İnsan, iman ile İslâm ile doğru bilgi ile en güzel şekilde yaşamalı. İmanın ve İslam dininin şartlarına eksiksiz uymalı. İslam dinini ve doğru ve gerçek bilgiyi takva ile yaşam tarzı yapmalı. İnancında samimi olmalı. İmanı, hak dini için; âlemlerin Rabbi olan Yüce Allah’a şükretmeli, hamt etmeli, zikretmeli, dua etmeli, tövbe etmeli,  ibadet etmeli. Âlemlerin Rabbinin yarattığı tüm varlıklara; iyilik etmeli, hizmet etmeli, yardım etmeli, infak etmeli, korumalı, gözetmeli. Yardımlaşma, dayanışma, paylaşma, destekleme içinde olmalı. Hiçbir varlığın kalbini incitmemeli, kırmamalı.

                Yaşantısında, samimi şekilde İslam dinini takva biçiminde yaşamalı. Son nefesine kadar; bilgiyle, bilinçle, akılla, zekâyla; Kelime-i Şehadet ve Kelime-i Tevhit söylemeli. Ama bilinçli şekilde söylemeli. Bu tümcedeki; “lâ” sözcüğü, hak din İslam’dan sonra batıl, küfür, sapkın, sapık, çürük, boş olan düşünceleri, felsefeleri, ideolojileri kabul etmemektir. İslam dinine ve değerlerine ortak, eş kabul etmemektir.

                İman, sahih, doğru, gerçek, Allah’ın bildirdiği şekilde olmalıdır. Peygamberimizin anlattığı, açıkladığı biçimde olmalı. İslam dininin bütün emirlerine, yasaklarına inanmalı. İslam dinini, peygamberimiz gibi hakça, hakkaniyetle yaşamalı. İslam dinini; akılla, zekâyla, doğru bilgilerle öğrenmeli. Hak din İslam hakkında bilemediğini inkâr etmemeli, yalanlamamalı. İnsan zekâsı, aklı, belleği sınırlıdır. Tüm bilgileri edinecek kapasiteye sahip değildir. Hele günümüzde insanların cahil, cehalet içinde, bilgiden yoksun bulunmaları halinde; Allah cc. Peygamber, din- iman bilmemektedir. Bilgileri, ideolojik, felsefi saplantı, yanlış bilgilerdir.  Dini ilimler bilmediği gibi pozitif ilimlerde de doğru bilgilere sahip değildir. Her bilgiye ideolojik yanlış görüş karıştırmaktadır.

                Müslüman, öyle sapık, sapkın, bozuk, kaçık olmamalı. Kur’ân ve sünnet esaslı, bilim eksenli düşünüp, yaşamalı. İmanı sağlam, dinde takva ve samimi olmalı. İslam dinini, peygamberimiz ve seçkin sahabe- arkadaşları gibi yaşamalı. Tüm bedeni, ruhu ile duyu organları, vücut bölümleri, kalbi, beyni, genleri ile İslam dinini takva, samimi şekilde yaşamalı. Kötü, çirkin, pis söz ve eylemler içinde asla, katiyen, kesinlikle olmalıdır. Eğer oluyorsa, ondan hakça bir mümin, Müslüman olmaz. İbadetleri de boşa gider. Müslüman ya hayır söylemeli, yazmalı, yaşamalı ya da susmalı. Ama haksızlık karşısında susmamalı.

                Bugün, Müslümanlar şirk içindedir! Allah’a ortak koşmaktadır. Allah’ı bile Esma’ül Hüsna ile tanımamakta, anmamakta, söylememektedir. Putperest kâfirler, müşrikler, münafıklar gibi anmaktadır. Allah’a, hak etmediği, kendinin söylemediği; adlar, lakaplar takmaktadır. Her kâfir farklı bir ad- isim takmaktadır. Hak din İslam’a; alternatif, felsefi, beşeri, ideolojik görüşler edinip, ileri sürmektedir. İslam dinine karşı kullanmaktadır. Şirk, küfür demektir. Bilerek ve bilmeyerek, şirk işlememe bilgisine, bilincine sahip olmalı. Bunun içinde doğru bilgiler edinmeli. Gidip de; zalim, sapık, kâfir kişileri; önder, lider, mürşit edinmemeli.

