TRAKYA Birlik Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Akgün, bugüne kadar 280 bin ton ayçiçeği ürünü alımı yaptıklarını belirterek, 320-330 bin ton seviyesinde ürün alacaklarını söyledi. Akgün, yurt dışından son 10 yılın en düşük fiyatlarının teklif edildiğini belirterek, "Ve ne yazık ki üzülerek söylüyorum, hasadın sürdüğü eylül-ekim dönemi için 100 bin tona yakın bağlantı yapıldığı haberlerini alıyoruz. Yerli üretim yurt içinde tüketilmeden hiçbir şekilde ithalat yapılmamalıdır" dedi.
Yazılı açıklama yapan Akgün, 2019-2020 üretim sezonunda ayçiçeğinde üretim maliyetlerinin dünya piyasaları ile birlikte değerlendirildiğini ve birliğin talep ettiği standart ürün için ton başına 2 bin 500 TL olarak bakanlık tarafından açıklandığını söyledi. Akgün, "Birliğimiz rekolte beyannamesi vererek ürün teslim taahhüdünde bulunan ortaklarından Sayın Bakanımızca açıklanan baz fiyata yağ oranlarına göre ilave prim vererek alımlarını sürdürmektedir. Trakya Birlik olarak bugüne kadar 280 bin ton seviyesinde ürün alımını gerçekleştirdik. Mevcut piyasa koşullarına ve hasadı gerçekleştirilmemiş ürün miktarına baktığımızda Trakya Birliğin 320-330 bin ton seviyesinde ürün alacağını söyleyebiliriz. Bu Türkiye rekoltesinin yüzde 20'sini aşan bir orandır" dedi.
'PİYASADA OLUŞAN FİYAT REKABETE ZARAR VERİYOR'
Akgün, Trakya Birliğin yaptığı işin büyüklüğünü ve önemini anlatmak istediğini belirterek şunları kaydetti: 
"Trakya Birlik şu an piyasada oluşan fiyat kaosundan en küçük bir kaygı duymadan, üretici ortağını mağdur etmeden alımlarına ve hizmetine devam ediyor. Yaptığımız hizmet kamusal bir hizmettir. Devlet büyüklerimiz bu hizmetten ötürü Trakya Birliğin zarar görmesine izin vermeyecektir. Piyasada şu an için oluşan 2 bin 300 TL ve daha altındaki fiyatlar Trakya Birliğin rekabet gücüne dolayısıyla sürdürülebilirliğine zarar vermektedir. Trakya Birlik çiftçimize her sezon lazım olan bir kurumdur. Ülkede ayçiçek üretimi ve dolayısıyla bitkisel yağ sanayisi bir yerlere geldiyse bunda Trakya Birliğin çok büyük payı ve hizmeti vardır."
'YERLİ ÜRETİM TÜKETİLMEDEN, İTHALAT YAPILMAMALIDIR'
Ahmet Akgün, bugün piyada oluşan gelişmelere ilişkin şunları söyledi: "Türkiye'de yağlık ayçiçeğinin ana üretim bölgesi Trakya'da genel olarak son derece müspet bir üretim sezonu geçiriyoruz. 750 bin tonun üzerinde rekolte gerçekleşeceğini öngörüyoruz. Trakya'daki harmanı takiben önemli üretim bölgeleri olan İç Anadolu ve Karadeniz bölgemizde de hasadın başlaması ve o bölgelerimizdeki yüksek verim ve yüksek rekolteyle birlikte pazara önemli miktarda ürün arz olunmaya başlamış oldu. Yurt dışındaki ana üretim bölgelerinde de son derece müspet üretim haberleri gelmeye devam ediyor. Bu sebeple geçmiş yıllarda sezon başında 360-370 dolar seviyesinde olan ithal fiyatlar 340 dolar seviyelerinde son 10 yılın en düşük fiyatları olarak ülkemize teklif edilmektedir. Ve ne yazık ki üzülerek söylüyorum, hasadın sürdüğü eylül-ekim dönemi için 100 bin tona yakın bağlantı yapıldığı haberlerini alıyoruz. Yerli üretim yurt içinde tüketilmeden hiçbir şekilde ithalat yapılmamalıdır. Bu gerçekleşmediği müddetçe bizim çiftçimizi daha fazla üretmeye teşvik etmemiz ve dolayısıyla ülke ihtiyacını karşılayacak üretim seviyelerine ulaşmamız mümkün olamaz."
