İki âlemde bizlere lazım olan bilgi, birikim, yetenek, beceri, donanım, takım sahibi olmalıyız. Basiretli, dirayetli, akıllı, zeki, bilge, üstün ve güzel ahlaklı, doğru inançlı, azimli, gayretli olmalıyız. Güçlü, kuvvetli, sağlıklı, sağlam olmalıyız. Hakkı, hakikati benimsemeli. Güzel, iyi, doğru, yararlı, etkili olana iltifat etmeliyiz. İstikamet; hak, hukuk, ilme ulaşma, erişme olmalı. Orta yolda, dosdoğru yolda, itidalli olmalı. Aşırılık, gerilik, saçmalık, sapkınlık içine düşmemeli. Takva, ittika, muttaki mümin ve Müslüman olmalı. Güzel duygular, iyi niyetler, yararlı düşünceler, doğru davranışlar edinmeli. Cömert, eli açık olmalı. Yardımlaşma, dayanışma, paylaşma, iyilik etme, hizmet yapmayı gerçekleştirmeli.

Kibar, nazik, nezaketli, saygılı, dürüst olmalı. Doğru ve gerçek konuşmalı. Münafıklar gibi yalan, yanlış konuşmamalı. Yapamayacağın işleri söylememeli. Yumuşak huylu, güzel ve üstün İslam ahlaklı olmalı. Anlamlı, ilmi, bilimsel, dinsel konuşmalı. Hoşgörülü olmalı. Gülümsemeli. Asık surat, gaddar, haşin, zalim olmamalı. Moral vermeli. Umut kırmamalı. Sorunlara, problemlere çözüm üretmeli. Münafıklar ve zalimler gibi yıkıcı, bozucu, bozguncu, fitneci olmamalı. İnsanlara ümit vermeli. Umut olmalı. İnsanların sevgisini, saygısını kazanmalı. Saygın, olgun insan olmalı. Zamanı en iyi şekilde değerlendirmeli. Sade ve anlamlı yaşamalı. Hayalleri gerçekleştirmeli. Helalinden çalışıp, helal kazanmalı. İsrafsız harcamalı. Gösteriş içinde olmamalı. Planlı, programlı, projeli, verimli, stratejik planlı, kaliteli çalışmalı. Ekip, takım çalışması yapmalı. Öğrenmeli ve öğrendiğimizi öğretmeli. Her an bilgi kazanımı yapmalı. Çocukları ve insanları sevindirmeli. Hediye vermeli. Sevdiklerimizi ziyaret etmeli. Hoş ve yararlı sohbetler gerçekleştirmeli. Hayvanları, bitkileri, çevreyi, doğayı koruyup, geliştirmeli. Bayındır hale getirmeli.

İslam ahlakını benimseyip, kazanıma dönüştürmeli. İslam ahlakı davranışlarımız olmalı. İslam değerlerini öğrenip, davranışımız yapmalı. Bilgiyi; ilimle, bilimle, akılla, zekâyla öğrenip, benimsemeli.

Cahil olmamalı. Cehalet içinde olmamalı. Cehalet; yabani ot gibidir. Yayıldığı yerlerde verim bırakmaz. Dikenleri sulamamalı. Yayıldığında; kaliteyi, verimi yok eder!

Haram, günah işlememeli. Haram; dinimizde yapılması veya kullanılması yasak olan davranışlardır. Haramlar; beyni, genleri, kalbi, ahlakı bozar. Bu durum davranışlarda anormal, bozuk, saldırgan durum oluşturur. İnsanın kendini ve neslini olumsuz etkiler.

Mekruh işler yapmamalı. Mekruh; dinimizde iğrenç, tiksindirici, İslam dininde hoş, iyi, güzel görünmeyen davranışlardır. İnsanın biyolojik, anatomik, fizyolojik, beyin, gen, hücre yapısını olumsuz etkiler. Dini ve ahlakı değerlere uzaklaştırır.

Dini yaşamayan insanlar, suç işlemeye eğilimli olur. Kendi ile olsun, başkaları ile olsun; barışık olamaz. Başkaları ile iletişimli, diyaloglu, geçimli, uyumlu olamaz.

Hangi ülkede yaşıyorsak, o ülkenin yasalarına, kanunlarına, hukukuna uygun davranmalı. Suç işlememeli. Suç işleyip, kendimizi, aile halkımızı, akraba, komşu ve arkadaşlarımız üzmemeli. Kendimizi ve sevdiklerimizi mahvetmemeli. Hayatımızı karatmamalı. Yaşantımızı çekilmez, dayanılmaz yapmamalı.