                Salih insan- iyi ve güzel, dosdoğru insan olmalı. Bunun içinde; Kur’ân, sünnet, ilim, bilim, doğru bilgi, akıl, zekâ, yüksek ahlak üzere olmalısın. Hak olan dinine samimiyetle, takva ile bağlı olmalı ve hakkaniyetçe, hakça yaşamalısın. İç ve dış temizliğin olmalı. Maddi, manevi tertemiz olmalısın.

Dış görünüşün ile çok temiz olmalısın. Üst- baş, elbise, görünüş, ev, bağ, bahçe, çevren ile çok temiz olmalısın.

 İç temizlik olmalı. Kalp, beyin, ahlak, ruh tertemiz olmalı. Haramlarla, mekruhlarla, iç ve dış temizliğini; kirli, pisli, kötü, çirkin asla yapmamalısın. Haram yiyenin duası, ibadeti kabul olmaz. Söylediği, yazdığı güzel olmaz. Sözünde durmaz. Şarlatan olur. Yaptığı işlerde hayır olmaz. Yapmayacaklarını söyler. İnsanları kandırır, aldatır, tuzağa düşürür, kullanır.

Haram, günah işleyenler, İslam nimetinden yararlanmayanlar; diline sahip olmaz. Başkalarına hayır ve iyilik yapmaz. İyiliği emredip, kötülükleri yasaklamaz. Dilleri hak dışı, batıl ve küfür olur. Hareket ve davranışları sapkınca, sapıkça, hak dışı olur. Akılsız kalabalıkları kullanmayı hedefler. İslam dininin 5 temel şartını, ibadetlerini yapmaz. İman şartı bilmek istemez. Din dışı hareket eder. Düşünceleri; “şeytanıdır. Yalandır. Yanlıştır. Şeytandandır. Nefistendir. İlmi, bilimsel, Rahmanı değildir.” Mürşitleri; sapık, zalim, sapkın, kâfirlerdir. Onlara uyduğu sürece; hak yolu, doğru ve gerçeği bulamaz.  Bulduğunu sanır. Nefsine ve şeytana, şeytanlaşmış sapkınlara uyar. Mürşit edinir.

Allah’ın dinini, hükmünü kabul etmezler. Allah cc. Cş. Bile demezler. Demeyi bile yasaklarlar. Batıl, küfür, şeytandan geleni; iyi, güzel, doğru gösterirler. İyi, güzel, doğru hasletlere sahip çıkmazlar. Hatta yok etmeye çalışırlar. Helal ve temiz lokma yemezler. Helal ve temiz olanı kazanmaya çalışmazlar. Haram, mekruh yerler. Bu da kendilerini; beden, ruh, maneviyat olarak bozar. Kendi ile birlikte neslini de mahveder. Ölü kalplerini diriltmeye çalışmazlar. Hasta ruhlarını iyileştirmeye çalışmazlar. Haramların necis- pis olduğuna inanmazlar.

Müslüman, ibadetlerini Allah’ın emrettiği, peygamberimizin yaptığı gibi aynen yapmalıdır. İbadetleri bedenle, malla yaptığı gibi ikisiyle de ortak olarak yapar. İslam dinini yaşamak için mutlaka öğrenim, eğitim görmeli. Bir ilim, bilim, din; öğretim, eğitim görmeden, anlaşılmaz, yaşanılmaz.

İbadet; kulluk görevlerini İslamiyet’in bildirdiği şekilde yerine getirmek, Allah’ın yasak ve emirlerine uymaktır. Peygamberimizi ibadetlerde örnek almaktır. Peygamberimizi örnek almadan hiçbir ibadet tam hakkıyla, layıkıyla asla yapılamaz.

Allah cc. Zâriyat Süresi 56. Ayette, kendine ibadet yapmamızı emrediyor.

Peygamberimiz de; Allah’ı görür gibi ibadet et! Sen, onu görmüyorsan da; o, seni görüyor, buyuruyor.

