İSTANBUL, () - Yeni eğitim-öğretim yılı öncesinde öğretmenler, paylaşım konferansında meslektaşları ile bir araya geldi. Konferansta Basketbol Milli Takım eski baş antrenörü Çetin Yılmaz, Psikolog Prof. Dr. Acar Baltaş ve Sosyolog-Yazar Polat Doğru ana konuşmacı olarak yer aldı.

2019-2020 eğitim-öğretim yılı öncesinde öğretmenler, uzman oldukları, ilgi duydukları veya bir mesleki gelişim etkinliğinde öğrenip etkilendikleri eğitim-öğretim uygulamalarını meslektaşları ile paylaşmak amacıyla bir araya geldi. Basketbol Milli Takım eski baş antrenörü Çetin Yılmaz, Psikolog Prof. Dr. Acar Baltaş ve yazar Polat Doğru’nun ana konuşmacı olarak yer aldığı konferansta çeşitli konularda 45 sunum yapıldı.

İSTEK Okulları tarafından düzenlenen konferansta konuşan Genel Müdür Yardımcısı Esin Elmas, konferansın amacının İSTEK öğretmenlerinin bir araya gelerek farklı alanlardaki uzmanlıklarını birbirlerine aktarmaları olduğunu belirtti. Elmas, “Bu konferans sayesinde eğitimde en iyi uygulamalar bir şekilde ortak bir platformda toplanmış ve paylaşılmış oluyor. Bu bizim için çok önemli. Çünkü kampüslerimiz çok farklı bölgelerde yer aldığı için sene içerisinde bir araya gelme fırsatları olmuyor. Dolayısıyla bu seminer döneminde tüm öğretmenlerimizi bir araya getirip, aynı çatı altında, farklı alanlarda, farklı branşların paylaşımda bulunduğu bir ortam oluşturmaya çalışıyoruz. İkincisi ekip ruhu bizim için çok önemli. Bu paylaşım ortamları sayesinde öğretmenlerimiz bir araya gelerek bir ekip ruhu yakalıyorlar. Dışarıdan gelen konuşmacılarımız da onlara bu anlamda yeni bir vizyon ve değer katarak onlara ilham olmaya çalışıyorlar. Bu anlamda öğretmenlerimizden gelen geri bildirimler de çok olumlu. Bu paylaşımların kendileri açısından hem motivasyon verici hem de eğitici olduğunu söylüyorlar” dedi.

“BAŞARILI DEĞİL DEĞERLİ OLMAYA ÇALIŞIN”

Konferansta ‘Takım olmak için etkili iletişim ve geri bildirim’ konulu sunumu yapan ana konuşmacılardan Basketbol Milli Takım eski baş antrenörü Çetin Yılmaz, öğretmenlere başarılı olmak yerine değerli olma tavsiyesinde bulundu. Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Ben değerli bir koç olmaya çalıştım. Başarılı bir koç olmak yerine değerli bir koç olmaya çalıştım. Çünkü değerli olduğunuzda başarı doğal olarak geliyor.  Ben öğrencilerimin bir annenin bir babanın emaneti olarak görüp o oyuncuları hayatın her parametresinde zihinsel ve kültürel olarak donanımlarını ve kişiliklerini geliştirip onların bu hayatta değerli oyuncu olmalarını sağlamaya çaba serf ettim. Değerli olmanın koşulu bu.”

“KENDİNİZİ TANIMAK İÇİN EMEK VERMELİSİNİZ”

Konferansın bir diğer ana konuşmacısı kişisel gelişim, liderlik, motivasyon gibi alanlarda eğitim veren sosyolog yazar Polat Doğru ise ‘Hayata rehber olmak’ konulu sunum yaptı. Sunumda insanın yaşam yolculuğunda kendini tanımasının uzun bir süreç olduğunu ve kolay olmadığını belirten Doğru, bu süreçte yapılması gerekenler konusunda tavsiyelerde bulundu. Doğru, “Aslında iki tane temel soru var, ben kimim? ve kim olmak istiyorum? soruları. Bu sorulara yürekten cevap verirseniz yaşam çok kolaylaşıyor. Ama bu sorulara cevap verilemeyince sorunlar başlıyor. Kendinizi tanımakla ilgili emek vermek zorundasınız. Burada önemli nokta heyecan duymak. Bir şeye karşı heyecan duyuyorsanız doğru yerdesinizdir. Bir şeye karşı heyecan duyunca bu alanda sebat ediyor, emek veriyor ve yoruldum demiyorsunuz.  İstemediği bir şeyi yapan insana ne verirseniz verin uzun vadede sürdürülebilir değil” dedi.

İlham veren konuşmaların yanı sıra, 3 farklı oturumda yapılan sunumlarda öğrenci sorunları, müfredat, kişisel gelişim konuları ele alındı. İSTEK Kaşgarlı Mahmut Okulları Sınıf Öğretmeni Selim Toy da, ‘İlkokul Öğrencilerinde Dikkat Eksikliği Ve Hiperaktivitenin Eğitime Etkisi’ konulu sunum yaptı. Selim Toy, öğrencilerdeki dikkat eksikliğinde ailelerin ve öğretmenlerin yaklaşımı hakkında bilgiler verdi.

Toy, dikkat eksikliği olan çocukların farkında olmadan unuttuğunu çocukları yönlendirecek kişilerin aile ve öğretmenler olduğunu ifade etti.

Toy sözlerine şu şekilde devam etti:

“İçgüdüsel olarak farklı etkinliklere yöneldiğinde ödevini unutuyor. Burada iş aslında öğretmenlere ve ailelere düşüyor. Bu çocukların peşinden koşmaya devam edecekler. Destekli bir şekilde ilerlendiği zaman bu çocuklar başarıya ulaşacaktır. Sürekli çocukları yargılarsak, her yaptığı yanlışta kızarsak bu çocuklar bir süre sonra savunma mekanizmalarını devreye sokarak yalan söylemeye başlıyorlar. Bu da sırf o an gelecek olan tepkiden kurtulmak için. Karşınıza alıp konuşmak gerekiyor. Yaptıkları iyi şeylerde ne kadar çok tebrik alırsa o kadar mutlu oluyorlar. Sorumluluk bilincini çocuklara bir şekilde aşılamamız lazım”

Yeditepe Üniversitesi İnan Kıraç Konferans salonunda ve çeşitli dersliklerde yapılan paylaşım konferansına yaklaşık bin öğretmen katıldı.