İslam dininin değerlerine, yaşadığımız ülkenin hukukuna uygun yaşamalı. Kendimizle ve başkalarıyla uyumlu, geçimli, yaşanılır, barışık, dost, kardeş yaşamalı. Ayrımcı, ayrılıkçı, dışlayıcı, kötülüğe pirim verici, fitneci, bozuk, bozguncu asla olmamalı. Fikren, niyet, duygu, düşünce, eylem, davranış, hareket olarak; en ideal boyutta olmalı. Hak, hukuk, adalet, doğruluk, dürüstlük, güzel ahlak, edep, hayâ, ilim, irfan, bilim, din- imandan bir milimetre bile ayrılmamalı. İyiliği, hizmeti görev bilmeli. Kötülüğe, çirkinliğe, yalana, yanlışa karşı olmalı. Hiçbir şekilde maddi, manevi destek olmamalı.

Geleceği planlayarak, araştırarak, iş, işlem yapınız. Başkalarıyla tartışmayınız. Dinleyene anlatın. Dinlemeyene, ilgi duymayana anlatmayın. Israrlı anlatım da o tiplere yapmayın. Dinlemeyen, anlamak istemeyen, anlamaz. Ona, 124 bin peygamber bile anlatsa, fayda vermez.

Sapkın insanlardan uzak durun. Sosyal ve etkin olmayı; akıllı, zeki, bilgiye değer- kıymet veren, insanlara yapın. Aktif ve dinamik olun. Sağlam ve sağlıklı iradeye sahip olun. Akıllı, dengeli, ölçülü, bilgili olun. Bilgiyle yaşayan olun. Önce özeleştiri yapın. Gösteriş için iş yapmayın. Hak ve hakikatten ayrılmayın. Zalim ve sapkın olanların; süslü, aldatıcı sözlerine inanmayın. Şarlatanlar; yapmayacaklarını, yapacak gibi anlatırlar.

Vatan, millet, devlet, bayrak, bağımsızlık, özgürlük, dini değerler, İslam ve Müslüman düşmanlarına prim vermeyiniz. Asla zerre kadar destek olmayın. Ülkemiz şu an Osmanlı’nın son dönemleri gibi hainlerin yıkma girişimleri ile karşı karşıyadır! Her türlü, bin bir türlü tuzak, hile, sahtekârlık, hainlik, kalleşlik, kahpelik, adilik, şerefsizlik, düşmanca tavır yapılmaktadır. İç düşmanlar, dış düşmanlarla işbirliği içindedir. Daha çok soyu ve fikri bozuklar başı çekmektedir. Birlik, beraberlik içinde hareket etmektedirler. Bunlar halkı aldatmakta, kandırmakta, kötülükte kullanmaktadır. Halkı aydınlatmalı. Halkımızı, değerlerimizin düşmanlarının kullanmasına izin vermemeli.

Önce değişmeyi, yenilenmeyi, dönüşmeyi isteyene, kararlı ve dosdoğru şekilde anlatın. Ama önce siz anlattıklarınızı gerçekleştiren olun.

Emanetleri koruyunuz. İmanlı, İslam’ı, bilgili, birikimli, güven veren, merhametli olunuz. Kanaat sahibi olunuz. Sözünün eri olunuz. Merhametli, yumuşak huylu, eman isteyene eman veren olunuz. Adil, adaletli, hak istikametli, paylaşan, fedakâr, haklı, hakkaniyetli olunuz. Hak davaya bağlı olunuz. Diğerkâm, isar, affedici, bağışlayıcı olunuz. Güven verin ve güven toplumu oluşturun.

Allah cc. Bakara Süresi 168. Ayette; “ Ey insanlar! Yeryüzünde helal ve temiz gıdalardan yiyin! Şeytanın izinden yürümeyin. Çünkü o sizin apaçık düşmanınızdır,” buyuruyor.

Şeytanın ve şeytanlaşmışların, şeytana uyanların yolundan, izinden yürümemeli. Sapıklığa, sapkınlığa, batıla, küfre düşmemek için Allah cc. Ve peygamberinin mesajlarını doğru anlayıp, yaşam tarzı yapmalı. Haram, mekruh, suç işlememeli. Hak, hukuk, hakkaniyet, güzel ahlak, edep, hayâ, din- iman sahibi olarak; ilimle, irfanla, bilgiyle yaşamalı.

