Dünya Bankası'nın Avrupa ve Orta Asya Bölgesi Baş Ekonomisti Aslı Demirgüç- Kunt, teknolojik gelişmelerin, fırsatların yanında bir çok riski de beraberinde getirdiğine dikkat çekerek, "Düzenleyici kuruluşların ve denetim kuruluşlarının işi önümüzdeki günlerde daha da zorlaşacak" diye uyardı.
Aslı Demirgüç- Kunt, Sabancı Üniversitesi Center of Excellence in Finance’in (CEF) konuğu olarak Sabancı Center’da “Bankacılık Düzenlemeleri ve Denetim: Küresel Mali Krizden Sonraki On Yıl” başlıklı seminer verdi.
Yaklaşık 10 yıl önce tüm dünyayı sarsan küresel finansal krizin "çok yoğun bir yeniden düzenleme sürecinin" yolunu açtığına dikkat çekerkek, "Bu, hem yüksek gelirli ülkeler hem de gelişmekte olan ülkelerde karşımıza çıkıyor" dedi. Krizin yoğun reform çalışmalarını da birlikte getkirdiğini vurgulayan Aslı Demirgüç-Kunt, bu reformların bankacılık düzenleme ve denetleme çalışmalarında kendisini gösterdiğine işaret etti ve ekledi:
"Ekonomik kriz yüksek geliri olan ekonomilerde gerçekleşmişti. Bu yüzden bu ekonomilere daha fazla odaklandık. Bir de gelişmekte olan ülkelerdeki etkisine değinmek istedik.
"Banka denetlemeleri ve düzenlemeleriyle ilgili olarak bu raporlarla birlikte büyük bir veri raporu da sunabildik; bu veri tabanı krizden sonraki dönemi de kapsayan anketleri içeriyor.
"Bir başka deyişle, krizden bu yana etkileri nasıl dönüşmüş değişmiş onları da inceledik. Yeni veri analizleri, araştırmalar bizim politikayla ilgili tartışmalarımıza da katkıda bulunuyor."
Finans sektörü temsilcileriyle banka denetleme ve düzenlemelerine ilişkin bir araştırma yaptıklarını da belirten Katılımcıların yaklaşık yüzde 80'inin, kriz sonrası finans düzenlemelerinin uluslararası şokların azaltılmasında "gerekli ve yararlı" bulduklarını, yüzde 60'ının ise belli başlı risklere dikkat çektiklerini vurgulayan Aslı Demirgüç-Kunt, "Reformların yol açtığı düzenlemelerden kaynaklanan riskler ve bankacılıkla ilgili risklere değindiler" dedi ve ekledi:
"Gelişmekte olan ülkelerdeki etkisine baktık. Yalnızca yüzde 45 oranında katılımcı bu etkilerin pozitif olacağını söylerken, geri kalanı ya bir etkisi olmayacağını ya da negatif bir etkisi olacağını düşünüyordu. Aslında çok farklı görüşler de var. Bu çeşitlilik, bu farklılık çok az sayıda veri ve analiz olduğunu da gösteriyor.
"İnsanların kriz hafızaları yavaş yavaş geride kalıyor.
"Düzenleyici kuruluşlar olsun, devletler, hükumetler daha belki çekimser bir tavır sergiliyorlar düzenlemeler konusunda.
"Çünkü insanlar krizi yavaş yavaş unutmaya başladı."
Kriz sürecinin tüm izlerinin silinmesi ve daha güvenli bir ortam için atılması gereken daha çok adımın olduğuru da vudgulayan Aslı Demirgüç-Kunt, "Piyasa disiplini ve sermaye gereksenimlerine bakacak olursak aslında karma bilgiler var. Yani piyasa disiplini açısından sonuçlar sevindirici. Gayet güzel çalışmalar yapıldı ama şunu da biliyoruz ki krizin çözümü sonuçta bir çok kurtarma paketine sebebiyet verdi" diye uyardı.
Risklerin engellenmesi için uygulamaya konulan reformların yeterince etkili olup olmadığını henüz göremediklerini de vurgulayan Aslı Demirgüç-Kunt, farklı ülkelerde farklı alanlarda çalışmalar yaptıklarını ve tek bir çözümün her ülke için uygun olamadığının görüldüğünü ekledi. (Fotoğraflı)