Mayıs ayı BofA Merrill Lynch Fon Yöneticisi Araştırması’na göre, küresel ölçekte, özellikle ABD’de yatırımcıların yüksek risklere yönelik iştahı azalış gösterdi.
BofA Merrill Lynch’in 8 - 14 Mayıs tarihleri arasında gerçekleştirdiği fon yöneticisi araştırmasına göre, yatırımcılar tahvillerdeki çıkışın ardından risklerini azaltıyor. Toplamda 479 milyar ABD doları değerinde fon yöneten 169 fon yöneticisinin yer aldığı küresel araştırmada Fed’in faiz artırımına yönelik beklentilerin 2015’in son çeyreğine ötelendiği sonucu da ortaya çıktı.
Araştırmaya katılan yatırımcıların net yüzde 47’lik bölümü hisse senetlerinde gösterge üzerinde kalmayı sürdürse de, bu oran geçen aydan bu yana 7 puan gerilemiş durumda olduğu belirlendi. Birinci çeyrekte görülen yüksek talebe karşın, ABD hisse senetlerine yönelik iştah da bu ay gerileyerek net yüzde 19 gösterge altına indi. Benzer şekilde, şirket kârlılıklarına yönelik beklentilerde de düşüş görülüyor ve ABD’nin kârlılık yönünden en olumlu görünüme sahip olduğunu düşünen yatırımcıların oranı ise yalnızca yüzde 7. Yatırımcılara göre, ABD dolarında uzun pozisyon halen yatırım piyasalarının en yoğun işlemi durumunda. Ancak, yüzde 41 seviyesindeki bu sonuçta geçen aydan bu yana ciddi bir düşüş görülüyor.
Nakitte gösterge üzeri pozisyon alan yatırımcıların oranında ise büyük bir artış göze çarpıyor. Bu ayki net yüzde 23’lük sonuç, Aralık 2014’ten bu yana araştırmada kaydedilen en yüksek seviyeye işaret ediyor. Bu ani değişimler, kısa bir süre önce tahvil piyasalarını etkileyen agresif satışların bir yansıması olarak ortaya çıkıyor. Araştırma, 2015’te dalgalanmalara karşı en zayıf varlık sınıfı olarak tahvile işaret eden yatırımcıların oranının, büyük bir artışla net yüzde 56’ya ulaştığını gösteriyor. Tahvillerde gösterge altına inen yatırımcıların oranı da artış göstermiş durumda.
Araştırmanın sonuçlarına göre geçen aydan bu yana yatırımcıların makroekonomik değerlendirmelerinde önemli değişimler olmadı. Bu yıl küresel ekonominin güçleneceğine inanan yatırımcıların oranı halen yüzde 59 seviyesinde bulunuyor. Öte yandan, şirket kârlılıklarına dair iyimserlikte ufak bir azalma göze çarpıyor. Araştırmaya katılan şirketlerin yüzde 70’i, önümüzdeki 12 ayda hem büyüme hem enflasyonun tarihi trendlerin altında kalacağını öngörüyor.
Yatırımcılar arasında, ABD’de gerçekleşecek faiz artırımının zamanlaması hakkındaki görüş ayrılığı da derinleşiyor. Artırımın dördüncü çeyrekte gerçekleşeceğini düşünenlerin oranı yüzde 36 ile üçüncü çeyreğe işaret eden yüzde 45’lik kesimle neredeyse aynı seviyeye ulaşmış bulunuyor.
BofA Merrill Lynch Araştırma Yatırım Baş Stratejisti Michael Hartnett, araştırmanın sonuçlarına ilişkin, “Ekonomik iyileşmeye dair beklentilerde neredeyse hiç azalma yok, yatırımcılar da halen ABD dolarının değer kazanacağı beklentisiyle pozisyon alıyorlar. Ancak şüpheler de artmaya başladı, varlık tahsislerindeki bu ani değişimin sebebi de bu.” Avrupa Hisse Senedi Stratejisi Direktörü James Barty ise, “Yatırımcılar Avrupa hisse senetlerine dair beklentilerini halen koruyorlar, ancak bu döviz hareketlerine yönelik bir pozisyon” açıklamasında bulundu.