'YÜKSEM MALİYET BELİMİZİ BÜKÜYOR'
Akgün, sezon başındaki süreçte kurum olarak ithalatın asgari mart-nisan aylarına kadar engellemesini sağlayacak uygulamaların resmileştirilerek 2 bin 500 TL baz fiyattan birliklerin, sanayicilerin güvenle mal alıp stok taşımalarının sağlanmasını ısrar ettiklerini ifade ederek, şöyle dedi: "Her ne kadar gümrük vergisi oranı iki düzenlemeyle yüzde 13'ten üst sınır olan yüzde 27'ye taşınmış olsa da bu düzenleme ithalatın önüne geçilerek Bakanımızca açıklanan fiyatın sezon sonuna kadar cari kalmasını sağlamaya yetmemiştir. Kurdaki gevşeme ithal maliyetlerin düşüşüne daha da etki etmiştir ve yine 31 Ocak tarihinde verginin yüzde 27'den yüzde 13'e düşecek olması tüccar ve sanayiciyi stokunu dikkatli oluşturmaya itmiştir. Ancak bizim birlik olarak böyle bir lüksümüz yok. Biz ortağımızın bize beyan ettiği miktarı teslim etmek istediğinde bunu almakla mükellefiz. Ancak bu beyan miktarı birliğin finansal kaynaklarını aşan bir seviyede. Bu sebeple ortağımızın ürün bedeli ödemelerini de bankalardan önemli miktarda kredi kullanarak belli bir ödeme programı dahilinde gerçekleştiriyoruz. Son iki sezonda birim ürün alım fiyatında devletimizin desteği ve oluruyla yüzde 45'i aşan oranda artış sağlanmıştır. Bu artışın sağlanmasında da en büyük pay Trakya Birliğindir. Ancak sosyal kurum yapısı gereği yüksek karlılık hedefi olamayacak bir yapının üründe sağlanan yüzde 45'lik artışı öz sermaye karlılığıyla sağlaması mümkün değildir. 102 alım merkezinde çok önemli bir fiziki alt yapı ve insan gücüyle hizmette hiçbir eksik kusur olmadan alımlarımızı sürdürüyoruz. Operasyon maliyetleri ve yüksek finansman maliyeti belimizi büküyor. Üstüne bir de ithalatın cazip olması, harman döneminde ülkeye ürün gelmesi üretici kuruluşların görevlerini yaparken karşılaştığı en büyük sorun. Biz kamusal bir hizmet yapıyoruz. Bu çerçevede de birliğimiz ve diğer yol arkadaşımız kardeş tarımsal kuruluşların da gerek finansman gerekse de ithal politikaları yoluyla desteklenmesi Türk tarımı için olmazsa olmaz noktadadır."
'HÜKÜMETTEN DESTEK BEKLİYORUZ'
Bu günlerde yağlık ayçiçeği piyasasında yaşanan olumsuz fiyatlama hareketleri konusunda hükümetten destek beklediklerini söyleyen Akgün, "Daha önce talep ettiğimiz üzere yetersiz kalan gümrük vergisi oranlarının gözetim fiyatı yoluyla desteklenmesi ve ithalatın en erken Nisan sonuna kadar engellenmesi bu işin yükünü çeken ve pek çok maliyetine katlanan birliğimiz ve diğer tarımsal örgütler ile stok taşıyan sanayicilerimizin sonraki sezonlarda da bu hizmetlerini sürdürebilme noktasında destekleyici olacaktır. Yağlık ayçiçeği üretimini bir yerlere taşımak istiyorsak, ithalata cari açığa müspet katkı yapmak istiyorsak, birliklerin moralinin yüksek tutulması, finansman ihtiyaçları konusunda desteklenmesi ülkenin ve ülke tarımının hayrına olacaktır. Bu konularda hükümetimizden ilgili bakanlıklarımızdan destek bekliyoruz. Bu çerçevede ilk adım olarak en kısa sürede ithalde uygulanan gözetim fiyatının gereken seviyelere yükseltilmesi, şu an piyasalarda oluşan olumsuz havayı dağıtarak çiftçinin ve kurumların mağduriyetlerini bir nebze olsun giderecektir" diye konuştu.