ANAYASA Mahkemesi (AYM), öğrencisine cinsel istismarda bulundğu suçlamasıyla disiplin cezası alan lise öğretmeninin, 'özel hayata saygı hakkı ve haberleşme hürriyetinin ihlal edildiği' iddiasıyla yaptığı bireysel başvuruyu haksız buldu.
Lisede öğretmen olan C.E. hakkında öğrencisi R.D.’ye yönelik 'çocuğun nitelikli cinsel istismarı’ suçundan Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma açtı. Soruşturma kapsamında mahkeme kararıyla C.E'nin evinde yapılan aramada bilgisayara el konuldu. Bilgisayarda yapılan teknik incelemede C.E. ile öğrencisi R.D. arasında 'MSN' haberleşme programı yoluyla yapıldığı ileri sürülen görüşme ve mesaj kayıtları tespit edildi. Başsavcılık söz konusu kayıtları, 'öğrenci-öğretmen ilişkisine ters ve toplum ahlak kurallarına aykırı olduğu' tespitiyle İl Milli Eğitim Müdürlüğü'ne gönderdi. Hakkında disiplin soruşturması başlatılan C.E. için 'meslekten çıkarma cezası' teklif edildi.
ÖĞRETMENLİK MESLEĞİYLE BAĞDAŞMAYAN İDDİALAR
Yüksek Disiplin Kurulu tarafından teklifin geri çevrilmesi üzerine düzenlenen ikinci müfettiş raporunda C.E'nin öğrencisi ile öğrenci-öğretmen ilişkisine ters ve toplum ahlak kurallarına aykırı yazışmalar yaptığı, öğrencisini uygunsuz ilişkilere teşvik ettiği ve evini kullandırarak öğrencisinin bu evde başka bir erkekle cinsel ilişkiye girmesine müsaade ettiği belirtilerek tespit edilen eylemlerin ahlak kuralları ve öğretmenlik mesleği ile bağdaşmayan davranışlar olduğu vurgulandı. C.E’ye önce 1 yıl kademe ilerlemesi durdurma cezası verildi; ancak cezanın brüt aylığının dörtte birinin kesilmesi şeklinde uygulanması kararlaştırıldı.
İHLAL YOK
C.E'nin disiplin cezasının iptali istemiyle açtığı dava reddedildi. Temyiz ve karar düzeltme talepleri de reddedilen C.E, 7 Ocak 2016 tarihinde Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulundu. Anayasa Mahkemesi, Anayasa'nın 20 ve 22’nci maddelerinde güvence altına alınan özel hayata saygı hakkının ve haberleşme hürriyetinin ihlal edilmediğine karar verdi.