İstanbul, 12 Haziran () - İstanbul Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, Türkiye’de gıda güvenirliği açısından en önemli sıkıntının et ve süt gibi daha riskli gıdalarda kayıt dışı üretim ve küçük işletmeler olduğuna dikkat çekti.
Bahçıvan, “Nasıl üretildiği bilinmeyen, takibi yapılamayan gıda halk sağlığına en büyük tehdittir.Tüketici kendi sağlığını düşünerek ambalajlı ve markalı ürünlere yönelirse, gıda sektöründeki bu sorun daha kolay çözülecek. Sektörün de AB standartlarını karşılaması gerekli” diye uyardı.
İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) 5. Grup Hayvansal Gıda Ürünleri Sanayi Genişletilmiş Sektör Toplantısı’nda İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan’ın açılış konuşması sonrasında, Türkiye Gıda ve İçecek Sanayii Dernekleri Federasyonu Genel Sekreteri İlknur Menlik “Et Sektörüne Sanayi Odaklı Bakış ve Çıkış” başlıklı bir konuşma yaptı.
İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan konuşmasında, tüketici açısından günümüz koşullarında sağlıklı beslenmenin hayati bir konu haline geldiğine ve gıda güvenliğinin öneminin arttığına dikkat çekti. Türkiye’nin sahip olduğu doğal imkan ve zenginlikleriyle gıda açısından dünyadaki en şanslı ülkelerden biri olduğunu vurgulayan Bahçıvan, şu uyarıyı yaptı:
"Genç ve dinamik nüfusa bağlı olarak geniş bir iç pazara sahibiz. Son derece elverişli ve çeşitli iklim koşullarımız var. Bu iki faktör bile tarım, gıda ve hayvancılık sanayiini Türkiye’nin gelişiminin en stratejik sektörleri arasına koymamız için yeter. Bunun için meralarımızın kullanımından besicilik politikalarına, teşviklerden üretim ve tüketim dengelerine kadar alınacak olan kararlar bu alandaki geleceğimizi belirleyecek. Tarımsal işletmelerimiz hala küçük ve dağınık halde. Hayvancılıkta ciddi bir ölçek sorunu yaşamaya devam ediyoruz. Bazı uygulamalarla küçükbaş etinin kokusuz olması sağlanabilir ve üretim-tüketim dengesi küçükbaşa döndürülebilir."
Kayıt dışı üretim en önemli sıkıntı
Sağlıklı beslenmenin hayati bir konuya dönüştüğü günümüzde gıda güvenliğinin öneminin arttığına vurgu yapan Bahçıvan, "Güvenilir gıda üretim ve tüketimi; üretim aşamasından, tüketiciye sunum ve tüketicinin gıdayı kullanmasına kadar giden tüm zincirin kontrol altına alınmasını gerektiriyor. Kayıt dışı üretim, gıda sektörünü diğer sektörlere nazaran daha fazla etkiliyor çünkü söz konusu olan halk sağlığıdır" dedi.
Katma değerin yüzde 10.6’sında gıda sanayicilerin imzası var
Türkiye Gıda ve İçecek Sanayii Dernekleri Federasyonu Genel Sekreteri İlknur Menlik de “Et Sektörüne Sanayi Odaklı Bakış ve Çıkış” başlıklı konuşmasında, şunları söyledi:
"Gelecekte üç önemli makasın dünya refahını etkileyeceği öngörülüyor. Bunlar; gıda, toprak ve sera gazı makası. Küresel olarak acilen yapılması gerekenler; tarımda verimliliği artırmak, ormanlık alanları korumak ve kaybedilenleri yerine koymak, balıkçılık ve su kültürüne ağırlık vermek, tarımsal sera gazı salınımını azaltmak. 2019 yılında 7.7 milyara ulaşan ve hızla artan dünya nüfusu, ayar bozan en önemli unsur. Türkiye’de besiciliğin en önemli girdileri de besi hayvanı ve yemden oluşuyor. Besi hayvanının girdi masraflarındaki payı yüzde 50-60, yemin payı yüzde 25-40 arasındadır. Hayvancılık sektörümüzü olumsuz etkileyen faktörler arasında; mevcut kapasitenin yüzde 70-80’i arasındaki bir bölümün 1-10 baş hayvan sahibi işletmelerce kapsanmakta olmasının yanında; kayıt dışı ve kaçak hayvanlar ile yılda 400 bin adeti bulan çok ciddi boyuttaki buzağı ölümleri var." (Fotoğraflı)