Namaz ibadeti, beden ile yapılan bir ibadet olduğu için herkes kendi kılmalıdır. Başkası yerine namaz kılınamaz. Farz ibadetleri yapan bir Müslüman; haram, günah işlememeli. Haram, günah işliyorsa, ibadetin kendine yararı olmuyor, demektir. Hem de günahlar, sevapları alıp, götürür, sıfırlar! Başkalarına da Müslüman olarak, kötü davranışları ile kötü örnek olur. Müslüman, sözleri, yazıları, yaşayışları ile iyi, güzel örnek olmalıdır. Beğenilmeli, imrenilmeli, gıpta edilmelidir. Herkes güvenilir- emin kimse kabul etmelidir.

İnşalara iyilik etmek, ahirette azaptan kurtulmaya ve cennet nimetlerine kavuşmaya sebep olur.

Peygamberimiz sav. Buyuruyor: “ Allah’ın en çok sevdiği kulu, onun nimetlerinin, kullarına ulaşmasına aracı olanlardır. İki sevap vardır ki, biri sadaka, diğeri de akrabaları ziyaret etmektir. Allah’ın farz ibadetlerden sonra en çok sevdiği iş, bir Müslüman’ı sevindirmektir. İnsanların en iyisi, onlara faydası- yararı çok olandır.”

Peygamberimiz sav. Buyuruyor: “ Kim, Allah cc. Rızası için öfkesini yenerse, Allah’ta ondan azabını def eder.”

Sabır, sabretme, öfkeyi kontrol etme, konusunda, onlarca ayet bulunmaktadır. Allah’ın bu uyarılarına, peygamberimizin sabır konusunda anlatımlarına uymayan kişiler; onlarca kişi sokaklarda birbirine saldırmaktadır. Bu bir hayvani durum ötesi acıklı, vahim, kötü bir durumdur. Hayatlarını berbat ederken, ahiret yaşantılarını da cehenneme çevirmektedirler. Öfkeyi kontrol etmeli. Bunu becermeli. Şeytanın ve şeytanlaşmışların tuzağına düşmemeli. Sabretmeyi becermeli, başarmalı.

İslam dinine ve İslam âlimlerine inanmalı. Onları mürşit kabul edip, örnek almalı. İslam dinine inanmamak, eleştirmek, kınamak, kötülemek, bilim; İslam dininden daha iyidir, demek, küfürdür. Bilimde Allah’ındır. İslam dinide Allah’ındır. Akıl da, zekâda, Allah’ın verdiği nimettir. Hepsi bizimdir. Biri olmazsa, diğer olmaz. Hepsi Allah’ın yaratmasıdır. İradesidir. Âlim sıfatıdır.

Haramları, günahları;  iyi, güzel, yararlı, doğru diyenden, Müslüman olmaz. Akıllı kimse hak mümin hakiki Müslüman olur. Akıllı kimse bir şeyi bulacağı yerde arar. Hakkı, hakikati, doğruyu, gerçeği, yararlıyı gidip de; ateizmde, komünizmde, faşizmde, Nazizm’de, kapitalizmde, ırkçılıkta, İslam ve Müslüman düşmanlığında, putperestlikte aramamalı. Akıllı olmalı. Zeki olmalı. Doğru bilgili olmalı. Bendeniz 7. Sınıf okurken, neyin iyi, neyin kötü, zararlı, pis, çirkin, günah olduğunu biliyordum. O yaşta ve sınıfta gidip de zararlı, kötü, hainlere inanmıyordum. Söylediklerinin, yazdıklarının zararlı, kötü, haince olduğunu anlıyordum.

Allah cc. Nisa Süresi 80. Ayette buyuruyor: “ Resule itaat eden, Allah’a itaat etmiş olur…”

Araf Süresi 157. Ayet: “ O peygamber, güzel şeyleri helal, pis şeyleri haram kılar…”

Nahl Süresi 44. Ayet: “ peygamberin emrine uyun. Yasak ettiğinden sakının…”

Hadis-i Şerif: “ Bir zaman gelecek, ümmetimden bazıları; zinayı, ipek giymeyi, içki içmeyi, çalgıyı ile oyun oynamayı helal addecektir- sayacaktır.”