AVRUPA VE JAPONYA HALEN REVAÇTA
Yatırımcıların net yüzde 39’unun önümüzdeki yıl gösterge altına inmeyi planladığı ABD hisse senetlerine yönelik beklentilerdeki düşüşe karşılık, yatırımcıların parasal genişlemenin sürdüğü Avrupa ve Japonya’ya yönelik beklentileri halen olumlu seyrediyor. Bu iki piyasada gösterge üzerinde olan yatırımcıların oranı sırayla net yüzde 49 ve 42 seviyesinde bulunuyor. Avrupa ayrıca yatırımcıların 12 aylık bir süreçte en çok gösterge üzerinde çıkmak istedikleri bölge olmayı sürdürüyor. Bu görüş Mart ayından beri 30 puan gerilemiş olsa da, halen yatırımcıların net yüzde 33’ü tarafından benimseniyor.
Önümüzdeki yıl için yatırımcıların net yüzde 18’inin favorisi ise Japonya. Bu görüşte de geçtiğimiz aydan bu yana ufak bir düşüş göze çarpıyor.
Fon yöneticilerinin yükselen piyasalara dair olumsuz görüşlerinde de azalış gözlemleniyor. Gösterge altında olan yatırımcıların oranı Nisan ayındaki net yüzde 18 seviyesine kıyasla bu ay yalnızca yüzde 6. Yatırımcıların, önümüzdeki yıl portföylerinde yükselen piyasa hisse senetlerine yer verme isteğinde de benzer bir artış söz konusu.
İNGİLTERE TOPARLANIYOR
İngiltere’de kısa bir süre önce gerçekleşen seçimler sonucunda, yatırımcıların ülkeye yönelik değerlendirmeleri de daha olumlu bir hal kazandı. Küresel ölçekte yatırımcılar arasında gösterge altı pozisyonda bulunanların oranı geçtiğimiz aydan bu yana yarı yarıya azalırken, Avrupalı fon yöneticileri arasında önümüzdeki yıl İngiltere piyasalarında gösterge üzerine çıkmayı hedefleyenlerin oranı yüzde 3 seviyesine yükseldi. Geçtiğimiz ay ise yatırımcıların net yüzde 50’si, gösterge altında pozisyon almayı hedefliyordu.
Benzer şekilde, sterlinin aşırı değerlendiği görüşünde de kayda değer bir azalma göze çarpıyor. Nisan ayında bu görüşü savunan küresel ölçekli yatırımcıların oranı net yüzde 15 seviyesindeyken, bu ay bu oran net yüzde 8’e geriledi.
DÖVİZDE KORELASYON
Yatırımcıların önemli para birimlerine yönelik yaklaşımları, hisse senetlerinde aldıkları konumu yansıtıyor. ABD dolarının önümüzdeki 12 ayda değer kazanacağını düşünen yatırımcıların oranı Nisan ayından bu yana ufak bir yükselişle net yüzde 69’a ulaştı. Diğer taraftan, euro ve yenin değer kaybetmesini bekleyenlerin oranı ise net yüzde 32 ve 35 seviyesinde. Yende değer kaybı bekleyenlerin oranı Mart ayından bu yana 16 puan artmış durumda.
Diğer taraftan, petrolde yükselme beklentileri de azalıyor. Petrolün önümüzdeki 12 ay içerisinde daha yüksek fiyatlardan işlem göreceğini düşünen fon yöneticilerinin oranı yüzde 50’nin altına yer alıyor. Bu oran, Mart ve Nisan aylarındaki yüzde 64’e kıyasla ciddi bir düşüşe işaret ediyor.