İSO’nun hazırladığı rapora göre, Türkiye’de kağıt ve basım sanayi sektörünün ihracatı 2006-2013 döneminde üç kat artışla 2 milyar dolara yükselirken, ihracattan en yüksek payı 1,2 milyar dolar ile temizlik ve tuvalet kağıtları ile bebek bezi ürün grupları aldı.
İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) kağıt sanayi meslek komiteleri ve sivil toplum kuruluşları katkılarıyla oluşturulan ‘Kağıt, Kağıt Ürünleri ve Basım Sanayi Sektör Raporu’ açıklandı. İSO’dan yapılan yazılı açıklamaya göre, 2006-2013 döneminde Türkiye kağıt ve kağıt ürünleri sanayi üretimi yüzde 45,9 artarak imalat sanayi ortalamasının üzerine çıktı. Sektör ihracatı 2006-2013 döneminde üç kat artarak 2 milyar dolara yükselirken, ihracattan en yüksek payı 1,2 milyar dolar ile temizlik ve tuvalet kağıtları ile bebek bezi ürün grupları aldı. Sektörün ithalatı ise 2013 yılında 3,2 milyar dolar oldu. İthalattan en yüksek payı da 2 milyar dolar ile kağıt ve kartonlar aldı.
İSO Kağıt, Kağıt Ürünleri ve Basım Sanayi Sektör Raporu, oda meslek komitelerinin ve sektör temsilcilerinin katıldığı toplantı ile açıklandı. Açılış konuşmasını yapan İSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı İrfan Özhamaratlı, “Küresel rekabet ortamında İSO olarak çeşitli alanlarda sektör raporları hazırlıyoruz. Amacımız sektörel gelişim kapasitesinin ve sektörlerin kurumsal yapısının gelişimini sağlamak. Firmaların daha fazla öne çıkmak için bazı elementlere sahip olması gerekiyor. Bunların arasında katma değer üretimi, hız, esnek olma ve müşterinin talebi yer alıyor. Günümüzde küreselleşme ile birlikte bir ürünü çok kolay bir şekilde elde edebiliyoruz. Bu nedenle kısa, orta ve uzun vadeli planlar, projeler yapmak ve politikalar üretmek zorundayız. Yeni üretim teknolojilerine yönelik AR-GE ve inovasyon faaliyetlerine büyük ihtiyaç duyulduğu ortada. Maliyet odaklı üretimden yenilikçi odaklı üretime geçmeliyiz. Kağıt ve basım sanayi dışa bağımlı bir sektör. Yıllık 1,2 milyar dolarlık bir dış ticaret açığı söz konusu. İthalatta KKDF’nin kalkmış olması, kağıt sanayimize bir nebze de olsa nefes aldıracaktır” dedi.
Katılımcılara raporun sunumunu gerçekleştiren İSO Danışmanı Dr. Can Fuat Gürlesel kağıt sanayinin ortalama imalat sanayinin üzerinde büyüdüğünü belirterek sektörün ithalatı ikame edici bir özelliği olduğunu söyledi. Gürlesel, sektörün gelişimi için endüstriyel ormancılığın daha fazla gündeme gelmesinin ve çevre ve sağlık dostu ürün kavramının daha da geliştirilmesi gerektiğinin altını çizdi. Raporun basım sanayi bölümü hakkında da bilgi veren İSO Danışmanı, yurtiçi girdi olanaklarının artırılmasının önemine dikkat çekti ve sektöre dışarıdan yatırımları kontrol altına alacak bir üretim kapasite envanterinin çıkarılması gerektiğini söyledi.
Raporun açıklanmasının ardından kağıt sanayinin geleceğine ilişkin düzenlenen ve moderatörlüğünü İSO Danışmanı Can Fuat Gürlesel’in yaptığı panelde konuşan İSO 16. Grup Basım, Yayın, Kağıt ve Kağıt Ambalaj Sanayi Meslek Komitesi Başkanı Ramazan Güven, stratejik bir üretim alanı olan matbaacılığın, insanların en temel gelişim unsurlarından biri olduğunu söyledi. Güven, matbaacılığa önem verilmesi gerektiğini şu sözlerle ifade etti:
“Matbaacılık stratejik bir değer taşıyan bir üretim alanıdır. Eğitimin, insanın ve ülkenin gelişmesinin temel unsurudur. Çabuk değişebilen, teknolojiye adapte olmak zorunda olan bir alandır ve insan ihtiyacına göre hareket eder. Geçmişi olmayan uluslar, hafızası olmayan insana benzer. Kayıtlı belgeniz yoksa geçmişiniz yok demektir. Belgesi olmayan bilgisiz, bilgisiz olan beceriksiz, beceriksiz insan ise başarısız bir toplum demektir”.