Enam Süresi 70. Ayet: “ Dinlerini (şarkı ile musiki ile) oyun ve eğlence haline sokanlardan uzak durun.”

Sizlere ülkemizin 45 İlinde, 10 gündür devam eden orman, köy, mahalle, kent yangınlarından kısaca söz edeceğim. Bu yazıları yazmamın nedeni; tarihe not düşmek içindir. Halkıda bilgilendirip, bilinçlendirmek içindir.

Yangınlar, 28 Temmuz 2021 günü Akdeniz ve Ege bölgesinde başlatıldı. Şu ana kadar 208 ayrı yerde orman yangını başladı. Şu an itibarıyla 6 İlde, 13 ayrı yerde orman ve mahalle yangınları devam etmektedir. Diğerleri söndürüldü. İl temelinde çıkarılan yangınlar, pek çok İlçesinde devam etti. Örneğin: Muğla da başlatılan orman yangınları 8 İlçesinde 10 gündür devam ediyor. Muğla’dan Aydın’a yangın sıçradı!

Eski Orman Genel Müdürü Abdurrahman Sağkaya anlatıyor: “Yangınlar kesinlikle planlı çıkarılmıştır. Ormanlar, hava tahmin raporuna bakılarak, kundaklanmıştır. Rüzgârın yönü ve şiddeti bile hesaplanmıştır.

Turistik bölgeler olmak üzere birçok yerde eşzamanlı çıkarılan orman yangınları sabotajı akıllara getirmektedir. Zaten pek çok kişi yakalanmıştır. Yakalanan kişilerin aileleri; PKK ile iltisaklı- yapışık, bağlantılı olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dır. Şu anda hepsi sorgulanıyor. Bazıları adliyeye sevk edilmiştir.

Son 10 yılda her yıl ortalama 3,200 kadar yangın çıkarılmış. Ortalama her yıl 10 bin hektar yanı 100 bin dönüm orman alanı yanmıştır. Bu yıl kesin hesaplama yapılmamasına rağmen, 100 binlerce hektarı orman yangını geçmiştir. Yapılan tüm müdahaleler söndürmede erken ve tam başarı sağlanamamış. Hem de 10 kadar ülkeden söndürme uçağı, helikopteri kiralamamıza rağmen, yangınlar; 6 İlimizde, 13 yerde 10. Günde üzgünüz ki, devam ediyor.

Hava sıcaklıklarının bölgede 45 dereceyi bulması, nem oranın %8’lere düşmesi, rüzgârın saatte 80 km.’ den 40 km. ’ye kadar sürekli yön değiştirerek esmesi, yangın söndürmeyi olumsuz etkilemiştir.

Birde yanan ormanlar, insan dikimi kızılçam ağaçları değildir. Bin yıllık ağaçlar sürekli artarak, gelişmiştir. Sık ağaçlardan orman oluşmuştur. Köyler, mahalleler, orman içinde kalmıştır. Bölge insanı, yapılaşmayı ormanın içinde yapmıştır. Bir de avlularına çam ağaçları dikmişlerdir.

Tüm devletin kurumları, asker, polis, orman görevlileri, sivil halk, sivil toplum kuruluşları orman söndürmede yer almaktadır. Azerbaycan’dan da kurtarma ekibi, helikopter ve görevliler gelmiş. Rusya, Ukrayna, İspanya, İtalya, Hırvatistan, İran gibi ülkelerden uçak ve helikopter kiralanmıştır.  Avrupa ve dünyada onlarca yerde orman yangınları devam ettiği için istenilen kadar yangın aracı temin edilememiştir. Yunanistan’da da 150 yerde yangınlar devam etmektedir. Amerika’da, Sibirya’da da 3 aydır yüzlerce yangın devam etmektedir.

