Eskişehir Sanayi Odası (ESO), başta Cumhurbaşkanlığı olmak üzere ilgili Bakanlıklar ve TOBB’a iletilmek üzere ‘Havacılık Sanayi Sektörünün Talep ve Önerileri’ni bir rapor haline getirdi. Eskişehir Sanayi Odası üyeleri ile yapılan görüşmeler ve istişare toplantıları sonrası hazırlanan raporda çarpıcı tespitler ve beklentiler sıralandı.

Rapor hakkında bilgi veren ESO Başkanı Celalettin Kesikbaş, havacılık sektöründeki firmalarla yapılan görüşmeler ve değerlendirmeler sonrası raporun birinci elden hazırlandığına dikkat çekerek, sektörün ciddi sorunlarla uğraştığının altını çizdi.

Pandemi döneminin havacılık sektörüne yönelik olumsuz etkisinin çok büyük olduğuna değinen Kesikbaş, “Dünya’da uçakların bu dönemde uçamaması, parça tedariğinde sipariş iptali veya ertelenmesine yol açmış ve şirketlerimiz pandemi öncesi büyümeye yönelik yaptıkları makine yatırımlarının ücretlerini ödeyemez duruma gelmişlerdir. Maalesef 15-20 yıllık, uluslararası nitelikte iş yapma kapasitesine sahip firmalarımız var olma mücadelesi vermektedir” dedi.

Destek kaçınılmaz

Bu durumun Avrupa’da da aynı şekilde seyretmesi nedeniyle sektörde şirket kapanmaları başladığını kaydeden Kesikbaş, “Bugüne kadar sektörün Eskişehir’in ve ülkemizin hem ihracatında hem istihdamında kazandırdığı kazanç göz ardı edilmemelidir. 2022 yılı sonuna doğru, 2023 yılı içerisinde uçuş sayısının artmasıyla birlikte bunun sektöre yansıması olacaktır. Ancak bu ara dönemde sektör için özel desteklerin sunulması kaçınılmazdır” görüşünün sektör temsilcileri tarafından ifade edildiğini sözlerine ekledi.

Sorunlar için talepler belli

Havacılık sektöründe faaliyet gösteren firmaların ortak olarak dile getirdikleri konu başlıklarında ilk olarak sektör için pozitif bir ayrıcalık talebi öne çıktığını aktaran ESO Başkanı Kesikbaş, pandemi sürecinin 2021 yılında da devam edeceğini öngörerek yapılan talep ve önerileri ise 7 madde de şöyle sıraladı;

“Kısa çalışma ödeneğinin yıl sonuna kadar devam etmesi beklentiler arasında. Borçlanma maliyetlerimizi aşağıya çekmek adına düşük faizli ve 1 yıl ödemesiz krediler ise mutlaka oluşturulmalı. Yeni projelere faizsiz destek paketleri ise sektörün beklentileri arasında yer alıyor. Üretim için gerekli ithalattaki tüm ürünlerden gümrük vergilerinin kaldırılması ise en elzem konuların başında. Ülkemizdeki iş gücünü üretime kazandırmak için yeni çalışma paketleri hazırlanması gerekmekte. Ancak burada hizmet ve üretim sektöründe ayrıma gidilerek sanayi sektöründeki çalışanlara yıpranma payı verilebilir. Devletimizin verdiği sosyal yardımlarda kişileri oturtmaya yönelik değil çalıştırmaya yönelik bir sistemin getirilmesi gerekmektedir. Son olarak uluslararası firmalarla rekabet halinde olduğumuzdan ve kar oranlarımızın da çok düşük olmasından dolayı maliyet kalemleri önemli yer tutmaktadır. Dolayısıyla doğalgaz, elektrik, su gibi girdi fiyatlarının yıllık olarak sabitlenmesi rekabetçi fiyat vermemiz açısından çok faydalı olacaktır.”

Şehir ihracatın yüzde 20’si havacılıktan

ESO’nun temsil ettiği Eskişehir sanayi üretiminde havacılık sektörü ciddi bir yer tuttuğunu hatırlatan Kesikbaş, Türkiye havacılık sanayi ihracatında Eskişehir’in Ankara ile birlikte bir merkez üs konumunda olduğunu vurgulayarak, “Üretimimizin tamamına yakını ihraç edilmektedir. 2019 verilerine göre Eskişehir havacılık ihracatımız 580 Milyon dolardır. Yüksek teknoloji içeren bu rakam Eskişehir toplam ihracatının yaklaşık yüzde 20’sine tekabül etmektedir” bilgisini paylaştı.

Başta havacılık sektörü olmak üzere birçok üretim alanında ithalata dayalı ürünler kullanıldığının bilgisini veren ve sektördeki üreticilerden biri olan Aycan Havacılık Şirket Müdürü Adnan Canseven ise hazırlanan rapora ilişkin olarak yerli-milli üretim çalışmalarının desteklenmesi, yerli üretimi mümkün olmayan kısımlarda ise ek vergi, gümrük vergisi gibi alanlarda mutlaka iyileştirme çalışmaları yapılmasının acil olduğunu vurguladı. Son yıllarda ve özellikle pandemi döneminde imalat sektöründe kullanılan kesici takım, aşındırıcı elmas taşlar ve imalat makinelerine uygulanan ek vergilerin üretim maliyetlerini arttırdığını, doğal olarak da uluslararası piyasada rekabet gücünü zayıflattığını anlatan Canseven, şunları kaydetti;

“Ek vergilerin üretim maliyetlerine yansıması yüzde 1 bile olsa, bu oran sektörde çok önemli bir rekabet gücünü kaybetmeye neden olmaktadır. Havacılık sektörü imalatında kullanılan tezgah ve sarf malzemelerde uygulanan Ek Vergiler kaldırılmalıdır. Konfeksiyon, kozmetik ürün, bireysel lüks tüketim maddeleri gibi ürünlere kısıtlama getirilmesi, ek vergiler konması doğaldır, fakat imalat sektöründe maliyeti attırıcı ürünlerde Ek Vergi uygulanmasının ülkemizin sanayi üretimi ve ihracatına yansıması olumsuz olmaktadır.”