Gülseli KENARLI -Harun UYANIK / İstanbul - TÜRK Sanayici ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Yüksek İstişare Konseyi (YİK)  toplantısı Sabancı Center'da gerçekleştirildi. Toplantıya TÜSİAD Başkanı Simone Kaslowski, TÜSİAD YİK Başkanı Tuncay Özilhan ile Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Koç ve Doğan Holding Yönetim Kurulu üyesi Arzuhan Doğan Yalçındağ'ın da aralarında bulunduğu TÜSİAD üyeleri katıldı. 
Toplantıda konuşan TÜSİAD Başkanı Simone Kaslowski, "TÜSİAD bünyesinde 700'e yakın üyesi ile yaklaşık 4500 şirketi temsil ediyor. Bu şirketler yaklaşık olarak kamu dışı milli gelirin yarısını oluşturuyor. Kamu ve tarım hariç kayıtlı istihdamın yüzde 50'sini sağlıyor. Ülkemiz dış ticaretinin, yaklaşık yüzde 85'ini TÜSİAD üyeleri gerçekleştiriyor. Çalışma gruplarımızda gönüllü olarak çalışan üç bin civarında yönetici ve uzman yer alıyor. Farklı sektörlerdeki üye şirketlerden, uluslararası üyeliklerimizden, ülkemizde üniversitelerle kurduğumuz forumlar ve dünyadaki önde gelen düşünce kuruluşlarından gelen veri, analiz ve öneriler TÜSİAD çalışmalarında ortak tutum ve önerilere dönüşüyor. Bu çeşitlilik ve derinlik sayesinde, ülkemizin menfaatine olan pek çok görüş düzenlemelerde karşılık buluyor. Elbette asıl hedefimiz, güçlü bir ekonomi ve küresel rekabet gücü yüksek bir Türkiye'dir. Dolayısı ile odak konularımız iş ve yatırım ortamıdır, teknolojidir, eğitimdir, sosyal ilerlemedir, demokrasidir; özetle sürdürülebilir kalkınmadır. Sürdürülebilir kalkınma için dünya ile entegrasyon, makroekonomik istikrar, güçlü kurumlar, hukukun üstünlüğü, yüksek demokratik standartlar gerekiyor. Bu sorumluluklar devletin… Bunların olduğu ortamda sürdürülebilir kalkınmayı sağlamak, yatırım ve üretim yapmak ve istihdam yaratmak mümkün. Verimlilik artışı sağlamak mümkün, dijital dönüşümü yakalamak mümkün. Bu sorumluluklar da bizde ve bunun bilincindeyiz" dedi. 

"BU SENE POZİTİF BİR BÜYÜME ELDE ETMEK KOLAY OLMAYACAK"
Kaslowski, "Malum, uzunca bir süredir, seçim ortamı atmosferi içinde hareket ediyoruz. 31 Mart itibariyle, seçimsiz uzun bir dönemi tecrübe edecektik, beklenti böyleydi... Ve bu yeni döneme, hemen makro dengesizliklerin giderilmesi ve bir dizi yapısal reformun hayata geçirilmesi ile başlanacağını ümit ediyorduk. Bu yeni dönem makroekonomik düzenlemelerin ve yapısal reformların hayata geçirilmesi için uygun bir zemin oluşturuyordu. Ancak hepinizin de yakından izlediği gibi yerel seçimler İstanbul'da yenilenecek. Sonuçta seçim ortamı 3 ay daha uzamış olacak. 2017 yılında yüksek büyüdük, 2018 yılında düşük büyüdük derken, bu sene pozitif bir büyüme elde etmek kolay olmayacak. Hiç şüphesiz bu yavaşlamada bölgesel ve küresel siyasi dinamiklerin etkisi vardır ancak son 2 senede 4 adet seçim gerçekleştiriyor olmamız, reform gündemine ve makro ekonomik konulara odaklanılmasını zorlaştırmıştır. Temenni ediyoruz ki, hukuk düzeninin tam olarak sağlandığı, güvenli bir seçim geçiririz ve 23 Haziran itibariyle hep birlikte reform gündemine odaklanırız" diye konuştu .

"DEMOKRATİK GELENEĞE GÖZÜMÜZ GİBİ BAKMALIYIZ"
YİK Başkanı Tuncay Özilhan da toplantıda bir konuşma yaptı. Özilhan, seçim sonuçlarına itirazın partilerin en doğal hakkı olduğunu belirterek, "Hepimiz bu hakkı arama özgürlüğüne hepimiz bu hak arama özgürlüğüne saygı duyarız. Ancak, seçmen iradesine saygı duyulmasını da isteriz. Hakkaniyetli koşullarda seçim ve seçmen iradesi demokrasilerin tartışmasız en temel niteliğidir. Seçimlere yapılan itirazların niteliği, seçim kanunlarının düzgün uygulanması konusunda herkesin kafasında soru işaretleri yaratmıştır. Seçim kanununda ve uygulamadaki aksaklıkların seçimler sonrasında değil öncesinde giderilmesi, idarenin sorumluluğundadır. Seçimlere şaibe düşmemesini sağlayacak olan da budur. Unutmayalım, hukukun üstünlüğü ve demokrasisiz hiçbir şey olmaz. Ne ekonomi olur, ne de başka bir şey. Ve demokrasinin ilkeleri evrenseldir. Oraya ya da buraya özgü olmaz. Ya bu ilkelere uyulur ve demokratik bir rejim olunur; ya da uyulmaz ve başka bir şey olunur. Darbeler tarihine rağmen Türkiye'de demokrasi hep çalıştı, Her seferinde demokrasiye geri dönüldü. Seçim yoluyla görev devir teslimini de içeren bu demokratik geleneğe gözümüz gibi bakmalıyız. Dilerim tekrarlanacak olan İstanbul seçimleri, demokratik olgunluğumuzu teyit eder. Yeni fay hatlarına ve yeni gerginliklere yol açmaz, özlemini duyduğumuz birlik ve beraberliği sağlamamıza yol açar" şeklinde konuştu.

"TOPLUMLAR ZOR ZAMANLARI GÜÇ BİRLİĞİ YAPARAK AŞAR"
Tuncay Özilhan, "Sayın Cumhurbaşkanımızın seçimlerden sonra Türkiye ittifakı çağrısı yapmasının ve geçen hafta hiç kimseyi dışlamayan, kuşatıcı bir anlayışa vurgu yaparak milletimize birlik çağrısını yinelemesinin, toplumsal uzlaşı açısından önemli olduğunu düşünüyoruz. Toplumlar zor zamanları güç birliği yaparak aşar. Nasıl ki hem ülkemizin kurtuluşunu hem de Cumhuriyetimizin kuruluşunu birbirimize kenetlenerek başarmışsak, bugün de sorunlarımızı aynı şekilde aşarız. Başka çaremiz yok. Kutuplaşmayı bitireceğiz. İktidar, muhalefet, iş dünyası örgütleri, sendikalar, sivil toplum hepimiz el birliği yapacağız. Bu el birliği ile hem demokrasiyi hem de ekonomiyi güçlendireceğiz. Yaşamakta olduğumuz sert ekonomik daralmayı demokrasi içinde atlatmak, Türkiye tarihi açısından başlı başına çok önemli bir gelişme olacak. Ülke olarak, bu ülkeyi canı gibi seven vatandaşlar olarak bunu başaracağımızdan hiç kuşkum yok" dedi. 

Görüntü Dökümü:
----------------------
- Özilhan'ın konuşması 
- Kaslowski'nin konuşması
- Detaylar