Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, FETÖ ve PKK mensubu kişilerin kişisel verilerinin kanunlara aykırı olarak toplanıp bazı Avrupa ülkelerinin büyükelçiliklerine verildiği iddiası üzerine yürüttüğü soruşturma kapsamında 3’ü avukat 5 kişi hakkında dava açtı. İddianamede, toplanan verileri büyükelçiliklere verdiği belirtilen avukat Yılmaz Sunar’ın "kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek", "soruşturmanın gizliliğini ihlal", "açıklanması yasaklanan gizli bilgileri casusluk maksadıyla temin etme" suçlarından 20 bin 973 yıla kadar hapsi istendi. Ankara Cumhuriyet Savcısı Mehmet İlhan Kömürcügil tarafından hazırlanan ve Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in avukatı Adnan Şeker, avukatlar Yılmaz Sunar ve Baki Demirhan, zabıt katibi Nazif Gürkan Şen ile icra memuru Yaşar Şeker sanık olarak yer aldı. İddianamede, Adnan Şeker, Yaşar Şeker ve Nazif Gürkan Şen’in "kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek" ve "soruşturmanın gizliliğini ihlal" suçlarından 9’ar kez, "açıklanması yasaklanan gizli bilgileri casusluk maksadıyla temin etme" suçlarından birer kez olmak üzere toplam 93 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep edildi. FETÖ ve PKK mensubu kişilerin kişisel verilerini büyükelçiliklere verdiği belirtilen avukat Yılmaz Sunar ile avukat Baki Demirhan’ın ise "kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek" ve "soruşturmanın gizliliğini ihlal" suçlarından 2 bin 329’ar kez, "açıklanması yasaklanan gizli bilgileri casusluk maksadıyla temin etme" suçundan da birer kez olmak üzere toplam 20 bin 973’er yıla kadar hapse mahkum edilmeleri istenildi. Sanıkların, birlikte hareket ederek Almanya, Norveç, İsveç ve Hollanda’nın Ankara Büyükelçiliklerinin talepleri doğrultusunda söz konusu örgüt üyesi kişilerin verilerine ve onlar hakkındaki adli makamlardaki dosya bilgilerine yasal olmayan yollardan ulaştıkları bildirildi. Sanık Sunar’ın, toplanan verileri rapor haline getirip, bilgileri talep eden büyükelçiliklere verdiği belirtildi. İddianamede, FETÖ/PDY ve PKK/KCK’ya müzahir olan, hakkında yakalama kararı bulunan ve Türkiye’de illegal yolla çıkış yapan şahıslar ve terör örgütü mensuplarının iltica taleplerinde hazırlanan bu raporlardan faydalanıldığının anlaşıldığı kaydedildi. Sanıkların, bu faaliyetlerini diplomatik misyonların talepleri doğrultusunda yürüttüğü, hakkında rapor düzenledikleri kişilerin kişisel bilgilerini (nüfus vatandaşlık bilgileri, ailevi bilgileri, mal varlığı bilgileri gibi) içeren bilgi ve belgeleri rıza dışı edinip bu bilgileri raporlamak suretiyle kişisel verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçunu işlediklerinin tespit edildiği ifade edildi. İddianamede, "Yine şüphelilerin haklarında özellikle terör örgütü FETÖ/PDY ve PKK/KCK faaliyetleri çerçevesinde soruşturma veya yakalama kararı bulunan kişilerle ilgili gizli nitelikte bulunan bazı soruşturma evrakları, yakalama kararları gibi bilgi ve belgeler edinerek soruşturmanın gizliliğini ihlal suçunu işledikleri, ayrıca şüphelilerin faaliyetlerini ülkemizin milli menfaatlerine, hukuki ve siyasi çıkarlarına aykırı şekilde gerçekleştirerek, niteliği bakımından gizli kalması gereken bilgi ve belgeleri kullanmak suretiyle üzerlerine atılı bulunan yasaklanan bilgilerin casusluk maksadıyla temini suçunu işledikleri anlaşılmıştır" denildi.