Basım Sanayi Eğitim Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı M. Sermet Tolan, ticari matbaacılığın sıkıntılarına değinerek, “Kurumsal, sektörel hareket etme refleksine sahip değiliz. Sektörde kar marjları çok düşük. Arz talep dengesi aşırı derecede dengesiz. Üretici çok ama alıcı az. Üreticinin fiyattan başka enstrümanı yok çünkü inovasyon ve yenilikler konusunda zayıfız. Artık makineler peşinde koşmaktan kaçınıp, nitelikli insana yatırım yapmalıyız. Endüstriyel tasarıma uygun, katma değeri yüksek ürünler geliştirmeliyiz. Aksi takdirde bugünkü fiyat, üretim, satış rakamlarıyla ticari matbaacılıkta kapasiteler küçülecek” dedi.
Oluklu Mukavva Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Mesut Koyuncu, sektörün son dönemde başarılı bir büyüme gösterdiğini kaydetti. Koyuncu sektörde kalitenin önem kazandığını ve oluklu mukavvanın taşıma işlemi kadar görselliğe de hitap etmeye başladığını hatırlattı. Mesut Koyuncu ülkede yaşanan işsizliğe rağmen ihtiyaçları olan kalifiyede işçi bulamadıklarını belirtti. Türkiye’de vadelerin uzadığını ve bu durumun işletme sermayelerini sıfırın altına düşürdüğünü söyleyen Koyuncu, bu durumun önemine verdiği bir örnekle dikkat çekti: “Bir müteşebbisin elinde iki plastik biri cam olmak üzere üç top vardır. Plastik toplar düşerse fark etmez, çünkü kırılmaz ve oyun sürer. Plastik toplardan biri işletmenin karlılığıdır. İşletme iki yıl kar etmezse batmaz. Öbür plastik top da aktif büyüklüktür. Aktif büyüklük biraz küçülse şirket batmaz. Ama cam top düşerse oyun biter. Cam top nakit dengesidir. Vadelerin uzaması, şirketlerin nakit dengesini bozuyor”.
Karton Ambalaj Sanayicileri Derneği Genel Sekreteri Erol Gül de sektör yeniliklerinin geçmişe göre daha hızlı gerçekleştiğine değinerek, “Geçmişte gazete kağıdı, toprak testiler ya da oğlak derisinden peynir ambalajları vardı. Günümüzde ise ağırlıklı plastik olmak üzere karton ambalajlar kullanılıyor. Karton ambalajda en çok yüzde 11 ile tripleks dediğimiz karton kullanılıyor. İkinci sırayı ise yüzde 6 ile bristol kağıt alıyor. Karton ambalaj en çok gıda ürünlerinde kullanılıyor. İkinci sırayı ise maalesef sigara sektörü alıyor. Üçüncü sırada ise sağlık yer alıyor. Önümüzdeki dönemde giderek hacmi büyüyecek olan online alışverişlerin karton ambalaj kullanımının artmasında payı büyük” dedi.
TÜRKİYE KAĞIT TÜKETİMİNDE DÜNYA DOKUZUNCUSU
Rapora göre Türkiye dünya kağıt sanayi üretiminden yüzde 1,37, ihracatından ise yüzde 1 pay alırken, 5,7 milyon ton tüketimi ile dünyanın dokuzuncu büyük ülkesi oldu. Türkiye’nin kağıt ihracatında en önemli pazarları AB, Ortadoğu ile Kuzey ve Orta Asya bölgeleri olurken, en çok satış sırasıyla Irak, İran ve İngiltere’ye yapıldı. Dünya kağıt ve ürünleri sanayinde en büyük ihracatçı ülke 24,2 milyar dolar ile Almanya olurken, ithalatta ilk sırayı 17,3 milyar dolar ile ABD aldı. Üretim ve tüketimde Çin birinci oldu.
Türkiye’de 2013 yılı itibariyle kağıt üretimi 3 milyon 92 bin ton olurken, tüketimi ise hızla genişleyerek 5,7 milyon ton olarak gerçekleşti. Tüketimden en yüksek payı yüzde 40 ile oluklu mukavva aldı. Kağıt ve kağıt ürünleri sanayinin net döviz açığının 2013 yılında 1.2 milyar dolar olduğuna yer verilen raporda, ihracatın potansiyele ve kapasiteye göre düşük kaldığı, bunun nedeni olarak hızlı büyüyen iç pazarın yarattığı talep artışı gösterildi. Bu durumun üretim ve ihracatı sınırladığı ancak ithalatın önünü keserek net döviz kazancına katkı sağladığı belirtildi.