Niyetlerimiz iyi, duygularımız güzel, düşüncelerimiz hak, hakikat olmalı. Böyle olursak, davranışlarımızda yarayışlı, güzel, iyi, yararlı olur. Son İlahi hak mesaj olan Kur’ân’ı Kerim’e, peygamberimiz gibi uyarak yaşamalıyız. Kur’ân, Allah’ın sözleri, Allah’ın kitabıdır. Ondan daha değerli, önemli, mucize bir kitap yoktur. Peygamberimizden daha saygın, dürüst, hak yanlısı insan yoktur. Bu güzelim değerlerimizin kıymetini bilip, kılavuz edinmeliyiz. Sözlerin en güzeli, en doğrusu; Allah’ın sözleridir. Kılavuzların en değerlisi peygamberimizdir. Bunlardan sapanlardan, bir değer, kıymet, yarar, iyilik, güzellik çıkmaz.

İslam, güzel ahlaktır. Ahlaklı olmaktır. Ahlakı güzel olmayanın pek değeri yoktur. Müslümanların değeri, ahlakının güzelliği ile ölçülür. İyi ve güzel ahlak sahibi olmayan, Müslümandan da bir değer çıkmaz. İbadetleri de Allah cc. Katında pek değer bulmaz. Allah cc. Katında en değerli kulların, ahlakı güzel olan Müslümanlar olduğu bildirilmektedir.

Müslüman her işinde, gücünde, yaşantısında ölçülü, dengeli, ilkeli, doğru, dürüst, ilmi, dinli olmalıdır. İbadetlerinde de ölçülü, dengeli, samimi olmalı. Müslüman, ölçüsüz, dengesiz, kuralsız, kötü huylu, kötü ahlaklı olamaz, olmamalı. Ölçü, ilke, denge öğesi; Kur’ân, sünnet, ilim, irfan, akıl, zekâdır. Ölçüsüz, dengesiz, bozuk, sapık, sapkın, serseri insandan, hak mümin hakiki Müslüman olmaz. Anarşistten, fitneciden, teröristten, saldırgandan, katilliği yol edinenden, hakiki dindar mümin ve Müslüman olmaz. Müslümanlığın ilke, kural, özellik, nitelikleri bellidir ve apaçıktır.

İslam’dan nasibini alamamış olanlar, münafıklardır. Allah cc. Bunlar için Maide süresi 52. Ayette şöyle buyuruyor: “ Kalplerinde hastalık olanlardır.” Bunların kalpleri, beyinleri, niyetleri, duyguları, düşünceleri, eylem ve davranışları bozuktur. Tam anlamı ile İslam dinini anlayamamış, kabullenememişlerdir. İmanı kalplerine tam yerleştirememişlerdir. Kararsızlık, tutarsızlık, bozukluk içindedirler. Hak ile batıl arasında bocalamaktadırlar. Bu tip sapkın zalim kâfirler; İslam, Müslüman, insanlık, varlık düşmanıdırlar.

İslam dini kolaylık dinidir. İnsan yaratılışına, doğasına uygun dindir. İnsanı yaratan Allah cc. İşleyiş, yaşama kılavuzunu da göndermiştir. İslam dini, insanları iki âlemde huzurlu, mutlu, rahat, kolay, refah, felah içinde yaşatır. İnsanlar, İslam dininde sebat etmeli. Sabırla, kararlılıkla, tutarlılıkla İslam dinini samimiyet içinde yaşamalı. İslam dinini küçümseyenler, iki âlemde rezil, rüsva, kepaze, berbat, harap, felaket, fecaat oluyorlar, olacaklar! Önce biz güzel örnek olalım. Sonrasında aile halkımıza, çevremize öğretici olalım. Her gün okuyalım. Bilgi öğrenelim. Bilgin, bilge olmaya çalışalım. Sevilen, sayılan, saygı duyulan, saygın, dindar, hak mümin hakiki Müslüman olalım. İki âlem kurtuluşu sadece bundadır.

Aile halkımızla, çevremizle, toplumla en iyi, etkili, yetkin iletişim kurmayı öğrenelim. Bu konuda da kitaplar okuyalım. Dersler alalım. Kurslara katılalım. Dünya insanları birbiri ile etkili, yetkin, doğru şekilde iletişim kuramamaktadır. Bu yüzden telafi edilemeyecek, çok büyük dehşet veren vahşetler işlenmektedir! Dilimizi, beden dilimizi doğru kullanmayı mutlaka öğrenelim. Aksi halde bizden iyi bir eş, iyi bir anne ve baba, arkadaş, öğretmen, eğitimci olmaz.