Hemen her yıl Güney Amerika Kıtası, Amazon Bölgesi’nde yangınlar devam eder. Geçen yıl eş zamanlı 1,750 yangın bu bölgede çıkarılmıştı. Bu yangın 9 ülkeye yayılmıştı. Avustralya’da 243 gün, Afrika ve Avustralya’da 3 ay sürmüştü. Milyarlarca canlı yok olmuştu. Doğa tahrip edilip, yok edilmişti. Bu her yıl tekrarlanan yangınlardır. Kesitli, bilerek, planlı, bağ- bahçe açmak için ve de terör amaçlı çıkarılmaktadır. 2021 yılında da bu bölgelerde, her bir bölgede; 1,6 milyon hektar orman yandı ve yangınlar devam ediyor!

Orman yangınları bu yıl da ABD, Rusya, İtalya, Brezilya, Yunanistan, Hırvatistan da henüz devam ediyor.

Herkes duyarlı değildir. Bölgede yangınlar devam ederken, Mihraç Ural’ın adamı Ali Derik adlı terörist, Samandağ’ında konser veriyor! Türkiye aleyhtarı sloganlar atılıyor. Buna ülkemizin ikinci büyük siyasi partisi milletvekilleri de alkış tutuyor. 

Öte yandan millet can derdinde, esnaflar vurgun peşindedir. Kovid- 19 pandemisi nedeniyle zamlarını katlamışlardı. Şimdide yangınlar nedeniyle sebze ve meyve satışlarındaki, kârlarını %500 artırdılar. Yanı halden ve üreticiden aldıkları sebze meyveleri, tam 5 katına satıyorlar. Bendeniz ise 2020 ve 2021 yılında bahçemdeki, meyveleri satmadım. Dalında bıraktım. Akraba ve komşulara yemelerini söyledim. Alabildikleri, yararlanabildikleri kadar yararlandılar. Zira yevmiyesini karşılamıyor! Vurguncular, Ramazan ayında da ayni şekilde milleti kazıklıyorlar. Devletimiz ise hala bunlara teşvik veriyor. Faizsiz kredi veriyor. Hibe yardım yapıyor.

Yangında kullanılan eldivenlere bir seferde %633 oranında zam geldi. Yangın söndürme tüpü 262 liradan 480 liraya çıkarıldı. 20 metrelik yangın söndürme hortumu 462 liradan 490 liraya çıkarıldı. Benim bu çıkarcı, fırsatçı, haksız zamcı esnafa sevgim, saygım, itibarım yoktur. Hükümet bu kazıklayıcılara aşırı şekilde destek vermektedir. Muhalefet ise daha çok verin, diye propaganda yapmaktadır. Önemli olan halk kitleleridir. Haklı olanlardır. Hukuku korunması olanların hukuku korunmalıdır. Yalan terörüne, katil terörüne, zam terörüne, çıkarcılara fırsat vermemeli. Bunlar, milletim her zora düştüğünde kazıklamaktadırlar. Sözüm her zaman hak edenleredir. Doğru, dürüst olanları her zaman ayrı tutarım. Onlara asla sözüm, yazım olmaz. Savaş zamanında da bu hainler, millete çok yüksek zamlı fiyatlarla mal, eşya satmışlardı. Savaşan, kazanan millet, çıkar sağlayan sömürü kapitalistler oluyor.

Yangın, halkımıza çok büyük kayıplara sebep oldu. Evcil her türlü hayvan, seralar, bağ bahçe, tarlalar, evler, köyler, mahalleler yandı. Hasar tespit çalışmaları devam ediyor. Devletimiz her türlü karşılayacak. Bölge afet bölgesi ilan edildi. Arılar bile yok oldu. Sadece Marmaris bölgesi, çam balının dünyada %652ini üretiyordu.  Arı kovanlarının büyük bir bölümü telef oldu. Zaten çam ağacı da kalmadı. Yandı, bitti, kül oldu! Ancak 20- 30 yılda eski halini alabileceği söyleniyor. Hükümetimiz bu yıl kişi başı 3 ağacın dikileceğini, yanı 252 milyon ağaç fidanının afet bölgesine dikileceğini açıkladı.

