38’inci Dünya Enerji Konferansı’nda düzenlenen “iklim değişikliği” oturumunda küresel ısınma konusunda yapılan çalışmaların, çiftçileri koruyacak çerçevede yapılması gerektiği görüşüldü
Uzmanlar, küresel ısınma nedeniyle en fazla etkilenenlerin başında tarım sektörünün geldiğini belirterek, dünya ülkelerinin iklim değişikliği konusunda atacakları adımların çiftçileri de koruyacak şekilde yapılması gerektiğinin altını çizdi.
Uluslararası Enerji Ekonomisi Birliği (IAEE) tarafından düzenlenen ve alanında uzman bilim insanları, siyasiler, enerji sektörüne yatırım yapan şirket temsilcileri ile konuyla ilgili eğitim alan üniversite öğrencilerini bir araya getiren konferansta enerji tüm boyutlarıyla konuşulmaya devam ediliyor.
Konferans Genel Başkanı ve IAEE Seçilmiş Başkanı, Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gürkan Kumbaroğlu’nun moderatörlüğünü yaptığı “iklim değişikliği” oturumunda küresel ısınma ve dünyaya etkileri masaya yatırıldı.
Enerji verimliliği için yılda 100 milyar dolara yakın harcama yapıldığını kaydeden ABD Enerji Ekonomisi Derneği Başkanı Michael Canes, bu miktarın birkaç yıl içinde 200 milyar doları aşacağını kaydetti. Bu rakamın yüzde 80’inin geri kazanıldığını bildiren Canes, “Enerji verimliliğini arttıracak dünya çapında çok sayıda program olduğunu görüyoruz. Bunu genele yaymak, daha da arttırmak için teşvikler verilmeli. Yatırımların aldığı geri kazanım, enerji verimliliği teknolojilerine yönelen yapan ekonomiler örnek olarak gösterilebilir” dedi.
Sussex Üniversitesi Ekonomi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Richard Tol ise, az gelişmiş ülkelerin iklim değişikliğinden çok daha fazla etkilendiğini kaydetti.
Bu noktada özellikle tarımla uğraşan kişilerin desteklenmesi gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Tol, şunları söyledi:
“İklim değişikliklerinin ekonomiye dair etkileri üzerine çok sayıda araştırma yapıldı, yapılmaya da devam ediyor. Küresel ısınma tarım alanlarını doğrudan etkileyen bir süreç. Çünkü koruma kapasitesi eksikliği var. Hükümetlerin iklim değişikliği konusundaki teşvikleri tarımla uğraşanları korumaya yönelik olmalı. Nüfusun artması dünyada karbon emisyonu maliyeti ortalamasını da arttırıyor. Bunun yanında karşınıza bir de iklim politikalarının çok pahalı olma sorunu çıkıyor. Sera gazı emisyonlarını düzenlemek için izlemek istediğimiz yol bu değil.”
Japonya Ulusal Enerji Ekonomisi Enstitüsü CEO’su Masakazu Toyoda Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli IPCC’nin son raporunun geleceğe ilişkin karamsar bir tablo ortaya koyduğunu ve birçok belirsizlik bulunduğunu belirtirken, Asya’nın artan enerji ihtiyacı nedeniyle küresel ısınmayı iki santigrad ile sınırlamanın mümkün olmayacağını ifade etti. Geleceğe ilişkin projeksiyonlarının Uluslararası Enerji Ajansı öngörülerinden farklılaştığını ifade eden Toyoda, iki dereceyi aşan sıcaklık artışlarının etkilerine karşı hazırlıklı olunması gerektiğini belirtti.