İKV Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Cihad Vardan, TANAP temel atma töreni için: “Bugün Türkiye tarihinin en büyük doğalgaz boru hattı projesinin temelleri atılmıştır” dedi.
İktisadi Kalkınma Vakfı (İKV) Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Cihad Vardan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Avrupa Komisyonu’nun Enerji Birliği’nden Sorumlu Başkan Yardımcısı Maros Sefcovic’in katılımıyla bugün düzenlenen Trans Anadolu Doğalgaz Boru Hattı Projesi’nin (TANAP) temel atma törenine ilişkin olarak: “Bugün Türkiye tarihinin en büyük doğalgaz boru hattı projesinin temelleri atılmıştır. 20 ilden geçecek 1850 km uzunluğundaki TANAP, Güney Gaz Koridoru olarak adlandırılan 45 milyar dolarlık gaz tedarik zincirinin en uzun bölümünü oluşturacak. TANAP’ın inşaat süresi boyunca doğrudan veya dolaylı olarak 15 bin kişiye istihdam sağlanacaktır ki sadece bu rakamlar bile TANAP’ın önemini ortaya koymaktadır. Ben bu törenin ülkemizi, bölgesinde bir enerji merkezi olmaya taşıyan en önemli adımlardan biri olarak görüyorum. Bu nedenle de TANAP’ta emeği geçen herkesi tebrik etmek isterim. Bugünkü temel atma töreninde AB Komisyonu’nun Başkan Yardımcısı Sefcovic’in yer alması ve dün Enerji Bakanı Taner Yıldız ile ortak deklarasyonla Türkiye ile AB arasında Üst Düzey Enerji Diyaloğu’nun başlatılmasının açıklanması Türkiye’nin AB’nin enerji güvenliği açısından ne kadar önemli bir ortak olduğunun teyididir. Türkiye ile AB arasında enerji alanında işbirliğinin güçlendirilmesi her iki taraf için de kazan-kazan durumudur. Ancak taraflar arasında hâlihazırda devam eden müzakere süreci de göz ardı edilmemelidir. Beklentimiz açık ve nettir; enerji başlığında müzakerelerin gecikmeden açılması gerekir” dedi.
İktisadi Kalkınma Vakfı Enerji Politikası Uzmanı Çisel İleri ise TANAP ve AB Enerji Birliği ile ilgili yaptığı değerlendirmede şu ifadeleri kullandı:
“Komisyon’un Enerji Birliği’nden Sorumlu Başkan Yardımcısı Sefcovic’in son bir ay içerisinde Güney Gaz Koridoru ile ilgili iki önemli toplantıya katılımı ve yaptığı açıklamalar son derece önemlidir. Bugün AB açısından baktığımızda özellikle Doğu Avrupa’da Rusya’ya olan enerji bağımlılığının yüzde 60 ila 100 civarında olduğunu, 6 AB üyesi ülkenin doğalgaz ihtiyacını tamamen Rusya’dan karşıladığını görüyoruz. Kremlin’in gerek gördüğünde doğalgaz kaynaklarını bir dış politika aracı olarak kullanmaktan çekinmemesi AB’yi zaten enerji arz güvenliğinde rota ve kaynak çeşitlendirmesine yöneltti. Özellikle Kırım meselesi sonrasında Rusya ile AB arasında yaşanan gerginlik Güney Gaz Koridoru’nun hayata geçirilmesini ivedi hale getirmiştir. Maros Sefcovic’in ziyareti sırasında Türkiye-AB Üst Düzey Enerji Diyaloğu’nun başlatılması, AB’nin Enerji Birliği’ni hayata geçirmedeki kararlılığı kadar, Türkiye’nin bu alanda AB için önemli, istikrarlı bir ortak olduğunu da ortaya koymaktadır. Bu ortaklığın sadece enerji arz güvenliği ile sınırlandırılmayacağı, elektrik, nükleer enerji, yenilenebilir enerji, enerji verimliliği ve iklim değişikliği ile mücadele gibi diğer alanlara da taşınacağının açıklanması memnuniyet vericidir. Bu noktada AB’nin enerji başlığında müzakerelerin açılmasını engelleyen GKRY vetosunu aşmak için daha güçlü bir kararlılık ve daha yoğun bir çaba gösterilmesi gerektiği de ortadadır”.