Türkiye genelinde, çalışanların yüzde 41.5'i zaman baskısı altında çalıştığını belirtirken, ücretlilerin yalnızca yüzde 6.2'si çalışma zamanının başlangıç ve bitişine kendisi karar verebiliyor.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK), "İş Organizasyonu ve Çalışma Zamanı Düzenlemeleri" adlı araştırmasının sonuçlarına göre, yılın ikinci çeyreğinde, istihdamda olan 28 milyon 269 bin kişinin yüzde 29.8'i çalışma zamanının başlangıç ve bitişine kendisinin karar verebiliyor. Bu oran, erkeklerde yüzde 28.5, kadınlarda yüzde 32.7 oldu.
TÜİK tarafından, Hanehalkı İşgücü Araştırması ile birlikte, yılın ikinci çeyreğinde uygulanan sonuçlarına göre;
“Ücretlilerin yüzde 6.2'si çalışma zamanının başlangıç ve bitişine kendisinin karar verebildiğini belirtti
“Çalışanların yüzde 9.0’ı çalışma zamanının başlangıç ve bitişine  belirli kısıtlamalar göre kendisinin karar verebildiğini, yüzde 61.1'i ise işveren, kurum, müşteriler, yapılan işler veya yasal düzenlemelere göre belirlediğini ifade etti.
“İşteki durum itibarıyla, ücretli veya yevmiyeli çalışanların yüzde 6.2'si, işverenlerin yüzde 77.6'sı, kendi hesabına çalışanların yüzde 83.0'ı, ücretsiz aile işçilerinin de yüzde 78.2'si  çalışma zamanının başlangıç ve bitişine kendisinin karar verebildiğini belirtti.
“Bir çalışma günü içinde saatlik izin alabilmenin en zor olduğu meslek grubu yüzde 31.6 ile tesis ve makine operatörleri ve montajcılar olurken, çalışanların yüzde 40.4'ü ise üç iş günü içerisinde takip eden bir kaç gün için izin alabilmenin zor olduğunu belirtti.
“Saatlik izin alabilmenin en kolay olduğu meslek grubu yüzde 97.8 ile nitelikli tarım, ormancılık ve su ürünlerinde çalışanlar oldu ve çalışanların yüzde 94.1'i günlük izin alabilmenin kolay olduğunu belirtti.
“Araştırma sonucuna göre, çalışanların yüzde 41.5'i zaman baskısı altında çalıştığını belirtirken geri kalan yüzde 58,5'i çalışırken zaman baskısı yaşamadığını ifade etti. (Yeterli olmadığı düşünülen zaman aralığında görevi bitirmek zorunda olmak zaman baskısı altında çalışmayı ifade ediyor.)
“Ücretli veya yevmiyeli çalışanlardan zaman baskısı altında çalıştıklarını belirtenlerin oranı yüzde 47.3 iken bu oran işverenlerde yüzde 39.3, kendi hesabına çalışanlarda yüzde 29.3, ücretsiz aile işçilerinde ise yüzde 24.8 oldu.
“Ücretli veya yevmiyeli çalışanların yüzde 48.8 'i işyerinde çalışma saati kaydı, yüzde 11.0'i ise işyerinde bulunma kaydı tutulduğunu belirtti. Böylece işyerinde bulunma veya çalışma saati kaydı tutulmayanların oranı yüzde 40.1 oldu.
“Sanayi sektöründe çalışma saati kaydı tutulanların oranı yüzde 65.5, işyerinde bulunma kaydı tutulanların oranı yüzde 6.3 olarak gerçekleşti. Bu yüzdeler hizmet sektöründe ise sırasıyla yüzde 47.3 ve yüzde 13.3.
“İstihdamda olanların yüzde 21.7'si ile son iki ayda çalışma zamanı dışında müşteri, amir veya işveren tarafından işle ilgili konularda bir veya iki defa, yüzde 9.6'sı ile üç veya daha fazla defa iletişime geçildi. Üç veya daha fazla defa iletişime geçilenlerin yüzde 2.8'inin sonraki iş gününden/mesai saatinden önce harekete geçmesi beklenirken, yüzde 6.7'sinin harekete geçmesi beklenmedi. Son iki ayda iş ile ilgili konularda çalışma saatleri dışında hiç iletişime geçilmeyen çalışanların oranı ise yüzde 68.7 oldu.
“Çalışanların yüzde 30.3'ü ev ile iş arası  tek yön ortalama ulaşım süresinin 15 dakikanın altında olduğunu belirtirken, yüzde 30.3'ü 15-30 dakika arasında, yüzde 26.6'sı 30-59 dakika, yüzde 6.2'si ise 60-89 dakika arasında işyerine ulaştığını belirtti. Ev ile iş arasındaki ulaşım süresi 90 dakika ve üstü olarak belirtenlerin oranı ise yüzde 1.3 olarak gerçekleşti. Çalışanların yüzde 5.4'ü işlerini kendi evinden yürüttüğünü belirtti.“