kapsamında Washington DC’deki Bahçeşehir Üniversitesinin dil okulu Mentora College’a gönderilecek ilk ekip ve velileriyle bilgilendirme toplantısı düzenledi. Toplantıda, Amerika’yla canlı bağlantı yapılarak velilerin kafasına takılan tüm sorular Bahçeşehir Üniversitesinin Washington DC’de bulunan dil okulu Mentora College’daki eğitmenler tarafından cevaplandı. “İngilizce artık yabancı dil değil evrensel bir dil” diyen Uğur Kariyer Merkezi Direktörü Nazik Kösegil, Uğur Okulları olarak bu yıl ilk defa Bahçeşehir Üniversitesinin dünya üzerinde bulunan kampüslerine öğrencilerle birlikte kamp düzenlediklerini belirtti. Bu kamplarda özellikle İngilizce eğitimi üzerinde duracaklarını dile getiren Kösegil, “İngilizce artık bir dünya dili. İngilizce bir anadil değil evrensel bir dil. Biz de öğrencilerimizin gerek iş yaşamında gerek sosyal yaşamında İngilizceye olan ihtiyaçlarını biliyoruz. Bunun için bu yıl ilk defa öğrencilerimizi Washington, DC’de yer alan Bahçeşehir Üniversitesinin dil okulu Mentora College’a götüreceğiz” dedi. Çalışmanın, öğrencilerin 1 ay boyunca alacakları ücretsiz İngilizce dersleriyle başlayacağını vurgulayan Kösegil, “Dil eğitiminin ardından öğleden sonra Amerika gezileri olacak. Bu sayede aslında bir taraftan öğrencilerin dil eğitimine ciddi bir katkıda bulunurken bir taraftan da dünyadaki farklı kültürleri görmeleriyle ilgili bir proje başlatmış olacağız” diye konuştu.
“Bugün öğrencilerimiz ve velilerimizle birlikte Amerika ile canlı bir bağlantı yaptık. Özellikle velilerimizin merak ettiği soruları yanıtladık” diyen Kösegil, velilerin anne baba olmaları itibariyle gelen soruların daha çok öğrencinin kalacağı yer, yiyeceği yemekler, gezeceği yerler ve güvenlikle ilgili olduğunu söyledi. Mentora College’dan Ahmet Köse’nin tüm soruları yanıtladığını anlatan Kösegil, sözlerine şöyle devam etti:
"Öğrencilerimizin hem İngilizce derslerinin müfredatını ve eğitmen kadrosunu hem de gezecekleri yerleri anlattı. Gezecekleri yerler arasında dünyada bir numaralı üniversiteler var, müzeler var. Amerika bu anlamda çok gelişmiş bir ülke. Öğrencilerin dünyayı tanıma konusunda atacakları ilk adımın Amerika olması bu anlamda bizim için çok değerli. Bahçeşehir Üniversitesinin desteği ile bu çalışmayı yapmak daha da değerli ve önemli. Çünkü güvenli bir çalışma olacak.”
Öğrencilerin dünya vatandaşı olmaları fikrini geliştirmeyi amaçladıklarını dile getiren Kösegil, sözlerine şöyle devam etti: “Çünkü artık gerek teknolojinin gelişmesi gerek internetin varlığı dünyayı küçük bir köye çevirdi. Biz de öğrencilerimizin bu köyde mutlu yaşamasını sağlamak istiyoruz. Çünkü iş dünyasında özellikle yurt dışı deneyimine sahip olmak başvurular arasında kişiyi bir adım öne geçiriyor. Bir yandan bunu çözmeye çalışıyoruz bir yandan da verdiğimiz İngilizce dersleriyle özellikle ülkemizde yer alan ‘İngilizce öğretememe’ probleminden kurtulmalarını sağlıyoruz. Çok heyecanlıyız çünkü ilk çalışmamız, ilk ekibimizi göndereceğiz. Öğrencilerimizin heyecanı bizi daha çok mutlu ediyor. Bu çalışmalar önümüzdeki yıl Bahçeşehir Üniversitesinin bulunduğu tüm kampüslerde devam edecek. İtalya’da, Almanya’da, Hong Kong ve Toronto’da çalışmalarımız devam edecek. Bunun öğrencilerimizin yaşamında ve hayata bakış açılarını değiştirmede çok etkili olacağını biliyoruz. Bu Uğur Okulları’nın bir ayrıcalığı. Çünkü şuanda liselerde birebir bunu yapabilen bir kurum maalesef yok. Bu işi üniversiteyle birlikte yapmak bize hem güven hem de güç veriyor. Tüm öğrencilerimizin heyecanını hep birlikte paylaşmak bir öğretmen olarak beni de çok mutlu ediyor. Umuyorum ki çalışmalarımız daha güzel şekilde devam edecek.”
"Anne baba olarak oğlumuzun Uğur Okulları’nda eğitim-öğretim görmesiyle bir kez daha doğru bir karar verdiğimizi gördük" diyen Uğur Okulları Bakırköy şubesi 10. sınıf öğrencisi Yiğit Özdemir’in annesi Sevinç Özdemir de, “Oğlumu 1 aylık yaz kampına gönderiyorum. Bu bizim için ayrı bir tecrübe ve heyecan. Ama bunun ötesinde gençlere bu şekilde fırsat tanınıp onların kendi ayakları üzerinde durabildiklerini görmek onların kendi kendine başarabildiklerini hissetmeleri ve bunun vermiş olduğu mutluluğu yüzlerinde görmek beni çok mutlu ediyor. 1 ay boyunca oğlumdan ilk kez bu kadar uzun soluklu ve özellikle kıtalararası bir mesafede ayrı kalacağım için de ayrıca bir heyecanım var” dedi. Kampın özellikle dil okulu temeliyle oluşmasının kendisi için çok önemli olduğunu vurgulayan Özdemir, “Oğlumun lisedeki dönemde İngilizceye yeterince ağırlık verememesinden yakınıyordum. İlk 8 senelik dönemde yoğun bir İngilizce programıyla karşı karşıyaydı. Ama daha sonra 9. ve 10. sınıfta biraz tempoda düşüş yaşadı. Onun için var olan bilgisini hatırlaması, bilgiyi pratiğe dökmesi ve İngilizceyi rahatça konuşabilmesi benim için çok önemli. Bunu yerinde öğrenecek ve bu tecrübeyi kazanacak. Bu benim için yeterli” ifadelerini kullandı.