İstanbul, 4 Şubat () - Massachusetts Institute of Technology (MIT) ile Boğaziçi Üniversitesi, hibrid çavdar üretimi konusunda iş birliği yaptı.
Küresel ısınma ve iklim değişikliğinin, temel besinlere erişimi etkileyecek düzeyde olumsuz sonuçları da beraberinde getireceğini öngören bilim insanları, Limak Vakfı tarafından fonlanan ve Boğaziçi Üniversitesi ile Massachusetts Teknoloji Enstitüsü öğretim üyeleri ve öğrencileri arasında ortak araştırma projesiyle bir araya geldi. MISTI (MIT Science and Technology Initiatives) - Boğaziçi Uluslararası Araştırma, Eğitim ve Destek Programı kapsamında gerçekleşecek projeyi, Boğaziçi Üniversitesi Çevre Bilimleri Enstitüsü öğretim üyesi Doç. Dr. Raşit Bilgin ve MIT’den David L. Des Marais liderliğindeki araştırmacı ekip yürütecek.
Boğaziçi Üniversitesi Çevre Bilimleri Enstitüsü öğretim üyesi Doç. Dr. Raşit Bilgin, MISTI projesi çerçevesinde desteklenmesine karar verilen araştırması hakkında, gıda güvenliği ve iklim değişikliği konusunun çok disiplinli bir bakışla ele alınmayı gerektirdiğini ve bu bağlamda Boğaziçi Üniversitesi ve Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nün çok disiplin araştırmalarda öne çıkan iki önemli kurum olduğunu söyledi ve sözlerini şöyle sürdürdü:
‘’İklim değişikliğiyle birlikte gelen sorunlardan biri de gıdaya erişim olacak. Değişen iklim şartlarında gıdalarımızın üretim miktarı ve kalitesini nasıl etkileyecek? Bununla ilgili modeller gıdanın geleceği ile ilgili karamsar bir tabloyu ortaya koyuyor.
“Sıcaklık arttıkça canlıların daha fazla büyümesi bekleriz ancak modellemeler iki derecenin üzerindeki sıcaklık artışlarının olumsuz sonuçlar yaratacağını gösteriyor.
“Hali hazırda şu andaki yaşam alışkanlıklarımız ve tüketimimize devam edersek bu artışın iki derecenin de üstünde olacağını söylemek mümkün.
“Bu da temel besin kaynaklarımızın ciddi oranda azalması gibi sorunları beraberinde getirecek. Bu nedenle, buğday başta olmak üzere daha uzun ömürlü, aynı ekim alanında birkaç sene boyunca ekilebilecek bitkiler geliştirme konusu global anlamda bir gündem oluşturuyor.
“ABD Tarım Bakanlığı’nın Tohum Bankası vasıtasıyla dünyanın farklı bölgelerinden çavdar tohumlarını Türkiye’ye getirip, burada yetiştirip genetik çeşitliliklerini karşılaştırmıştık.
“Hatta 1960’larda Türkiye’den toplanmış örnekler de mevcuttu gelen örnekler arasındaydı. Bu gelen yerel tohumları Adana’da Çukurova Üniversitesi’nde ektik ve hasadını yaptık.
“Tüm bu çalışmayı ve safhalarını doktora tezi çalışması olarak enstitümüzden Öncüm Arıcı yaptı ve bu çalışma sonucunda Türkiye’nin çavdar için, buğday örneğinde olduğu gibi, önemli gen merkezlerinden biri olduğunu, genetik çeşitliliğin yüksek olduğunu gördük.” (Fotoğraflı)