Ormanlar ilahi kudretten oluşmuştu. Bin yıllık ağaçlar vardı. Ağaçlardan dökülen kozalaklarda ormanın sık oluşunu oluşturmuştu. Yeni dikimlerde sık fidan dikilmesin. Yangın çabuk yayılıyor, diyen var. Sık dikilmezse, orman içinde insan boyu otlar oluşur. Çam ağaçları, kubur denilen yaprak ve kozalaklardan yeri örtmektedir. Bunlar çabuk yanmakta, kozalaklar patlayarak, ateşi başka alanlara sıçratmaktadır. Şöyle yapılmasında yarar olabilir: “ Çam ağacı fidanları dikilirken, geniş yollar yapılmalı. Yolların otları her yıl temizlenmeli. Çamdan başka yapraklı ağaçlarda dikilmeli. Yerleşkeler orman içinde yer almamalı. Avlularda çam ağacı dikilmemeli. Avlular geniş şekilde betonlanmalı. Binalar kimyasal yalıtım ve tutuşabilen madde ile kaplanmamalı. Kapılar demir, pencereler alüminyum yapılmalı. Bilim ve teknik kullanılmalı. En iyisi yangın çıkması önlenmeli. Orman yangınlarının %89’u insan kaynaklıdır. İnsan kaynaklı olmayanlarda önlenebilir. Önce iyi, güzel, yararlı, değerli insan yetiştirmeli.”

Yangınlarda; orman görevlileri, Mehmetçikler, polisler, kıyı emniyeti, sivil toplum örgütleri, personel ve araçları ile görev yapmaktadırlar. Dört tane Bakan ve bazı Ak Partili milletvekilleri;  11 gündür orman bölgesindedir. Orman yangınlarına da; Rize, Artvin, Düzce sellerinden geçtiler. Yanı 20 günü aşkın süreçte arazide bilfiil çalışmakta, yönetmektedirler.  Hükümetimiz her tülü yardımı yapmaktadır. Zarar tespit çalışmaları da yapılmaktadır.

Vatanımıza, milletimize, devletimize, bayrağımıza, bağımsızlığımıza, özgürlüğümüze, vatan bütünlüğümüze, değerlerimize, canlarımıza, cananlarımıza, canlılarımıza zarar, ziyan verenden, katledenden; mümin ve Müslüman olmaz. Müslüman, kendi hükümetine, milletine, insanlığa zarar, ziyan verenden değil Müslüman olmak, insan bile olamaz.

Müslüman gerçek iman ve dosdoğru İslam sahibi olmalı. Dinin her emrini yerine getirmeli. İbadetleri yaparken, kötülük de yapmamalı. İmandan şüphe edilmemeli. İslam dinine samimiyetle, takva, dindar şekilde sımsıkı bağlı olmalı. Kur’an ve sünnete, dürüst İslam âlimlerine bağlı olmalı. Şirke düşmemeli. Maddi, manevi anlamda temiz olmalı. Tüm vücudu temiz tutmalı. Allah’ın hükmüne razı olmalı. Allah’ın iradesi, emirleri ile yaşamalı. Helal çalışıp, helal yemeli. Harama zerre miktarı bulaşmamalı. Kendimiz ve neslimizi haramlarla mahvetmemeli.

Bugün, orman yangınlarının 11. Günüdür. Sadece iki İlimizde 6 yangın devam etmektedir. 15 uçak ve 57 helikopter ile söndürme çalışmaları 5,250 personel ile devam etmektedir. 800 den fazla arozöz ve diğer iş makineleri söndürme çalışması yapmaktadır. 4,150 su havzasından ve su göletlinden su alınırken, denizden de su alınmaktadır. Muğla da 15 yangın devam ederken, Isparta’da yangınlar devam etmektedir. 11 gün içinde çıkarılan 223 orman yangınından, 217 tanesi 11 gün içinde söndürüldü. Bugün, 07.08.2021 Cumartesi günüdür. Şu anda 2 İlimizde, 6 ayrı, farklı yerde söndürme çalışmaları devam etmektedir. Orman söndürme çalışması yapan resmi özelliğe sahip kişilere kışkırtma, moral bozma, laf atma, engellemeler nedeniyle, görevli olmayanların, ormana girişleri dün yasaklandı.

