Elif VARAN-Ömer HASAR/İSTANBUL, () - Engelli öğrencilerin annelerine çocuklarını okutabilmek için göstermiş oldukları fedakârlık ve özverinin sembolü olarak diploma verildi. Nişantaşı Üniversitesi, kendi bünyesinde eğitim alan ve mezun olan engelli öğrencilerin annelerine fedakarlıkları için temsili diploma töreni düzenledi. Maslak 1453 NeoTech Campus’te gerçekleştirilen törene, üniversitenin kurucusu Levent Uysal, Rektör Prof. Dr. Esra Hatipoğlu, engelli öğrenciler ve aileleri katıldı. “DÜNYADAKİ EN BÜYÜLÜ KELİME ‘ANNE’” Dünyadaki en büyülü kelimenin ‘anne’ olduğunu belirten Levent Uysal, “Özellikle ‘kadın’, birinci temamız ama ‘anne’ her şeyden değerli ve büyülü bir kelimedir. Özel öğrencilerimizin anneleri özveriyle çocuklarını eğitime getiriyor, o kadar fedakârlık yapıyorlar ki biz de okul olarak böyle bir şey düşündük. Öğrencilerimizden önce annelerine diplomalarını vererek mezun ettik. Bu bir başlangıç olsun, bütün üniversiteleri böyle güzel ve onur verici hareketlere davet ediyorum. Bunu geleneksel hale getireceğiz ve her sene yeni gelen özel öğrencilerimizin annelerine diplomalarını vereceğiz ki onlar da motive olsunlar” dedi. “GÖSTERMİŞ OLDUKLARI ÇABANIN BİR SEMBOLÜ” Çocuklarının topluma entegrasyonunda göstermiş oldukları çabanın bir karşılığı olarak böyle bir tören düzenlediklerini söyleyen Prof. Dr. Esra Hatipoğlu ise, “Engelli öğrencilerimiz için kampüsümüzü engelsiz hale getirdik ama bizimle birlikte süreci yürüten aileler de vardı. Dolayısıyla onlara da böyle bir diploma verme ihtiyacı hissettik. Çünkü onlar bilgi ve birikimleri ile bizi yönlendirdiler ve engelsiz kampüs çalışmalarımızda bize yardımcı oldular. Onlara çocuklarına yaptıkları fedakârlıkları ve çocuklarının topluma entegrasyonunda göstermiş oldukları çabanın bir sembolü karşılığı olarak böyle bir tören düzenledik” diye konuştu. “KÜLTÜR-SANAT FAALİYETLERİNE DE KATILIMLARINI SAĞLIYORUZ” ‘Engelsiz Kampüs’ anlayışı ile eğitim verdiklerini belirten Prof. Dr. Esra Hatipoğlu, “Kampüsün tamamı teknik ve hukuki olarak engelsiz kampüs standartlarında. Biz onlara, ‘Teknik olarak size hissedilebilir yüzeyler yaptık’ demekten ziyade onların kültürel ve sanatsal faaliyet katılımını artırmaya çalışıyoruz. Periyodik olarak onlarla birlikte çalışan mentorlerimiz ve psikolojik destek veren arkadaşlarımız var. Dolayısıyla sayıca az gibi gözükse de bizimle paylaşmak istemeyen engelli arkadaşlarımızın da konforunu artıracak alanlarda çalışmalarımıza devam ediyoruz” ifadelerini kullandı. “ÇOCUĞUM MEZUN OLUP, İŞ BULDU” Halkla İlişkiler Bölümü mezunu olan Mücahit Şamil Günaydın’ın annesi Nurten Günaydın, çocuğunun mezun olduktan sonra iş bulduğunu belirterek, “Ben bu okulda çok mutluyum. Oğlum, üniversiteye ilk başladığında onunla geldim ve bekledim. ‘Okulun ucu bucağı yok, ben ne yapacağım?’ ‘Çocuğumu nasıl emanet edeceğim?’ diye çok endişeliydim. Ama hiç endişe duyduğum gibi olmadı, erişim noktasında kesinlikle zorluk yaşamıyoruz. Çocuğum burada okumasaydı iş imkanı da olmayacaktı. Halkla İlişkiler Bölümü’nde okuyan ya da mezun olmuş bir eleman arandığı için oğluma teklif geldi, şu anda çalışıyor ve çok başarılı. Anne babalara sesleniyorum; bu tür üniversiteler varken çocuklarınızı dört duvar arasına kapamayın, çocuklarınız okusun” dedi.