Son yıllarda dünyada ve Türkiye’de otomotiv endüstrisi köklü bir dönüşümden geçiyor. Bu dönüşümün merkezinde ise elektrikli araçlar yer alıyor. Küresel ısınma, karbon salınımını azaltma hedefleri ve gelişen teknolojiler sayesinde elektrikli araçlar yalnızca çevre dostu değil, aynı zamanda maliyet açısından da cazip seçenekler hâline geliyor. Peki bu dönüşüm, Türkiye’deki sıfır araç fiyatlarına nasıl yansıyor?
2025 yılı itibarıyla elektrikli araçların sıfır otomobil pazarındaki payının ciddi oranda artması bekleniyor. Uzmanlar, bu artışın hem tüketici tercihlerini hem de içten yanmalı motorlu araçların fiyat yapısını etkileyeceği görüşünde. Otomotivdeki bu dönüşümü, yerli ve yabancı birçok üreticinin strateji değişikliklerinden de gözlemlemek mümkün.
Elektrikli Araçların Pazar Payı Hızla Artıyor
Türkiye’de elektrikli araçlara olan ilgi 2023’ten itibaren yükselişe geçti. 2024 yılında bu ivme daha da güçlendi. Türkiye Elektrikli ve Hibrid Araçlar Derneği (TEHAD) verilerine göre, 2023 sonunda elektrikli araçların toplam sıfır araç satışları içindeki payı %10’u aştı. 2025 yılı hedefi ise bu oranın %25'e kadar ulaşması.
Bu artışın arkasında hem küresel gelişmeler hem de yerel teşvikler var. Özellikle ÖTV matrahlarında elektrikli araçlara tanınan avantajlar, kullanıcıları bu araçlara yönlendiriyor. Ayrıca şarj altyapısının her geçen gün yaygınlaşması, tüketicilerin "menzil kaygısı" gibi çekincelerini azaltıyor. Devlet destekli yatırımlar sayesinde şehirlerarası ana ulaşım hatları şarj istasyonlarıyla donatılıyor.
Rekabet Artıyor, Fiyatlar Şekilleniyor
Pazardaki bu büyüme üreticiler arasındaki rekabeti de kızıştırdı. Türkiye pazarına giren yeni Çinli markalar, agresif fiyat politikalarıyla dikkat çekiyor. Bu durum yalnızca elektrikli araçların fiyatlarını değil, tüm sıfır araç piyasasını etkiliyor. Çünkü fiyat açısından rakipleriyle baş edemeyen içten yanmalı motorlu modeller, kampanyalara yönelmek zorunda kalıyor.
Örneğin, yerli üretici TOGG’un pazara giriş yapmasıyla birlikte hem elektrikli araç fiyatları dengelendi hem de markalar arası konumlanma değişti. Bu değişim, içten yanmalı motora sahip araçların da fiyatlarını doğrudan etkiledi. Çünkü aynı segmentte farklı motor teknolojilerine sahip araçların rekabeti, fiyat seviyesini belirleyen temel unsurlardan biri hâline geldi.
Elektrikli Araçların Fiyat Avantajı Ne Kadar Kalıcı?
Elektrikli araçların ilk yatırım maliyeti genellikle daha yüksek olsa da, kullanıcılar açısından yakıt ve bakım maliyetlerinin düşüklüğü toplam sahip olma maliyetini azaltıyor. Bu avantaj, sıfır araç almak isteyen kullanıcıların karar sürecinde önemli rol oynuyor. Ancak batarya maliyetleri, döviz kuru ve küresel arz zincirindeki sorunlar bu fiyat avantajını zaman zaman zorluyor.
2025 yılında bu dengenin daha da stabil hâle gelmesi bekleniyor. Çünkü batarya teknolojilerinde yaşanan gelişmeler hem üretim süresini hem de maliyeti düşürüyor. Aynı zamanda Türkiye’de yerli batarya üretimine yönelik yatırımlar, maliyetlerin kontrol altına alınmasını sağlayabilir.
Sıfır Araç Fiyatları Üzerindeki Dolaylı Etkiler
Elektrikli araçların yükselişi sadece kendi fiyatlarını değil, içten yanmalı araçların fiyatlarını da etkiliyor. Bu etki birkaç farklı şekilde ortaya çıkıyor:
- Üretim Maliyetlerinin Bölüşümü: Elektrikli modeller için AR-GE yatırımı yapan markalar, içten yanmalı modellerde bu maliyetleri dengelemek amacıyla üretim adetlerini düşürüyor. Düşen hacim, birim başı maliyeti artırabiliyor.
- Stok Politikaları ve Kampanyalar: Markalar, stokta kalan içten yanmalı modelleri daha hızlı elden çıkarmak için indirimli kampanyalara yöneliyor. Bu durum, dönemsel olarak sıfır araç fiyatlarını aşağı çekebiliyor.
- Kredi ve Finansman Desteği: Elektrikli araçlara özel kredi imkanlarının genişletilmesi, alıcıların tercihlerini etkiliyor. İçten yanmalı modellerin satışlarında düşüş yaşanırsa, firmalar bu araçlar için faizsiz ya da düşük faizli kampanyalar sunmak zorunda kalabiliyor.
Tüketici Ne Yapmalı?
2025 yılı, sıfır araç almayı düşünen kullanıcılar için fırsatlarla dolu olacak. Ancak tercihini elektrikli veya içten yanmalı bir araçtan yana kullanacak olan tüketicinin dikkat etmesi gereken bazı noktalar bulunuyor:
- Kampanya Takibi: Özellikle yılın ilk ve son çeyreğinde büyük kampanyalar düzenlenebilir. Bu dönemlerde bayilerin elindeki stokları eritme eğilimi artıyor.
- Finansman Alternatifleri: Elektrikli araçlara özel düşük faizli kredi kampanyaları yakından takip edilmeli.
- Şarj Altyapısı: Elektrikli araç tercihi yapacak kullanıcıların yaşadığı bölgede şarj istasyonu altyapısı yeterli mi, bu mutlaka değerlendirilmeli.
- İkinci El Değeri: Bazı elektrikli modellerin ikinci el piyasasında henüz netleşmemiş bir değeri var. Bu da uzun vadeli sahiplikte ekonomik dengesizlik yaratabilir.
Sonuç: Dönüşüm Sürüyor, Fiyatlar Yeniden Şekilleniyor
Elektrikli araçların hızla yükselen grafiği, Türkiye sıfır otomobil pazarında kalıcı değişimlere yol açıyor. Bu değişim, yalnızca teknoloji değil, fiyat yapısı açısından da sektörün yeniden şekillenmesini sağlıyor. 2025, bu dönüşümün en net gözlemleneceği yıllardan biri olacak.
Sıfır araç fiyatlarını karşılaştırmak, kampanyaları izlemek ve alım kararı verirken doğru veriye ulaşmak için arabalar.com.tr/araba-fiyatlari sayfasını düzenli takip etmek büyük avantaj sağlar.