Dünyevileşmemeli. Dünyaya aldanıp, tapınmamalı. Dünya zevk, keyiflerine kanıp, zamanı eğlence, dinlence, boşa zaman öldürme ile geçirmemeli. Dünyadayken ahiret hayatını da kazanmalı. Cehennem yoluna girmemeli. Cennet yolunu seçim, bu güzelim yolda hakça, hukukça ilerlemeli. Günah, haram, mekruh işler işlemişsek, mutlaka hemen tövbe edip, hakka yönelmeli. Haram, günah işlemekte ısrar etmemeli.

“Allah cc. Al-i İmran Süresi 135. Ayetinde, tövbe etmemizi istiyor.”

“ Peygamberimiz; ölmeden önce Allah’a tövbe ediniz. Salih- iyi- güzel ameller işleyiniz. İlim sahiplerine saygılı olunuz. Onlardan yararlanınız, diye buyuruyor.”

İslam düşmanlarını sevmeyiniz. İslam düşmanları; insanlık, varlık, devlet, millet, vatan, iffet, bayrak, bağımsızlık, özgürlük, İslam, mümin, Müslüman düşmanıdır. Onlar; dost, arkadaş, kardeş olmazlar. Sevgi, saygılı duymazlar. Zalimdirler, gaddardırlar. Haindirler, kalleştirler, adidirler. Her türlü zararı, kötülüğü vermek için tüm güçleri ile çalışırlar. İnsanlığı felakete sürüklerler. Dünyayı yaşanmaz yaparlar. Onlar insanlık tarihi boyunca hiç değişmemişlerdir. Gittikçe de zalimliklerini, zulümlerini artırıp, çoğaltmaktadırlar!

Allah cc. Zalim kâfirleri dost edinmeyin, diye Al-i İmran Süresi 28. Ayette ve 118. Ayette buyuruyor. Mücadele Süresi 2. Ayetinde yine kâfir zalimleri dost edinmeyin, diye buyuruyor. Çünkü onlar dost olmaz, deniliyor. İnsanlık tarihi boyunca İslam olanlara bu zalim kâfirler hiç dostluk yapmamışlardır. Peygamberler tarihini, dinler tarihini, dünya tarihini iyi bilirsek, bu ayetleri daha iyi anlarız.

İslam dini; sevgi, saygı, hoşgörü, duygudaşlık, güzellik, doğruluk, dürüstlük, güzel ahlak, Hakk’a ibadet, kullara iyilik ve hizmet etmek, adalet, hakkaniyet, hayâ, edep, helalinden çalışmak, ölçülü, dengeli olmak gibi binlerce değeri içinde barındıran Rabbani bir hak, hakikat dinidir. Kötülük, çirkinlik, olumsuzluk, haksızlık, şiddet, saldırganlık içermez. İnsan nefsini ıslah eder, terbiye eder, güzelleştirir, iyileştirir. Bu pedagojik anlamda verilen eğitimle, öğretimle, terbiyeyle, güzel ahlakla, din ile imanla, ilimle, irfanla sistematik şekilde yapılır.

İman dosdoğru, İslam bilgimiz dosdoğru olmalı. Zalimlerin, hainlerin, münafıkların, sapkınların söylemlerine kanıp, inanmamalı. İslam dinini bozmak, Müslümanları bozguncu yapmak için tüm dünya insanları bir uğraş içindedir. Onlara aldanıp, kanmamalı. Her Türk, Müslüman ilahiyatçıya da inanmamalı. Bizleri hem içerden hem de dışardan yıkmaya, bozmaya çalışmaktadırlar.

Peygamberimiz, Müslümanların 73 fırkaya- gruba ayrılacağını buyuruyor. Bunların sadece Kur’ân ve sünnete bağlı olanların doğru yolda olduğunu açıklıyor. 73 fırkanın 72 tanesinin bidat ehli olduğu anlatılıyor.

Mümin un Süresi 54. Ayet, Rum süresi 32. Ayette, her fırkanın doğru yolda olduğunu anlattığı belirtiliyor. Oysa bu fırkaların 72 tanesi, bidat ehlidir. Kur’an ve sünnet dışıdır. Peygamberimiz ve seçkin sahabeler gibi yaşamamaktadır. Bunların cehennemde olacağı açıklanmaktadır. Bunlar imanın 6 şartını, İslam’ın temel ibadetlerini yapmamaktadırlar. Kur’ân ve İslam dinini bir bütün olarak kabul edip, yaşamamaktadırlar. İbadetler, imanın bir parçasıdır. Namaz, oruç, zekât, hac gibi farz ibadetler, imanın gereğidir. İyilik, hizmet yapma, İslam dinin gereğidir. Boy abdesti alma, Kur’an’ın yanı Allah’ın emridir. Haramları, haram bilmek, Allah’a itaatin sonucudur. Farzları, haramları inkâr etmek, dinsizliğin sonucudur.

