Doğal su kaynakları açısından zengin bir konuma sahip olan Türkiye, en fazla hazır suyu İngiltere’ye ihraç ediyor. İngiltere’nin yanı sıra Arap ülkeleri de hazır su için Türkiye’nin kapısını çalıyor.

Doğal su kaynakları açısından çok zengin kaynaklara sahip olan Türkiye’de, Düzce ve Sakarya bölgesi, üretimin önemli bir kısmını sağlıyor. Kaynakları en verimli şekilde kullanmaya özen gösteren üreticiler, iç pazarın yanı sıra, yurt dışına da önemli ihracatlar gerçekleştiriyor. İhracatın en önemli kısmı ise İngiltere’ye gerçekleşiyor. Ülkede içme sularının kötü olması sebebiyle, Türkiye’nin doğal kaynak suları İngilizler tarafından tercih ediliyor. Düzce bölgesinde üretim yapan Asya Su, 16 ülkeye Türkiye’nin doğal kaynak suyunu pazarlıyor.

Avrupa ve Arap ülkelerine su ihracatı

Hazır su sektöründe Türkiye’nin rolünü anlatan Asya Su sahibi Yunus Emre Gülay, teknolojik ve hijyenik olarak en iyi şekilde üretim yapmaya gayret gösterdiklerini ifade etti. Hali hazırda 16 ülkeye ihracat yaptıklarını belirten Yunus Emre Gülay, “Ağırlıklı İngiltere, Katar, Umman, Bahreyn gibi ülkelere ihracat yapmaktayız. İnşallah yeni yapacağımız yatırımla bu ülke sayılarını arttırıp ihracata katkıda bulunacak hem ülkemize hem de şirketimiz açısından daha güzel günler göreceğimize inanıyoruz. Türkiye kaynak suyu açısından çok zengin bir ülke olabilir fakat doğru kullanımlar olmadığı için insanlar doğru sarfiyatlar yapmadığı için ileriki dönemlerde bizde sıkıntı yaşayabileceğimizi düşünüyorum. Ama kaynakları daha profesyonel bizim gibi ticari işletmeler üretirse daha güzel daha iyi şeyler olacaktır diye umut ediyorum” dedi.

Kaynak sularımız tercih ediliyor

Türkiye’den en çok su alan Avrupa ülkelerinden bir tanesinin İngiltere olduğuna değinen Gülay, “İhracatçı birlikleri verilerine veya gümrük verilerine göre Avrupa, Türkiye’den en çok su alan ülke onların ülkesinde çıkan sular minarelli dediğimiz maden suyu gibi olduğu için bizim kaynak sularımızı tercih ediyorlar. İngiltere bugün Türkiye’den en çok su alan Avrupa ülkelerinden bir tanesi İngiltere’de çeşitli bağlantılar yoluyla büyük firmalar aracılığıyla sevkiyatlar gerçekleştiriyoruz. Kendi markamız oluyor onların dediği markalar oluyor ama ağırlıklı kendi markamızla satıp kendi marka ürünlerimizi arttırmayı tercih ediyoruz” diye konuştu.

Saatte 74 bin şişe üretim

Saatte 74 bin şişe kapasitede üretim yaptıklarını söyleyen Yunus Emre Gülay, “İlerleyen zamanlarda ise saatte 85 bin şişeye çıkacak günlük üretimimiz. Hazır su sektörünün geleceğini şu yönde önemli görüyorum; kaynakların daha düzgün kullanabilmesi için hazır su sektörünün daha büyümesi ve profesyonelleşmesi lazım. Türkiye su sektöründe dünya üzerinde, en düşük maliyetlerle, en düşük ambalajlarla üretim yapılan ülkelerden bir tanesi. Bu da hem çevre açısından hem de piyasadaki petrol türevi ürünler ürettiğimiz için petrol tüketilmesinin daha az olduğundan dolayı bizim ülkemizde daha üst seviyelerde. Avrupa ülkelerinde bunlar farklı kaliteli makinalarla ve tesisatlarla yapıldığı için bir nebze onların gerisindeyiz. Ama o teknolojileri bile buraya getirdiğimizde biz onları da geçebiliyoruz. Bizim üç tane kaynağımız var 12 kilometre yukarıda Kaplandede dağı, Bıçkıbaşı Köyü ve Hızardede mevkilerinde 3 tane ayrı gözümüz var. Topraktan kaynayan suyu orada bir manevra odasında hazneye alıp borularla fabrikaya getiriyoruz. Akabinde de fabrikada topraktan kaynadığı için kumu toprağı tutsun diye filtreden geçiyor ve devletin öngördüğü ozon gazı basıldıktan sonra su içilecek hale geliyor. Su fabrikaya girdikten sonra bütün hatlara gidiyor. Şişirme, dolum, etiketleme ve paketleme makinaları mevcut. Şişirme makinaları şişeleri şişirdikten sonra dolum makinalarına gönderiyor akabinde sular dolduruluyor ve kapaklanıyor. Daha sonra günün tarihi, parti numarası, seri numarası üstüne atılıp etiketlenip çeşitli boyutlarda 12’li 24’lü olacak şekilde paketleniyor” şeklinde konuştu.