Makale yazılarımda daha çok resmi bilgileri, sayıları kullanıyorum. Orman yangınları konusunda kullandığım bilgiler, daha çok bölgede görev yapan dört Bakan ve Cumhurbaşkanımızın ve resmi görevlilerin verdiği verilerdir. Onun, bunun, şarlatanların, fitneci, fesatçı, nifakçı, hainlerin verdiği malumatları kullanmıyorum.

Vatanımız, milletimiz, devletimiz, bayrağımız, özgürlüğümüz, bağımsızlığımız, vatan birliğimiz, refahımız, din – imanımız, insanlık için her kim samimiyetle çalışıyorsa, Allah cc. Ondan, onlardan razı olsun. İki âlemde huzurlu, mutlu etsin, inşallah. Milli, manevi, dini, ilmi, insani değerler için Allah cc. Rızası için çalışandan Allah cc. Razı olsun. Değerlerimize düşmanlık edenlerde kahrolsunlar, inşallah.

Kahraman gazilerimizi, şehitlerimizi, orman için mücadele eden gönüllü ve görevlilerimizi, Allah iki âlemde huzurlu, mutlu eder, inşallah.

İnsan akıllı, zeki, doğru bilgili, dürüst davranışlı, örnek Müslüman, olgun insan olmalı. Zalim, sapık, sapkın, kaçık, düşman olmaktan sakınmalı. Aklını doğru bilgilerle dosdoğru, dürüst, düzgün, yararlı kullanmalı.

İnsan, akıllı, zeki, doğru davranışlı, yararlı olursa, değerli olur. Aksi halde doğal gübre kadar âleme yararı olmaz. Çok büyük zararları olur. İnsanlığın ve varlıkların başına bela olur. Bunun için aklı, doğru bilgilerle dosdoğru kullanmalı. İslam değerleri, inancı, ibadetleri, hazinesi ile yaşamalı. Dinin ve ilmin faziletlerinin verdiği değerlerle yaşamalı.

Allah’ı sevmeli. Haram, günah işlemede korkmalı. Hak, hukuk, doğruluk, dürüstlük, düzgünlük, güzel ve yüksek İslam ahlakı, edep, hayâ, ilim, bilim, doğru bilgi ve fazilet değerleri ile yaşamalı. Farz ve sünnet ibadetleri samimiyetle, takva, dindar şekilde yapmalı. İşin bilincinde olarak yapmalı. Dinin hazinesi; ilimdir, bilimdir. İlimsiz, bilimsiz, bilgisiz, din anlatılamaz.

Müslüman, maddi, manevi anlamda tertemiz olmalı. İç ve dış temizliği olmalı. İslam değerlerinden yoksun olanların; hiçbir iyiliği, güzelliği, doğruluğu, dürüstlüğü, düzgünlüğü, yararı, önemi, değeri, kıymeti, sevgisi, saygısı olmaz. Olur, gibi görünenlerde, başkalarını aldatmak, kandırmak, tuzaklarına düşürmek içindir. Onlar 200 yüzlüdür. Tuzakçıdır, kumpasçıdır. Komplocudur. Yalancıdır. Fitne, fesat, nifak, bozguncu, yıkıcıdırlar. Onların bilgileri; yalan, dolandır. Dine inanışları; kandırma, aldatma içindir. Ülkemizi ve dünyayı ibretle, ders çıkararak izleyiniz. Neyin, nasıl, niye, niçin, neden, kimler olduğunu görürsünüz. Ama ön yargısız ibretle bakarsanız görürsünüz.

Müslümanın ahlakı güzel, iyi, İslam ahlaklı olmalı. Değilse, ondan bir değer çıkmaz. Yüksek İslam ahlakı üzere olmalı. Değilse, ondan bir değer çıkmaz. Şeytandan, batıldan, küfürden, şeytanlaşmışlardan sakınıp, kaçınmalı. Korunmalı. Hidayet yoluna girmeli. Şeytandan, şeytanlaşmışlardan uzaklaşmalı. Âlemlerin Rabbi olan Yüce Allah’a yönelmeli. Başka kurtuluş yolu yoktur, bilmeli ve de asla unutmamalı.