Sermaye, teknoloji ve enerji yoğun bir sektör olan kağıt ve kağıt mamulleri sanayinin en rekabetçi olduğu alt sektörler; ev ve temizlik kağıtları, kağıt-karton ambalaj ürünleri ve oluklu mukavva oldu. Kağıt sanayinin girişim, üretim değeri ve katma değer olarak ortalama yüzde 50 oranla en yüksek payı alan alt sektörü ise oluklu kağıt ve karton ile mamulleri oldu. Raporda 2012 yılı itibariyle kağıt ve kağıt ürünleri imalatı sanayinde rakamlar; girişim sayısı 2.201, istihdam 49 bin 581 kişi, üretim değeri 15,4 milyar TL, yaratılan katma değer 3 milyar TL ve yatırım tutarı 1,3 milyar TL olarak gerçekleşti. AR-GE harcamaları 2013 yılında 5,1 milyon TL, AR-GE faaliyetlerinde istihdam sayısı 57, patent sayısı 15, marka tescili 3 bin 616 adet, tescil edilen endüstriyel tasarım sayısı ise 120 oldu. Hem ülkenin gelişmişlik, hem de sektörün büyüme potansiyelinin göstergesi olan kişi başı kağıt tüketimi ise 2013 yılında 73,8 kg olarak gerçekleşti.
Türkiye’de basılan kitap sayısı rakamlarının da yer aldığı rapora göre; 2008 yılında 163 milyon olan bandrollü kitap sayısı 2013 yılında 330 milyon adete çıktı. Türkiye’de basılan 536 milyon adet kitabın yarısına yakınını ise ücretsiz dağıtılan ders kitapları oluşturdu.
Raporda sektörün en güçlü olduğu yönler arasında; atık kağıt dönüştürme kapasitesi, kağıt-karton ambalaj, oluklu mukavva ve temizlik kağıtlarındaki güçlü üretim kapasitesi ve yüksek teknoloji kullanımı gösterildi. Sektörün zayıf yönleri arasında ise; ana hammadde olan selülozda yurtdışına bağımlı olunması, orman varlıklarının iyi kullanılmaması ile endüstriyel ormancılığın olmaması gibi maddeler öne çıktı. Raporda, Türkiye’de kağıt yapımına elverişli odun fiyatlarının 70-80 dolar/ton arasında değişirken, dünyada bu fiyatın 20-30 dolar/ton seviyesinde olduğu, selüloz ve kimyasallarda dışa bağımlılığın döviz kurlarındaki artışlar ile maliyetleri daha da yükselttiğine dikkat çekildi.
13 STRATEJİK HEDEF BELİRLENDİ
Raporda Türkiye kağıt ve kağıt ürünleri sanayinin gelişimi için belirlenen 13 stratejik hedef şu maddelerden oluştu:
“Endüstriyel ormanların kurulması ve işletilmesi, selüloz üretiminin stratejik ürün kapsamına alınması, atık kağıtların toplanması ve geri kazanımı sisteminin iyileştirilmesi, yurtiçinden temin edilen kağıt hammaddeleri maliyetlerinin düşürülmesi, vadeli hammadde ve ara girdi ithalatına uygulanan KKDF’nin kaldırılması veya oranın indirilmesi, enerji maliyetlerinin düşürülmesi, teknoloji faaliyetlerinin geliştirilmesi, ihracatın arttırılması için pazar ve ürün çeşitlendirilmesi, yurtiçi tüketimin arttırılması için sağlık ve çevre dostu ürün kavramının güçlendirilmesi, yatırım teşviklerinin iyileştirilmesi ve finansman olanakları sağlanması, nitelikli insan kaynakları ve işgücü yetiştirilmesi, kağıt ürünleri kullanımını ve kalitesini artıracak standartların uygulanması, etkin ithalat ve iç piyasa gözetimi sağlanması”.
Basım sanayi için belirlenen stratejiler ise şu maddelerle sıralandı:
“Yurtiçi girdi olanaklarının artırılması, yurtdışı girdi tedarikinde etkinliğin artırılması, üretim kapasite envanteri çıkarılması ve yeni girişler ile yatırımın kontrolü, Avrupalı üreticiler ile her alanda işbirlikleri ve ortaklılar geliştirilmesi, enerji maliyetlerinin düşürülmesi, işgücü düzenlemelerinde iyileştirmeler yapılması, yüksek katma değerli ürünlerin üretimi, test, laboratuvar ve sertifikasyon altyapısının kurulması, ihracata ağırlık verilmesi ve ihracatın artırılması, yatırım teşviklerinin iyileştirilmesi, nitelikli insan kaynakları ile işgücü yetiştirilmesi ve sektöre çekilmesi, kayıt dışı faaliyetlerin önlenmesi, sağlıklı bir rekabet ortamının kurulması