Allah cc. Nisa Süresi 80. Ayette; “ Resule itaat eden, Allah’a itaat etmiş olur,” buyuruyor. Bu konuda pek çok ayet bulunmaktadır. Ama bugün bazı sapık, sapkın ilahiyatçılar, hadis, sünnet, peygamber tanımamaktadır. Peygamberimiz konusunda ileri- geri, yalan, yanlış konuşmakta, yazmaktadır! Bunlar iyi niyetli değildir. Hain plan, projenin ürünleridirler. Din, iman, İslam, Müslüman düşmanıdırlar.

İslam dini, Kur’an ve sünnet; eleştiri, yadırgama yapılacak durumda değildir. Tam dosdoğru, en doğrudur. Aklı almayanlar, kendi eksikliklerine bakmalıdır. Allah cc. İradesinin, ilminin sonucu olan Kur’an’ı eleştirecek, yadırgayacak, kınayacak; aptal zekâlarından, kafasızlıklarından vazgeçmelidirler. İslam dini en mükemmel, yetkin, etkin inanca, ibadete, olgunluğa, yeterliliğe sahiptir. İslam dininde hiçbir eksiklik, noksanlık, yalan, yanlış, olumsuzluk yoktur. Anarşi, şiddet, bozukluk, terör, saldırganlık yoktur. Şiddet yoktur. Şiddetin dini, imanı, milliyeti, kültürü, cinsiyeti olmaz. Şiddet; geri zekâlılığın, bilgisizliğin, aptallığın, cahilliğin, insanlık dışı oluşun sonucudur. Şiddetin sözlü, yazılı, fiziksel olanı vardır. İnsanlara, hayvanlara yapılanı vardır. Şiddet haramdır. Dünyada ve ülkemizde şiddet yaygındır. Çünkü cahillik, cehalet, öküzlük yaygındır. Doğru eğitim, öğretim, ahlak, terbiye olmayışından kaynaklanmaktadır. Ülkemizde şiddet vardır. Terörde yaygındır.

Resmi rakamlara göre şiddet şöyle açıklanmıştır: “ Aile içi suçların %87’si kadınlara karşı işleniyor! Aile içi şiddetin %34’ü fiziksel, %53’ü sözlü işlenmektedir. Çocuklara karşı da şiddet yaygındır. Çocuklar, komşu, akraba düşmanlıkları nedeniyle öldürülüyor! Bu cahilliğin sonucudur. Olgun insan suç, haram, günah işlemez. Evlenecek olanlar önce eğitime alınmalı. Eğitim ömür boyu verilmeli. Okulda, anaokullarında ( okul öncesi eğitimde) başlatılmalıdır. Devlet, kültür politikalarında, yazı, resim, sinema, filimlerdi şiddet olmamalı. Ama en çok şiddette bu alanlarla empoze edilmektedir! Kısacası ideolojik devletler; insani, nesli, varlığı bozmaktadır.

Önce birey, aile, toplum, devlet; kendini, Kur’an, sünnet, ilim, irfan ile iyileştirmeli, düzeltmeli, ıslah etmelidir.  İdeoloji, bozuk felsefi görüş ve insanlık dışı tavır ve davranışlardan vazgeçmeli. Hak olan, dosdoğru olan bilgileri yaşam tarzı edinmeli. Devletler, sapık, sapkın görüşleri hayata uygulamaktan uzak durmalı. İnsanların doğasını- yaratılış özelliğini bozmamalı. Temiz, iyi, güzel yaratılan insanı daha da iyileştirmeli. Güzelleştirmeli. Geliştirmeli. Doğru, dürüst, yararlı, değerli, önemli yapma azmini sürdürmeli. Hak, hukuk, doğruluk, dürüstlük, adalet, güzel ve yüksek ahlak, edep, hayâ, ilim, bilim, doğru ve yarayışlı kültür, din- imandan asla ayrılmamalı. İyilikleri artırıp, çoğaltmalı. Yaygınlaştırıp, benimsetmeli. Kötülükleri, çirkinlikleri, zararlıları, yalanları, yanlışları azaltıp, yasaklamalı. Dünyanın en iyi bireyini, ailesini, toplumunu, devletini oluşturmaya çalışmalı. İnsanlık onurunu koruyup, güzelleştirmeli. Kendi günahlarımızdan vazgeçip, başkalarını da günaha, harama, mekruh işlere sokmamalı.