TÜRKİYE’NİN ve iş dünyasının en önemli üç başlığının üretim, istihdam ve ihracat olduğunu belirten Moda ve Hazır Giyim Federasyonu (MHGF) Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Öztürk, “Türkiye’nin hazır giyim ticareti 15-17 milyar dolar arasında sıkışmış durumda. Bunu yukarılara çıkarmak için Türkiye’nin dört bir tarafındaki sektör üreticilerinin birbirleriyle paydaş olmasını amaçlıyoruz” dedi.

Moda ve Hazır Giyim Federasyonu (MHGF) tarafından düzenlenen İstanbul Uluslararası Tekstil ve Hazır Giyim Zirvesi, İstanbul Kültür Üniversitesi (İKÜ) ev sahipliğinde başladı. MHGF Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Öztürk, TÜSİAD Genel Sekreteri Dr. Bahadır Kaleağası, TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan ile TİM Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Gülle gibi sektör temsilcilerinin yanı sıra İKÜ Mütevelli Heyeti Başkanı Dr. Bahar Akıngüç Günver ve İKÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Nihal Sarıer’in de hazır bulunduğu zirvenin açılışına, akademisyen ve öğrenciler de katıldı.

Zirvenin açılış konuşmacıları arasında yer alan Dr. Bahar Akıngüç Günver, “Tekstil ve Hazır Giyim sektörünün değerli isimlerini buluşturan etkinliğimizde öğrencilerimizin hayal ettiğimiz faydayı görebildiğini umuyorum. Federasyon ile imzaladığımız protokol ile öğrencilerimiz kadar ülkemize de katma değer sağlamayı hedefliyoruz. Hazır giyim ve tekstil alanında yaşanan küresel rekabet ortada. Bu noktada ülke olarak sahip olduğumuz kültürel zenginliğin zemini olan Anadolu ve gelişmekte olan genç nüfus bizim en güçlü yanımız” dedi.

“DÜNYANIN HAZIR GİYİM TİCARETİ 450 MİLYAR DOLAR”

Dünyada daralan ekonomiyle beraber üretim, istihdam ve ihracatın çok önemli olduğuna dikkat çeken Hüseyin Öztürk ise “Dünyada 450 milyar dolarlık hazır giyim ticareti var. Türkiye ise 7’nci büyük üretici ülke. Ancak Türkiye, yıllardır 15-17 milyar dolar arasında sıkışmış durumda. 7’nci olmaktan bir türlü çıkamadık. Ancak, potansiyelimiz çok yüksek.  Türkiye’nin kaynaklarını doğru kullanmalı. Hazır giyim, yatırım değeri en düşük sektörler arasında yer alıyor. Bugün kişi başı 1.000 dolarlık yatırım değeri var. Böylesine yatırım değeri düşük, pazara da bu kadar yakın avantajları olan bir coğrafyanın yıllardır 15-17 milyar dolar arasında kalması hoş bir durum değil. Bunu daha yukarılara çıkarmak için de biz Türkiye’nin dört bir tarafında sektörel üreticilerle projeleri paydaş gibi paylaşmayı amaçlıyoruz. İzmir’deki bir üretici, Denizli ya da Diyarbakır’da üretimini yaptırabilmeli, paydaş olabilmeli. Türkiye’deki hazır giyim sektörü, kapasitesini verimli bir şekilde kullanmalı” diye konuştu.

“SEKTÖRE İŞ GÜCÜ OLUŞTURACAK ÖĞRENCİLER YETİŞTİRİYORUZ”

İKÜ İşletmecilik Meslek Yüksekokulu Müdürü Öğretim Görevlisi Mehmet Saka ise “Bu zirvenin ciddi bir adım olduğunu düşünüyoruz. Meslek yüksekokulu olarak da ciddi bir iş gücü oluşturacak öğrenciler yetiştiriyoruz. Bunun paralelinde öğrencilerimizi, sanayi ve tekstil sektörüyle bir araya getirirken onlarla tanışmaları, kaynaşmaları ve gelecek için ciddi bir güç oluşturmaları için adım atıyoruz. Bu adımın da çok güzel ilerleyeceğine inanıyoruz. Piyasaya ciddi anlamda bir ilgi var. Bu ilginin yanında sektörde bir eksiklik olduğunun da farkındayız. Sektörlerle temas içerisindeyiz ve bu temasımızın ilerlemesi için bir takım protokoller yapıyoruz. Bunun neticesinde öğrencilerimizden güzel dönüşler geliyor ve kontenjanlarımızı dolu olarak tamamlıyoruz” değerlendirmesinde bulundu.

İstanbul Uluslararası Tekstil ve Hazır Giyim Zirvesi, yarın gün boyu gerçekleştirilecek panellerle devam edecek.

(FOTOĞRAF)